Anne sütünün her yaşta yararlı olduğu konusuna girmeyeceğim. Pek çok araştırma ile bu ispatlanmış durumda. Örneğin uzun süre anne sütü alan çocukların, ileride organ nakli olması durumunda, vücudunun yeni organı daha kolay kabul ettiği bile istatistiklere girmiş. Uzun süreli emzirmenin bu kadar uzun vadeli sonuçları var. Bu nedenle "6 aydan sonra anne sütünün hiçbir yararı yok" diyenleri, bilimsel bir kaynak göstermedikleri sürece kaale almam ben.
Aslında çok özel bir konu ama konuşulmadığı sürece tabu haline geliyor, bu nedenle kendi kişisel tecrübemi de paylaşmak istiyorum: 41 aylık kızımı halen emziriyorum. Bu aya kadar hiç ilaç kullanmadı. Boyu ve kilosu hep üst sınırda gitti (elbette bunda genetiğin de payı var, iri bir çocuk). Sakin ve uyumlu bir çocuk. 2 yaş krizi yaşamadı. Vurma, itme, ısırma, kendine zarar verme vs gibi huyları olmadı. Kolluklarını takar, denize atlar, arkasına bakmadan dubalara kadar yüzer; bana bağımlı değil. Evde yalnız bırakıp bakkala gidebilirim, sokakta yalnız bırakıp işimi halledebilirim; korkmaz, çevresine ve kendisine güven duyar. Tüm bu özellikleri uzun süreli meme emdiği için kazandığını iddia etmiyorum. Aksine, uzun süreli meme emen çocuklarda bu özellikler olmaz; uzun süre meme emen çocuk az yer, gelişimi geri kalır, annesine bağımlı olur, özgüven kazanamaz vs diyenlere karşı argüman olarak belirtiyorum :)
En azından şunu düşünüyorum: Anne sütünün hiçbir yararı olmasa bile zararı da yoktur, bir insan için en yararlı süt gene bir başka insanın sütüdür. Neticede çocuğa rakı içirmiyorum, "Yeter artık, kes emzirmeyi" şeklindeki mahalle baskısını anlayamıyorum.
Emzirme konusunda modern dünyanın mahalle baskısı altındayız. Şu yazı benim emzirme konusunda gözümü açan, dünya üzerinde başka kültürler ve başka bakış açıları olduğunu hatırlamama yarayan yazıdır: (Yazar: Ruth Kamnitzer; kocası Steve Orta Asya’da Pallas kedileri üzerine bir çalışma yaparken, Moğolistan’ın kırsal kesiminde, geleneksel bir keçe çadırda yaşamıştır. Bioçeşitlilik Korunması üzerine Master derecesi sahibidir ve şu anda Calum ve Steve ile birlikte, İngiltere’de Bristol şehrinde yaşamaktadır. Kaynak: Mothering Magazine, 155 inci sayı, Temmuz-Ağustos 2009; "Breastfeeding in the Land of Genghis Khan"; http://www.naturalchild.org/guest/ruth_kamnitzer.html; Kaynak: http://www.damara-cocuk.com/breast-feeding/11-cengiz-han-diyarinda-emzirmek)
Moğolistan’da sık sık söylenen bir söz vardır: ‘en iyi güreşçiler en az altı yıl anne sütü emmişlerdir’. Güreşin milli spor olduğu bir ülkede, bu ciddi bir açıklamadır. İlk çocuğum dört aylıkken Moğolistan’a taşındım ve oğlum üç yaşına gelene kadar orada yaşadım.
Emzirmeye olan yaklaşımın Kuzey Amerika’da hakim olandan tamamen farklı bir yerde oğlumu yetiştirmek, bu işin aslında nasıl olabileceği hakkında bana farklı bir bakış açısı sundu. Moğollar bebeklerini sadece daha uzun süre emzirmekle kalmıyorlar, aynı zamanda bu işi tanıdığım herkesten daha fazla istekle ve daha ulu orta yapıyorlar. Moğolistan’da anne sütü sadece bebekler için veya sadece beslenmekle ilgili değildir. Hele saklanacak bir şey hiç değildir. Anne sütü, Cengiz Han’ın hamurunda olan şeydir.
İlk kez anne olan her kadın gibi, çocuğum olmadan emzirme konusu üzerine çok fazla kafa yormamıştım. Ama oğlum Calum, dünyaya geldikten birkaç dakika sonra memeye yapıştı ve sonraki 4 yıl boyunca onu bırakmamak için direndi. Şanslıydım çünkü emzirmekle ilgili bir sorun yaşamadım- göğüs uçlarım çatlamadı, memelerim nadiren tıkandı (engorjman). Esas zorluğu zihinsel alanda yaşadım. Bebeğimi ve emzirmenin ikimiz arasında kurduğu bağı ne kadar seversem seveyim, bazı zamanlar emzirmek bunaltıcı olabiliyordu. Ne ona olan sevgimin büyüklüğüne ne de onun bana - sadece bana, sütüme olan ihtiyacının yoğunluğuna hazırlıklı değildim. Doğumdan birkaç gün sonra, memeye doymayan Calum’u gören Kanadalı bir hemşire beni ‘ seni canlı bir emziğe çevirmesine izin verme’ diye uyarmıştı. Ben de ağlamasının sebeplerini tek tek gözden geçiriyordum- gazı mı vardı, altı mı ıslaktı, aşırı mı yoksa yetersiz mi uyarılmıştı?- ve çoğunlukla sonunda kendimi yine onu emzirirken buluyordum. Acaba doğru şeyi mi yapıyorum diye merak etmekten de geri kalmıyordum.
Sonra Kanada’dan, kocamın vahşi hayat üzerine bir araştırmayı yönettiği Moğolistan’a taşındım. Burada çocuklar sürekli, kat kat kalın battaniyelerle sarmalanmış ve postada dağılıvermesinden korktuğunuz paketler gibi iple bağlanmışlardır. Paketlerden biri mırıldanmaya başladığında, ağzına bir meme sokuşturuverirler. Altları sık değiştirilmez ve asla gazları çıkartılmaz. Bir çıngırak tutuşturabileceğiniz eller bile yoktur ortalarda. Kesinlikle karınlarının üstünde vakit geçirmezler. Bebekler en az üç ay boyunca paketli kalırlar ve sesleri çıktığı anda emzirilirler.
Bu, benim için çok ilginç bir durumdu. Kanada’da, üç aylık bebekler çoktan sosyalleşmeye başlarlar, hatta yüzenleri bile vardır. Bazıları ‘kendi kendilerini sakinleştirmeyi’ öğrenirler. Şahsen ben bir bebeğin ağlamasının pek çok nedeni olduğunu ve görevimin de bu nedeni anlayıp gerekli çözümü sağlamak olduğunu sanmıştım. Fakat Moğolistan’da bebekler neden ağlarlarsa ağlasınlar tek bir çözümü vardır: Anne sütü. Ben de arkama yaslandım ve herkes gibi yaptım.
Kanada’da emzirmek hala muallak bir konudur. İşin aslı şu ki, biz emzirmeye alışık değiliz. Emzirme evlerde, bebek toplantılarında ve bazen de kafelerde yapılan bir şeydir. Öyle pek ortalıkta yapılmaz ve emzirildiğimiz zamanlara dair hatıralarımız da yoktur. Çocuk ve anne arasındaki bu özel faaliyet sessizliğe ve kibarca uzaklaşan bakışlara neden olur ve bir çiftin toplum içinde yakınlaşmaları gibi algılanır: bir tabu değildir fakat hafiften sinir bozucudur ve kibarca görmezden gelinir. Hele bir de o sessiz yeni doğmuş melek, yeni yeni yürümeye başlayan ve bütün dünyaya ne yaptığını bildirmek isteyen hareketli bir çocuğa dönüştüğünde, o bakışlar biraz daha hızlıca ve anlamlı bir şekilde başka tarafa çevrilir. Hatta bazen kaşlar bile çatılır.
Moğolistan’da emzirmek beni ‘Annelere Özel’ bir köşeye havale etmek yerine, aksine tam da sahnenin ortasına yerleştirdi. Emzirmenin her yerde ve her zaman doğallıkla gerçekleştirilmesi ve Moğol’ların yaşadıkları dar alanlar, herkesin iş başında bir meme görmeye alışık olması anlamına geliyordu. Bu işi onlar gibi yapmam hoşlarına gidiyordu (tabii ki onların yöntemi doğru olan yöntemdi).
Bir parkta emzirdiğimde, anneanneler beni emzirdikleri bir düzine çocuk hakkında anlattıkları hikayelerle eğlendirirlerdi. Bir taksinin arka koltuğunda emzirdiğimde şoförler, yaptığım işi dikiz aynasından onaylayarak Calum’un harika bir güreşçi olacağı konusunda bana garanti verirlerdi. Pazarda yürürken kucağımdaki oğlum emmeye başlarsa satıcılar bana tezgahlarında yer açıp, Calum’a sonuna kadar içmesini söylerlerdi. İnsanlar bakışlarını uzaklaştırmak yerine eğilip Calum’u yanaklarından öperlerdi. Bu ilgiye karşılık oğlum memeyi bırakıp onlara dönecek olsa açığa çıkan ve ucundan süt fışkıran memem garip karşılanmazdı. Hiç kimse gözlerini bana dikmez ya da bakışlarını kaçırmazdı- sadece gülerler ve burunlarına bulaşan sütü silerlerdi.
Calum dört aylıktan üç yaşına gelene kadar, nereye gidersem gideyim tekrar tekrar aynı şeyi duydum: ‘Emzirmek, bebeğin ve senin için en iyi şeydir.’ İnsanların yaptığım şeyi sürekli onaylaması bana, herkes için önemli olan doğru bir şey yaptığım duygusunu verdi. Toplum tarafından takdir edilmeye her annenin ihtiyacı vardır.
Calum iki yaşına geldiğinde emzirmenin ne kadar faydalı bir şey olduğunu tamamen kavramıştım. Hiçbir şey, anneden gelen bir yudum ılık süt gibi bir çocuğu kolaylıkla uyutamaz, uzun bir araba yolculuğunda yaşadığı sıkıntıyı ortadan kaldırıp kopmakta olan bir fırtınayı çabucak dindiremez. Tembel annelerin en yararlı yardımcısıdır ve ben şahsen bundan maksimum derecede faydalandığımı düşünüyordum. Ancak Moğollar bu işi bir adım öteye götürmüşlerdi.
Uzun Moğolistan kışlarında dışarının acı soğuğundan kaçmak için, bir çok öğleden sonramı arkadaşım Tsetsgee’nin yurdunda (keçe çadır) geçirdim. Bu birliktelikler farklı çocuk yetiştirme tekniklerimizi karşılaştırmamız için çok aydınlatıcıydı. Ne zaman iki yaşındaki çocuklarımız arasında bir oyuncak yüzünden kapışma başlasa, benim ilk tepkim bir yandan başka bir oyuncakla Calum’un dikkatini dağıtmaya çalışırken bir yandan da ona paylaşmanın önemini anlatmaya çalışmak olurdu. Ama bu yöntem biraz zaman alır ve başarı şansı % 50’yi geçmezdi. Calum’un geri adım atmayı kabul etmediği ve gerginliğin patlama noktasına ulaştığı diğer zamanlarda da onu kucaklar, kollarımla sarmalayıp emzirirdim.
Tsetsgee’nin ise farklı bir yaklaşımı vardı. Anlaşmazlığın habercisi ilk homurdanmayı duyduğunda, bluzunu kaldırıp hevesle memelerini sallayarak oğluna ‘ Gel buraya bebeğim, bak annen sana ne verecek!’ diye seslenirdi. Oğlu da gözlerini oyuncaklardan kaldırarak hedefe kilitlenir ve her seferinde paytak paytak memelere doğru giderdi.
Başarı oranı? Yüzde 100!
Altta kalmamak için ben de aynı yöntemi benimsedim. İki anne oturur, müşteri ayartmaya çalışan iki rakip striptizci gibi memelerimizi sallardık. Eğer oradalarsa, büyük anneler ve büyük babalar da eğlenceye katılırlardı. Öyle zamanlarda zavallı çocuklar nereye bakacaklarını bilemezlerdi; bir yanda kendi annelerinin memelerinin güven verici doluluğu, diğer yanda ninelerinin uzun yılların tecrübesiyle sönmüş memeleriyle dedelerinin meme özentisiyle sıkıştırdığı deri parçası. Ne kadar denersem deneyeyim, bir La Leche League toplantısında buna benzer bir görüntüyü hayal bile edemiyorum.
Kanada’da Calum’un doğduğu küçük kasabadaki doğum öncesi sınıfında, bize emzirme ile ilgili bir video göstermişlerdi. Bu videoda, oldukça sportif görünen İsveçli bir anne kayak sırasında yürüme çağındaki çocuğunu emziriyordu. Sınıftaki kadınların hepsi ürpermişti; ‘ Tabii ki emzirmek bebekler için harika bir şey ama yürümeye ve konuşmaya başladıklarında...?’ Bu, aşağı yukarı herkesin hemfikir olduğu bir noktaydı. Bense, düşüncelerimi kendime sakladım.
Yeni Moğol arkadaşlarımdan biri bana dokuz yaşına kadar anne sütü emdiğini söylediğinde, şaşırma sırası bendeydi. Şaşkınlıktan ağzım bir karış açık kalmıştı ve önce şaka yaptığını düşündüm. Oğlumun dört yaşına kadar emdiğini hatırlayınca şimdi o katı inançsızlığımdan dolayı utanıyorum.
Moğollarla ‘kendi kendine emmeyi bırakma’ gibi konularda derinlemesine bir konuşma yapmak, dil engeli yüzünden pek mümkün değildi ama ‘zamanı gelince’ terimi üzerinde anlaşılmış bir kural gibiydi. Aynı anda iki çocuğunu (tandem) emziren biriyle hiç tanışmamış olmak beni şaşırtmıştı. Bunun nedeni, doğumlar arasında uzun zaman olması ve çocukların büyük bir kısmının iki ile dört yaş arası emmeyi kendi kendilerine bırakmasıydı.
2005 yılında, UNICEF’in yaptığı bir araştırmaya göre Moğolistan’da çocukların %82’si 12 ila 15 ay boyunca, %65’i ise 20 ila 23 ay boyunca anne sütü almaya devam ediyorlar. Bu durumda bir annenin son çocuğu, emmeye istediği kadar devam ediyor; işte dokuz yaşına kadar emzirilmenin ve eğer halk arasındaki inanış doğruysa, Moğolistan’ın güreşçilerinin şöhretinin nereden kaynaklandığının açıklaması.
Calum üç yaşında ve daha hala yeni doğmuş bir bebeğin iştahıyla emmeyi sürdürürken gün gelip emmeyi kendi kendine nasıl bırakacağını merak ediyordum. Merak ettiğim başka bir şey de, Moğol çocuklarının nasıl olup da emmeyi kendi kendilerine bıraktıklarıydı. Bazı anneler çocuklarının emmeye olan ilgilerinin kesildiğini söylediler. Diğerleri ise, çocukların yaşıtlarının baskılarının etkili olduğunu söylediler. (Moğol gençlerinin, aynı Kanada’lı çocukların biri birleriyle ‘ana kuzusu’ diye dalga geçtikleri gibi, ‘anneciğinin memesini mi istiyorsun?’ diye birbirlerine takıldıklarını duymuştum.) Giderek daha çok annenin çalışmak zorunda kalması çocukların memeden normalden daha hızlı kesilmesine sebep oluyor. Genelde çocuklar, yaz aylarını büyük anne ve büyük babaları ile kırsal kesimlerde geçirirken, anneler şehirde kalıp işe gidiyorlar ve bu uzun ayrılık sırasında annenin sütü azalıyor. Şimdi 20 yaşında olan arkadaşım Buana bana, altın madalyalık emme kariyerini şöyle açıkladı; ‘ Ben köyde, bir yurtta büyüdüm. Annem bana hep emmemi, bunun benim için iyi olduğunu söylerdi. Dokuz yaşındaki bütün çocukların benim gibi emdiğini sanırdım. Sonra okula başladığımda emmeyi bıraktım.’ Hikayesini anlattıktan sonra gözlerinde yaramaz bir ifadeyle bana baktı ve ekledi ‘Ama bazen hala emmek hoşuma gidiyor’.
Bense, memeden kesmeyi kafamda şöyle canlandırmıştım; Emzirmeler kısalacak ve gitgide azalarak tamamen bitecekti. Böylece sütüm kesilecek ve bu da işin sonu olacaktı. Bar kapanacaktı!
Moğolistan’da işler böyle yürümüyor. Arkadaşım Naraa ile emzirme üzerine konuşurken, o zaman altı yaşında olan kızının ne zaman emmeyi bıraktığını sordum. ‘Dört yaşında’ dedi. ‘Çok üzülmüştüm ama artık emmek istemiyordu.’ Sonra Naraa bana, daha bir hafta önce kızının köyde geçirdiği uzun bir tatilden döndükten sonra, emmek istediğini söyledi. O da kendini emzirmek zorunda hissetmiş. ‘Sanırım beni çok özlemişti ve bu hoş bir duyguydu. Tabii hiç sütüm kalmamıştı ama kızım buna aldırmadı.’ dedi.
Ama eğer sütten kesilmek, bir daha asla anne sütü içmemek demekse, Moğollar asla tamamen sütten kesilmiyorlar. Beni Moğolistan’da en çok şaşırtan şey de bu oldu. Eğer bir kadının memeleri sütle doluysa ve bebeği yakınlarda değilse, gayet doğal bir şekilde aile fertlerinden birine, hangi yaştan veya cinsiyetten olursa olsun, emmek isteyip istemediklerini sorar. Kadınlar genellikle kocaları için bir tas süt sağarlar veya isteyen içsin diye sağdıkları sütü buzdolabına bırakırlar.
Hepimiz kendi sütümüzün tadına bakıp, denemeleri için kocalarımıza da biraz vermişizdir, hatta bazı acil durumlarda kahvemize kendi sütümüzden bile koymuşluğumuz olabilir. Yine de hiç birimizin bunu sık sık yaptığını sanmıyorum. Ama sorduğum her Moğol bana, anne sütü içmeyi sevdiğini söyledi. Onların kültüründe anne sütünün değeri o kadar bilinen, o kadar kemikleşmiş bir şeydir ki, sadece bebekler için olduğu düşünülmez. Anne sütü tıbbi amaçlarla da kullanır, her derde deva olsun diye yaşlı insanlara verilir, göz enfeksiyonlarının tedavisinde de kullanılır ve denildiğine göre göz akını daha ak ve rengini daha derin yapar.
Fakat bence esas olarak Moğolların anne sütü içmelerinin sebebi, tadını sevmeleri. İş yerinde sütünü pompalayan ve süt biberonunu iş yerinin buzdolabına koyan batılı bir arkadaşım, birgün biberonun yarısının içilmiş olduğunu görmüş ve bana gülerek ‘Sadece Moğolistan’da iş arkadaşlarımın benim sütümü içtiklerinden şüphelenirim’ demişti.
Başka bir kültürde yaşamak insanı hep kendi kültürünü sorgulamaya iter. Kanada’da, oğlumu ilk yaşlarında emzirmenin nasıl bir şey olacağı konusunda hiçbir fikrim yok. Moğolistan’da emzirme ile ilgili olumlu görüşlerin bolluğu ve Moğolların toplum içinde emzirmeyi yürekten desteklemeleri beni tamamen büyüledi ve bana çocuğumu doğal olduğuna inandığım şekilde yetiştirme özgürlüğünü verdi. Fakat emzirme konusunda pratiklerimiz, ne kadar süre boyunca ve ne sıklıkta emzirdiğimiz arasındaki küçük farklara ek olarak, çocuklarımızı yetiştirme tarzlarımız arasında da temel farklar olduğu kanaatine vardım.
Kuzey Amerika’da bağımsızlığımız o kadar önemli ki, bu yaptığımız her şeyi etkiliyor. Sürekli bebeğimizin ne yediğini ve emzirmeyi günde kaça indirdiğimizi konuşuyoruz. Bu soruları soran siz olmasanız bile etkilerinden kaçamıyorsunuz. Piyasada, çocuğunuzun kendini eğlendirebilmesi ve size daha az ihtiyaç duyması için tasarlanmış o kadar çok şey var ki, mesaj ortada. Ama Moğolistan’da emzirmek bağımlılık anlamına gelmiyor ve emzirmeyi kesmek de bitiş noktası değil. Onlar, bir gün çocuklarının büyüyeceğini biliyor- hatta beş yaşında ortalama bir Moğol çocuk, yaşıtı batılı bir çocuktan çok daha bağımsızdır, ister emzirilmiş ister emzirilmemiş olsun. Yani memeden kesmek için aceleye gerek yok!
Oğlumu Moğolistan’da yetiştirmiş olmamın belki de en güzel tarafı, bir şeyi yapmanın bin tane yolu olduğunu görmüş olmamdı. Ve bunlardan herhangi birini seçebilirdim. Oğlumu emzirdiğim bütün o zaman boyunca farklı sorunlarla uğraşmak zorunda kaldım ve kendi tarzımı oluşturmaya çalışırken birçok fikri ve yöntemi seçip bir o kadarını da bıraktım. Calum’u bu kadar uzun ve bu kadar çok emzirdiğim için mutluyum - tam dört yıl. Sanırım anne sütü oğlum için en iyi şeydi ve bu tecrübenin hem onun kişiliği hem de bizim ilişkimiz üzerinde kalıcı bir etkisi olacağına eminim.
Ayrıca olimpiyatlarda güreş dalında altın madalyayı alıp bana teşekkür edeceği günü bekliyorum.
Not: UNICEF Çocukinfo,’ Çocuk ve Kadınların Durum Denetimi: Bebek ve Küçük Çocuk Beslenmesi (2000-2007)’ (Ocak 2009): www.childinfo.orglbreastfeeding_countrydata.php
Emzirme konusunda modern dünyanın mahalle baskısı altındayız. Şu yazı benim emzirme konusunda gözümü açan, dünya üzerinde başka kültürler ve başka bakış açıları olduğunu hatırlamama yarayan yazıdır: (Yazar: Ruth Kamnitzer; kocası Steve Orta Asya’da Pallas kedileri üzerine bir çalışma yaparken, Moğolistan’ın kırsal kesiminde, geleneksel bir keçe çadırda yaşamıştır. Bioçeşitlilik Korunması üzerine Master derecesi sahibidir ve şu anda Calum ve Steve ile birlikte, İngiltere’de Bristol şehrinde yaşamaktadır. Kaynak: Mothering Magazine, 155 inci sayı, Temmuz-Ağustos 2009; "Breastfeeding in the Land of Genghis Khan"; http://www.naturalchild.org/guest/ruth_kamnitzer.html; Kaynak: http://www.damara-cocuk.com/breast-feeding/11-cengiz-han-diyarinda-emzirmek)
Dominik Cumhuriyeti |
Moğolistan’da sık sık söylenen bir söz vardır: ‘en iyi güreşçiler en az altı yıl anne sütü emmişlerdir’. Güreşin milli spor olduğu bir ülkede, bu ciddi bir açıklamadır. İlk çocuğum dört aylıkken Moğolistan’a taşındım ve oğlum üç yaşına gelene kadar orada yaşadım.
Emzirmeye olan yaklaşımın Kuzey Amerika’da hakim olandan tamamen farklı bir yerde oğlumu yetiştirmek, bu işin aslında nasıl olabileceği hakkında bana farklı bir bakış açısı sundu. Moğollar bebeklerini sadece daha uzun süre emzirmekle kalmıyorlar, aynı zamanda bu işi tanıdığım herkesten daha fazla istekle ve daha ulu orta yapıyorlar. Moğolistan’da anne sütü sadece bebekler için veya sadece beslenmekle ilgili değildir. Hele saklanacak bir şey hiç değildir. Anne sütü, Cengiz Han’ın hamurunda olan şeydir.
İlk kez anne olan her kadın gibi, çocuğum olmadan emzirme konusu üzerine çok fazla kafa yormamıştım. Ama oğlum Calum, dünyaya geldikten birkaç dakika sonra memeye yapıştı ve sonraki 4 yıl boyunca onu bırakmamak için direndi. Şanslıydım çünkü emzirmekle ilgili bir sorun yaşamadım- göğüs uçlarım çatlamadı, memelerim nadiren tıkandı (engorjman). Esas zorluğu zihinsel alanda yaşadım. Bebeğimi ve emzirmenin ikimiz arasında kurduğu bağı ne kadar seversem seveyim, bazı zamanlar emzirmek bunaltıcı olabiliyordu. Ne ona olan sevgimin büyüklüğüne ne de onun bana - sadece bana, sütüme olan ihtiyacının yoğunluğuna hazırlıklı değildim. Doğumdan birkaç gün sonra, memeye doymayan Calum’u gören Kanadalı bir hemşire beni ‘ seni canlı bir emziğe çevirmesine izin verme’ diye uyarmıştı. Ben de ağlamasının sebeplerini tek tek gözden geçiriyordum- gazı mı vardı, altı mı ıslaktı, aşırı mı yoksa yetersiz mi uyarılmıştı?- ve çoğunlukla sonunda kendimi yine onu emzirirken buluyordum. Acaba doğru şeyi mi yapıyorum diye merak etmekten de geri kalmıyordum.
Sonra Kanada’dan, kocamın vahşi hayat üzerine bir araştırmayı yönettiği Moğolistan’a taşındım. Burada çocuklar sürekli, kat kat kalın battaniyelerle sarmalanmış ve postada dağılıvermesinden korktuğunuz paketler gibi iple bağlanmışlardır. Paketlerden biri mırıldanmaya başladığında, ağzına bir meme sokuşturuverirler. Altları sık değiştirilmez ve asla gazları çıkartılmaz. Bir çıngırak tutuşturabileceğiniz eller bile yoktur ortalarda. Kesinlikle karınlarının üstünde vakit geçirmezler. Bebekler en az üç ay boyunca paketli kalırlar ve sesleri çıktığı anda emzirilirler.
Bu, benim için çok ilginç bir durumdu. Kanada’da, üç aylık bebekler çoktan sosyalleşmeye başlarlar, hatta yüzenleri bile vardır. Bazıları ‘kendi kendilerini sakinleştirmeyi’ öğrenirler. Şahsen ben bir bebeğin ağlamasının pek çok nedeni olduğunu ve görevimin de bu nedeni anlayıp gerekli çözümü sağlamak olduğunu sanmıştım. Fakat Moğolistan’da bebekler neden ağlarlarsa ağlasınlar tek bir çözümü vardır: Anne sütü. Ben de arkama yaslandım ve herkes gibi yaptım.
Namibya |
Kanada’da emzirmek hala muallak bir konudur. İşin aslı şu ki, biz emzirmeye alışık değiliz. Emzirme evlerde, bebek toplantılarında ve bazen de kafelerde yapılan bir şeydir. Öyle pek ortalıkta yapılmaz ve emzirildiğimiz zamanlara dair hatıralarımız da yoktur. Çocuk ve anne arasındaki bu özel faaliyet sessizliğe ve kibarca uzaklaşan bakışlara neden olur ve bir çiftin toplum içinde yakınlaşmaları gibi algılanır: bir tabu değildir fakat hafiften sinir bozucudur ve kibarca görmezden gelinir. Hele bir de o sessiz yeni doğmuş melek, yeni yeni yürümeye başlayan ve bütün dünyaya ne yaptığını bildirmek isteyen hareketli bir çocuğa dönüştüğünde, o bakışlar biraz daha hızlıca ve anlamlı bir şekilde başka tarafa çevrilir. Hatta bazen kaşlar bile çatılır.
Moğolistan’da emzirmek beni ‘Annelere Özel’ bir köşeye havale etmek yerine, aksine tam da sahnenin ortasına yerleştirdi. Emzirmenin her yerde ve her zaman doğallıkla gerçekleştirilmesi ve Moğol’ların yaşadıkları dar alanlar, herkesin iş başında bir meme görmeye alışık olması anlamına geliyordu. Bu işi onlar gibi yapmam hoşlarına gidiyordu (tabii ki onların yöntemi doğru olan yöntemdi).
Bir parkta emzirdiğimde, anneanneler beni emzirdikleri bir düzine çocuk hakkında anlattıkları hikayelerle eğlendirirlerdi. Bir taksinin arka koltuğunda emzirdiğimde şoförler, yaptığım işi dikiz aynasından onaylayarak Calum’un harika bir güreşçi olacağı konusunda bana garanti verirlerdi. Pazarda yürürken kucağımdaki oğlum emmeye başlarsa satıcılar bana tezgahlarında yer açıp, Calum’a sonuna kadar içmesini söylerlerdi. İnsanlar bakışlarını uzaklaştırmak yerine eğilip Calum’u yanaklarından öperlerdi. Bu ilgiye karşılık oğlum memeyi bırakıp onlara dönecek olsa açığa çıkan ve ucundan süt fışkıran memem garip karşılanmazdı. Hiç kimse gözlerini bana dikmez ya da bakışlarını kaçırmazdı- sadece gülerler ve burunlarına bulaşan sütü silerlerdi.
Sudan |
Calum dört aylıktan üç yaşına gelene kadar, nereye gidersem gideyim tekrar tekrar aynı şeyi duydum: ‘Emzirmek, bebeğin ve senin için en iyi şeydir.’ İnsanların yaptığım şeyi sürekli onaylaması bana, herkes için önemli olan doğru bir şey yaptığım duygusunu verdi. Toplum tarafından takdir edilmeye her annenin ihtiyacı vardır.
Calum iki yaşına geldiğinde emzirmenin ne kadar faydalı bir şey olduğunu tamamen kavramıştım. Hiçbir şey, anneden gelen bir yudum ılık süt gibi bir çocuğu kolaylıkla uyutamaz, uzun bir araba yolculuğunda yaşadığı sıkıntıyı ortadan kaldırıp kopmakta olan bir fırtınayı çabucak dindiremez. Tembel annelerin en yararlı yardımcısıdır ve ben şahsen bundan maksimum derecede faydalandığımı düşünüyordum. Ancak Moğollar bu işi bir adım öteye götürmüşlerdi.
Uzun Moğolistan kışlarında dışarının acı soğuğundan kaçmak için, bir çok öğleden sonramı arkadaşım Tsetsgee’nin yurdunda (keçe çadır) geçirdim. Bu birliktelikler farklı çocuk yetiştirme tekniklerimizi karşılaştırmamız için çok aydınlatıcıydı. Ne zaman iki yaşındaki çocuklarımız arasında bir oyuncak yüzünden kapışma başlasa, benim ilk tepkim bir yandan başka bir oyuncakla Calum’un dikkatini dağıtmaya çalışırken bir yandan da ona paylaşmanın önemini anlatmaya çalışmak olurdu. Ama bu yöntem biraz zaman alır ve başarı şansı % 50’yi geçmezdi. Calum’un geri adım atmayı kabul etmediği ve gerginliğin patlama noktasına ulaştığı diğer zamanlarda da onu kucaklar, kollarımla sarmalayıp emzirirdim.
Tsetsgee’nin ise farklı bir yaklaşımı vardı. Anlaşmazlığın habercisi ilk homurdanmayı duyduğunda, bluzunu kaldırıp hevesle memelerini sallayarak oğluna ‘ Gel buraya bebeğim, bak annen sana ne verecek!’ diye seslenirdi. Oğlu da gözlerini oyuncaklardan kaldırarak hedefe kilitlenir ve her seferinde paytak paytak memelere doğru giderdi.
Başarı oranı? Yüzde 100!
Altta kalmamak için ben de aynı yöntemi benimsedim. İki anne oturur, müşteri ayartmaya çalışan iki rakip striptizci gibi memelerimizi sallardık. Eğer oradalarsa, büyük anneler ve büyük babalar da eğlenceye katılırlardı. Öyle zamanlarda zavallı çocuklar nereye bakacaklarını bilemezlerdi; bir yanda kendi annelerinin memelerinin güven verici doluluğu, diğer yanda ninelerinin uzun yılların tecrübesiyle sönmüş memeleriyle dedelerinin meme özentisiyle sıkıştırdığı deri parçası. Ne kadar denersem deneyeyim, bir La Leche League toplantısında buna benzer bir görüntüyü hayal bile edemiyorum.
Nepal'de bir aile... Keman çalan baba ve arkasında başı kapalı olmasına rağmen her iki göğsü açık şekilde bebeğini emziren anne... |
Brezilya |
Kenya, 2011 |
Kanada’da Calum’un doğduğu küçük kasabadaki doğum öncesi sınıfında, bize emzirme ile ilgili bir video göstermişlerdi. Bu videoda, oldukça sportif görünen İsveçli bir anne kayak sırasında yürüme çağındaki çocuğunu emziriyordu. Sınıftaki kadınların hepsi ürpermişti; ‘ Tabii ki emzirmek bebekler için harika bir şey ama yürümeye ve konuşmaya başladıklarında...?’ Bu, aşağı yukarı herkesin hemfikir olduğu bir noktaydı. Bense, düşüncelerimi kendime sakladım.
Yeni Moğol arkadaşlarımdan biri bana dokuz yaşına kadar anne sütü emdiğini söylediğinde, şaşırma sırası bendeydi. Şaşkınlıktan ağzım bir karış açık kalmıştı ve önce şaka yaptığını düşündüm. Oğlumun dört yaşına kadar emdiğini hatırlayınca şimdi o katı inançsızlığımdan dolayı utanıyorum.
Moğollarla ‘kendi kendine emmeyi bırakma’ gibi konularda derinlemesine bir konuşma yapmak, dil engeli yüzünden pek mümkün değildi ama ‘zamanı gelince’ terimi üzerinde anlaşılmış bir kural gibiydi. Aynı anda iki çocuğunu (tandem) emziren biriyle hiç tanışmamış olmak beni şaşırtmıştı. Bunun nedeni, doğumlar arasında uzun zaman olması ve çocukların büyük bir kısmının iki ile dört yaş arası emmeyi kendi kendilerine bırakmasıydı.
Kongo, 2008 |
2005 yılında, UNICEF’in yaptığı bir araştırmaya göre Moğolistan’da çocukların %82’si 12 ila 15 ay boyunca, %65’i ise 20 ila 23 ay boyunca anne sütü almaya devam ediyorlar. Bu durumda bir annenin son çocuğu, emmeye istediği kadar devam ediyor; işte dokuz yaşına kadar emzirilmenin ve eğer halk arasındaki inanış doğruysa, Moğolistan’ın güreşçilerinin şöhretinin nereden kaynaklandığının açıklaması.
Calum üç yaşında ve daha hala yeni doğmuş bir bebeğin iştahıyla emmeyi sürdürürken gün gelip emmeyi kendi kendine nasıl bırakacağını merak ediyordum. Merak ettiğim başka bir şey de, Moğol çocuklarının nasıl olup da emmeyi kendi kendilerine bıraktıklarıydı. Bazı anneler çocuklarının emmeye olan ilgilerinin kesildiğini söylediler. Diğerleri ise, çocukların yaşıtlarının baskılarının etkili olduğunu söylediler. (Moğol gençlerinin, aynı Kanada’lı çocukların biri birleriyle ‘ana kuzusu’ diye dalga geçtikleri gibi, ‘anneciğinin memesini mi istiyorsun?’ diye birbirlerine takıldıklarını duymuştum.) Giderek daha çok annenin çalışmak zorunda kalması çocukların memeden normalden daha hızlı kesilmesine sebep oluyor. Genelde çocuklar, yaz aylarını büyük anne ve büyük babaları ile kırsal kesimlerde geçirirken, anneler şehirde kalıp işe gidiyorlar ve bu uzun ayrılık sırasında annenin sütü azalıyor. Şimdi 20 yaşında olan arkadaşım Buana bana, altın madalyalık emme kariyerini şöyle açıkladı; ‘ Ben köyde, bir yurtta büyüdüm. Annem bana hep emmemi, bunun benim için iyi olduğunu söylerdi. Dokuz yaşındaki bütün çocukların benim gibi emdiğini sanırdım. Sonra okula başladığımda emmeyi bıraktım.’ Hikayesini anlattıktan sonra gözlerinde yaramaz bir ifadeyle bana baktı ve ekledi ‘Ama bazen hala emmek hoşuma gidiyor’.
Bense, memeden kesmeyi kafamda şöyle canlandırmıştım; Emzirmeler kısalacak ve gitgide azalarak tamamen bitecekti. Böylece sütüm kesilecek ve bu da işin sonu olacaktı. Bar kapanacaktı!
Moğolistan’da işler böyle yürümüyor. Arkadaşım Naraa ile emzirme üzerine konuşurken, o zaman altı yaşında olan kızının ne zaman emmeyi bıraktığını sordum. ‘Dört yaşında’ dedi. ‘Çok üzülmüştüm ama artık emmek istemiyordu.’ Sonra Naraa bana, daha bir hafta önce kızının köyde geçirdiği uzun bir tatilden döndükten sonra, emmek istediğini söyledi. O da kendini emzirmek zorunda hissetmiş. ‘Sanırım beni çok özlemişti ve bu hoş bir duyguydu. Tabii hiç sütüm kalmamıştı ama kızım buna aldırmadı.’ dedi.
Alaska, 1903 yılı |
Ama eğer sütten kesilmek, bir daha asla anne sütü içmemek demekse, Moğollar asla tamamen sütten kesilmiyorlar. Beni Moğolistan’da en çok şaşırtan şey de bu oldu. Eğer bir kadının memeleri sütle doluysa ve bebeği yakınlarda değilse, gayet doğal bir şekilde aile fertlerinden birine, hangi yaştan veya cinsiyetten olursa olsun, emmek isteyip istemediklerini sorar. Kadınlar genellikle kocaları için bir tas süt sağarlar veya isteyen içsin diye sağdıkları sütü buzdolabına bırakırlar.
Hepimiz kendi sütümüzün tadına bakıp, denemeleri için kocalarımıza da biraz vermişizdir, hatta bazı acil durumlarda kahvemize kendi sütümüzden bile koymuşluğumuz olabilir. Yine de hiç birimizin bunu sık sık yaptığını sanmıyorum. Ama sorduğum her Moğol bana, anne sütü içmeyi sevdiğini söyledi. Onların kültüründe anne sütünün değeri o kadar bilinen, o kadar kemikleşmiş bir şeydir ki, sadece bebekler için olduğu düşünülmez. Anne sütü tıbbi amaçlarla da kullanır, her derde deva olsun diye yaşlı insanlara verilir, göz enfeksiyonlarının tedavisinde de kullanılır ve denildiğine göre göz akını daha ak ve rengini daha derin yapar.
Fakat bence esas olarak Moğolların anne sütü içmelerinin sebebi, tadını sevmeleri. İş yerinde sütünü pompalayan ve süt biberonunu iş yerinin buzdolabına koyan batılı bir arkadaşım, birgün biberonun yarısının içilmiş olduğunu görmüş ve bana gülerek ‘Sadece Moğolistan’da iş arkadaşlarımın benim sütümü içtiklerinden şüphelenirim’ demişti.
Başka bir kültürde yaşamak insanı hep kendi kültürünü sorgulamaya iter. Kanada’da, oğlumu ilk yaşlarında emzirmenin nasıl bir şey olacağı konusunda hiçbir fikrim yok. Moğolistan’da emzirme ile ilgili olumlu görüşlerin bolluğu ve Moğolların toplum içinde emzirmeyi yürekten desteklemeleri beni tamamen büyüledi ve bana çocuğumu doğal olduğuna inandığım şekilde yetiştirme özgürlüğünü verdi. Fakat emzirme konusunda pratiklerimiz, ne kadar süre boyunca ve ne sıklıkta emzirdiğimiz arasındaki küçük farklara ek olarak, çocuklarımızı yetiştirme tarzlarımız arasında da temel farklar olduğu kanaatine vardım.
Kuzey Amerika’da bağımsızlığımız o kadar önemli ki, bu yaptığımız her şeyi etkiliyor. Sürekli bebeğimizin ne yediğini ve emzirmeyi günde kaça indirdiğimizi konuşuyoruz. Bu soruları soran siz olmasanız bile etkilerinden kaçamıyorsunuz. Piyasada, çocuğunuzun kendini eğlendirebilmesi ve size daha az ihtiyaç duyması için tasarlanmış o kadar çok şey var ki, mesaj ortada. Ama Moğolistan’da emzirmek bağımlılık anlamına gelmiyor ve emzirmeyi kesmek de bitiş noktası değil. Onlar, bir gün çocuklarının büyüyeceğini biliyor- hatta beş yaşında ortalama bir Moğol çocuk, yaşıtı batılı bir çocuktan çok daha bağımsızdır, ister emzirilmiş ister emzirilmemiş olsun. Yani memeden kesmek için aceleye gerek yok!
Oğlumu Moğolistan’da yetiştirmiş olmamın belki de en güzel tarafı, bir şeyi yapmanın bin tane yolu olduğunu görmüş olmamdı. Ve bunlardan herhangi birini seçebilirdim. Oğlumu emzirdiğim bütün o zaman boyunca farklı sorunlarla uğraşmak zorunda kaldım ve kendi tarzımı oluşturmaya çalışırken birçok fikri ve yöntemi seçip bir o kadarını da bıraktım. Calum’u bu kadar uzun ve bu kadar çok emzirdiğim için mutluyum - tam dört yıl. Sanırım anne sütü oğlum için en iyi şeydi ve bu tecrübenin hem onun kişiliği hem de bizim ilişkimiz üzerinde kalıcı bir etkisi olacağına eminim.
Ayrıca olimpiyatlarda güreş dalında altın madalyayı alıp bana teşekkür edeceği günü bekliyorum.
Not: UNICEF Çocukinfo,’ Çocuk ve Kadınların Durum Denetimi: Bebek ve Küçük Çocuk Beslenmesi (2000-2007)’ (Ocak 2009): www.childinfo.orglbreastfeeding_countrydata.php
Bir de emzirmeyi sonlandırmam için yapılan mahalle baskılarını ve ben cevap vermesem de o esnada içimden geçenleri anlatayım tek tek:
Emzirmenin belli bir yaştan sonra faydası yok, çünkü artık modern dünyada anne sütünden elde edilen tüm vitamin ve mineraller yiyeceklerden karşılanabiliyor.
E, aynı mantıkla elma da yemeyelim. Zira elmadan elde edilecek tüm vitamin ve mineralleri de başka gıdalardan elde etmek mümkün. Neden elma yiyoruz ki o zaman?
Ayrıca bu ifade anne sütünün bağışıklık koruması yerine, modern dünya ilaçlarının yeterli geldiği fikrini de kapsıyor sanırım. Yani anne sütü vermeme gerek yok, çünkü çocuk hasta olursa antibiyotik kullanabilirim artık modern çağda. Peki, ben çocuğuma antibiyotik kullandırmak istemiyorsam?
Meme emen çocuk az yemek yer.
Bir çocuğun az yemek yemesi ile emiyor olup olmamasının doğrudan ilgisi yoktur. Eğer çocuk iştahsızsa az yer. Az yemek yiyen bir çocuk eğer meme emiyorsa, kendisi için gerekli vitaminlerin çoğunu almaya devam eder. Peki ya çocuğum hastalık, diş çıkarma vs gibi sebeplerle az yiyorsa ve emmiyorsa, kendisi için gerekli vitaminleri nasıl alacak? Yapay vitamin takviyesi mi vereceğim? Yemesi için zorlayacak mıyım?
2 yaşından sonra çocuğun bağışıklık sistemi tamamen gelişmiştir ve artık anne sütüne ihtiyaç yoktur.
Bu görüşü doğrulayan hiçbir araştırma bulamadım ben. Aksini vurgulayan araştırmalar ise var. Çoğu araştırma bağışıklık sisteminin tam olarak ancak 6-8 yaşında, bazıları ise ancak 12 yaşında gelişimini tamamladığını söylüyor. 2 yaşından sonra da meme emmeye devam eden çocuklarda diyabet, obezite, alerji de dahil olmak üzere pek çok hastalığa yakalanma riskinin daha düşük olduğu da ispatlanmıştır. Kaldı ki anne ile birlikte hasta olan çocuğun ilaç kullanmasına gerek kalmayacak şekilde, anne sütünden gerekli antikorları aldığı da bir gerçektir. Ayrıca diyelim ki çocuğun bağışıklık sistemi 2 yaşında gelişimini tamamlamış olsun. Yetişkin insanlar bile bağışıklıklarını kuvvetlendirmek için C vitamini vs gibi takviyeler alırken, çocuğun bağışıklığını kuvvetlendirmek için anne sütü almasının hiç mi yararı olmayacak?
18. aydan sonra çocuk emmeye devam ediyorsa, aslında sorun annededir, anne emzirmeye bağımlı olmuştur. (en çok duyduğum üstü kapalı eleştiri)
Uzun süre emziren anneler bilir ki çocuk kendi kendine emmeyi azaltır ve/veya bırakır. Meme emmek istemeyen bir çocuğu zorla emzirmek ise imkansızdır. (http://en.wikipedia.org/wiki/Breastfeeding)
Hz. Meryem tasviri |
Uzun süre meme emen çocuk anneye bağımlı olur.
Çevremde benimle aynı zamanlarda doğum yapan çok arkadaşım var. Hiç emzirmemeyi tercih edenler olduğu gibi, tavsiye edilen dönemde 12-18 ay arasında bırakanlar da oldu, 24 ay kesintisiz emzirip sonra birden sonlandıranlar da oldu. İstisnasız hepsinin çocuğunda tensel temasla ilgili bir gariplik var. Birisi fallik döneme çok erken girdi, henüz 1,5 yaşında iken dedeye aşırı düşkünlük ve kıskançlık tepkileri veriyordu. Diğeri annesinin geceliğinin altına girip cenin pozisyonunda annesinin çıplak tenine yapışarak uyuyor. Bir diğeri annesinin memesini ellemek istiyor, elleri annesinin memesinin arasındayken uyuyor. Bir diğeri daha annesinin memesini ellemek istiyordu, annesi rahatsız olunca kendi meme ucu ile oynamaya başladı. Tırnak yiyenler, battaniye ya da uyku arkadaşı olmadan uyumayı reddeden ve korkanları ise saymıyorum bile, vakayı adiye... Meme emmesi dış etken tarafından sonlandırılan ya da meme emmeyen bebeklerde davranış sorunu olacağını iddia etmiyorum, yanlış anlaşılmak istemem. Burada saydığım çocukların her biri son derece sağlıklı, uyumlu, keyifli çocuklar. Anneleri ile dertleşiyor olmasam asla fark etmezdim bu tepkilerini. Sadece memeyi bırakmayı müteakip tensel temasa ilişkin takıntılar geliştirdiler. Tamamen tesadüf de olabilir, takıntıların emzirmeyi sonlandırma ile ilgisi bulunmaya da bilir... Bu sadece benim kişisel bir gözlemim.
Bence her şey gibi bu da tercih meselesi; benim kızım uyku arkadaşı yerine bana sarılıyor, mememi elleyerek uyumak yerine günde bir defa 2 dakika emiyor. Tırnak yeme, saldırganlık, kıskançlık gibi aşırı tepkileri yok. Bu sene kreşe başladı. Ağlatmadım, alışmasına müsaade ettim. Hiç ağlamadan kendi isteği ile gidiyor yuvaya, bana herhangi bir bağlanma tepkisi vermiyor. Yani sorun yaşamamanız için emzirmeyi kesmeniz öneriliyor uzmanlar tarafından ama aslında emzirmeyi kestiğinizde de sorun yaşayabileceğiniz gibi, önerilmeyen şekilde uzun emzirdiğiniz halde hiçbir sorunla da karşılaşmayabilirsiniz. İnsanoğlu söz konusu olunca 2 kere 2, 4 etmeyebiliyor...
Ayrıca Freud'un bu tezini ileri sürerken uzun süre emzirilen bebeklerden mi, yoksa aşırı emzirilen bebeklerden mi bahsettiğini de tam anlayamadım (http://www.psikoloji.gen.tr/freud/index_dosyalar/oral.htm). Eğer Freud uzun süre emen bebeklerden bahsediyorduysa bile yaşadığı ülke ve dönemi göz önüne alarak, bu konuda yeterli miktarda araştırma yapmış olamayacağını düşünüyorum.
Zaten oral dönem 0-12, bazı kaynaklara göre de 0-18 ay arası sürüyormuş. Dolayısıyla 24 ay emziren bir anne zaten oral dönem riskini almış demektir. O nedenle ben de riski aldım, ileride oral döneme takılırsa fazla yemek yeme, alkolik olma gibi riskleri varmış. Yok eğer oral dönemi başarılı bir şekilde tamamlarsa, aşırı bağımlılık ya da kıskanma
duyguları olmadan, diğer insanlara verebilme ve onlardan alabilme
özelliklerini içeren kişilik özellikleri olacak. Böyle kişiler kendilerine olduğu gibi diğer
insanlara da güvenir ve onlardan destek alabilirlermiş. Ömrüm olursa sonucu bildiririm :)
Emzirme fallik döneme gelmeden tamamlanmalıdır.
Bu konuda Freud'un da bir açıklamasını bulamadım. Neye dayanılarak söylendiğinden tam emin değilim. Ama sorun cinsel gelişiminin olumsuz etkileneceği noktasında ise benim tavrım zaten baştan belli. Ben, günümüz modern cinsel kimlik vurgularına olumsuz yaklaşıyorum. Erkek gibi kızlar ve ağlamayı bilen oğlanlar yetiştirmeye istekliyim. Bu dönemle ilgili bir olumsuzlukla karşılaşırsam ve ömrüm de vefa ederse, bunu da paylaşırım :)
Şaman |
Yazının içerisinde pek çok fotoğraf paylaştım. Özetle söylemek istediğim şu: Yıllardır pek çok kültürde çocuklar uzun, uzun, çok uzun süre emzirilmişler; halihazırda da emziriliyorlar. Dünyanın bugünkü berbat hale sürüklenişi çocuklarını uzun süre emziren kültürler nedeniyle mi olmuş, memeyi cinsellikle bağdaştıran ve emzirmeden uzaklaşan çağdaş (?) toplumlar nedeniyle mi olmuş bir daha düşünelim. Üstelik bu insanların hepsi de uzun süreli meme emme nedeniyle ruhsal bozukluklara mı sahiptiler, sahipler? "Bizim kültürümüz onlarınkinden farklı" diye düşünebilirsiniz. O zaman bir üst nesile sormak lazım. Annesi babası ya da ninesi dedesi 3-5 yaşına kadar emzirilen pek çok kişi bulabilirsiniz çevrenizde. "Bizim kültürümüz" derken, annemizin kültüründen mi yoksa şehirleşen bizlerin kültüründen mi bahsediyoruz?
Bizler hayvanız. Her birimiz memeli birer hayvanız. Kabul etmek istesek de, istemesek de... (Bir akrabamız doğumdan hemen sonra hormon iğneleri vurularak süt üretimini kesmişti. Emzirmek istemediğini söyledi. "Ben inek miyim, neden emzireyim?" demişti, aklımdan hiç çıkmadı o laf.) Memeler, yavrularımızı doyurmaya yarıyor. Her birimizin içgüdüleri var. Eğer bir bebeğin içgüdülerini zorla susturmazsak, her bebek emmeyi sonlandırmak için kendisi için uygun zamanı bilir.
Tibet |
Zanzibar |
Burkina Faso |
Uganda |
Pasifik Adası |
Tibet |
Uganda |
Tibet |
Yeni Gine |
Güncelleme: Kızım 46 aylıkken emmeyi kendi kendine sonlandırdı. Son iki ayda, ayda sadece bir kere emdi. Bilahare memeyi isterse yine emebileceğine emin olsun diye kendim teklif ettim ama ememedi, emmeyi denedi ama hoşlanmadı. Böylece bebeğin zamanı gelince emmeyi kendiliğinden sonlandırdığını bizzat deneyimlemiş oldum.
Emmeyi kendi kendine 39. ayında sonlandıran bir diğer bebek için bkz: http://elaninuydusu.blogspot.com.tr/2011/10/39-aylk-ela-memeyi-brakt-geciken-kres.html
Güncelleme: Kızım 68 aylıkken kardeşi doğunca emmek istedi. Sadece bir kere denedi ve çok şaşırdı. Çünkü emmeyi unutmuş. Dudağının ucu ile pipet emiyormuş gibi yaptı ve bebeğin nasıl emdiğine şaşırdı :) Demek ki yaşı gelen çocuğun emme refleksi kendiliğinden kayboluyor.
Güncelleme: Kızım 68 aylıkken kardeşi doğunca emmek istedi. Sadece bir kere denedi ve çok şaşırdı. Çünkü emmeyi unutmuş. Dudağının ucu ile pipet emiyormuş gibi yaptı ve bebeğin nasıl emdiğine şaşırdı :) Demek ki yaşı gelen çocuğun emme refleksi kendiliğinden kayboluyor.
Bu kadar anne sütü demişken.. Sütü artırma ile ilgili bir öneriniz var mı..
YanıtlaSilOlmaz mı? :) http://sormabulmadunyasi.blogspot.com/2010/03/anne-sutu-nasl-arttrlr.html
SilAnne sutu cok degerli, bebegi emen sutu olan her anne 2 yil emzirmelidir fikrini destekliyorum. Cok guzel bir arastirma yazisi daha olmus tebrik ederim. Mogol olarak dogmadigima sukrettim ne yalan soyleyim;) Uzun sureli emzirme isi bana gore degil. Cevremde annesi tarafindan 2 yasina yaklasinca memeden kesilen ve sorunlari olmayan cok cocuk taniyorum, kendi istegiyle birakmali fikrine katilmiyorum. Katilsam benim oglum 9 yasinda birakan orneklerden biri olabilir;))
YanıtlaSilKadınların anneliğini eleştirmek, erkeklerin erkekliğini eleştirmek gibi. O nedenle herhangi bir yanlış anlaşılma olmasını istemem.
SilBen, bebeği emen sütü olan her anne 2 sene emzirmelidir demiyorum. Bir önceki yazımda da vurguladığım gibi isteyen, istediği kadar emzirir; istemeyen de emzirmez. Bu annenin kararıdır, kimse yargılayamaz.
Benim tek arzum, ne emzirmemeyi tercih eden annelerin, ne de genelden uzun süre emzirmeyi tercih eden annelerin psikolojik baskıya maruz kalmalaları.
Diğer hususta da doğru anlatamamışım kendimi sanırım. Memeden kesildiğini gördüğüm çocukların hiçbirisi sorunlu çocuklar değiller. Sadece emzirmeyi sonlandırmaya takiben "tensel temas ile ilgili" bir gariplik oldu. Bu çocuklar benim çok yakınımda oldukları ve anneleri ile dertleşebildiğim için fark ettiğim minik gariplikler. Yoksa o çocukları sokakta görsem ya da bir süre oynayıp ayrılsak, anneleriyle dertleşiyor olmasam kesinlikle fark bile edemezdim. Çok şükür hepsi de gayet sağlıklı, sorunsuz çocuklar.
Ama memeyi bıraktıktan sonra uzun süre boyunca verdikleri bu tepkiler bende "Çocuk memeyi 2 günde bırakabiliyor ama aslında psikolojik olarak memeden uzaklaşmaktan etkileniyor" sonucuna vardırdı. Psikolog değilim, insan davranışları konusunda da uzman değilim. Bu sadece bir gözlemdi. Yanılıyor da olabilirim. Belki sadece benim çevremde tesadüf etmiştir ya da aslında memeden kesilme ile ilgisi yoktur o davranışların, bilemiyorum. Bana öyle gibi geldi sadece...
Ayrıca benim kızım da deli gibi meme emen bir bebekti. Memeyi görünce heyecanlanıyor, acıktığında giysimi açmamı bile bekleyemiyordu. Zamanla o hal geçiyor. 1 yaşından sonra eskisi gibi olmuyor. Ben de emziremem sanıyordum, şu 6 ay bir geçsin diyordum. 2 sene aklımda bile yoktu. Ama 1 yaşından sonra o kadar rahatladım ki memeden kesmekle uğraşmak bana meme vermekten daha zor göründü :)
Aktardiklariniza hayran kaldim. Allah cocuklarimizi saglikla buyutmeyi nasip etsin... keske bjr ay once okusaydim bu yaziyi.. anne bagimliligi konusunda en dogru orneklerden bir ben olurdum. Kizim cok zorlamadi beni ama benim ayrilmam cok zor oldu. Buyuk bir aska son verdim. 10 gun kadar her uyudugunda hickira hickira agladim. Sizin yazinizi okurken emziren anneleri gorup yine agladim. Hala ozlemin cok taze. Istese emziririm. Ama artik istemiyoo ..
SilYeni bir döneme girmişsiniz, hayırlı olsun. Umarım bundan sonrası daha rahat olur ikiniz için de...
SilKızım 16 Aylık son zamanlarda emerken meme ucumla oynuyor.gece uyansa yine aynı şekilde meme ucumla oynayarak geri uyuyor. Sizce neden olabilir. Dediğiniz gibi bi bırakma döneminde değiliz.
SilBu arada baştan sona soluksuz ve bazen de hayretle okudum yazıyı..
YanıtlaSilKesinlikle emzirme noktasında epey teşvik etti beni..
3-5 yaşlar neyse de 9-10 ve hatta yetişkin yaşlarda anne sütü içilmesi çok itici geldi bana.. Belki de alışkın olmadığımız bir durum olduğu için..
Tekrar etmiş olucam ama anne sütü artırma yolları ile öneriniz varsa heyecanla bekliyor olacağım..
Bana yürüyen bebeğin emmesi bile itici gelirdi zamanında...
SilAnne sütünü arttırmanın tek yolu bol bol emzirmek. Ne kadar sık ve uzun süre emzirilirse, süt de o kadar artıyor.
bana itici gelmiyor büyükken süt içmeleri.aksine sütten kesmek çok zor geliyor.benim için sıkıcı bir olay ama o çok mutlu oluyor emerken.çok sevdiğibir şeyi zamanla kendi kendine bırakması sıkılığı için terketmesi beni çok mutlu edecek.ondan zorla koparmak bu kadar seviyorken kendimi kötü hissetmeme sebep olacak.şu anda iki yaş bir aylık oldu.sevgiler çokbilmiş.
Silbende istediği kadar emsin diyenlerdendim, ama 22. aya zor geldim..Bende tam aksi memenin bana çok bağımlı yaptığını gördüm..Sürekli en ufak bir can sıkıntısında, en ufak bir boşlukta meme meme diye yapışıyordu bana ağlayarak..Uykusunu bölüyordu meme isteği, gece boyunca emişiyorduk, evet belki benim de uyku eğitimi hatalarım olmuş olabilir vs...ama sizin kızınızın tüm pozitif özelliklerinin(sizi fazlaca takip edip hep yorum yapmanızı isteyenlerdenim.) emzirmeden kaynaklı olduğunu düşünmüyorum..
YanıtlaSilYazımda 25 aylığa kadar emdiği halde memeyi bıraktıktan 2 sene sonra bile meme elleme isteği duyduğunu söylediğim çocuk da aynen sizin anlattığınız gibiydi. Yere düşünce meme ister, korkunca meme ister... İki fırk çeker oyununa döner vs. Annesi zor dayandı 24 ay. Sonra da 1 ay çinde azalta azalta kesti. Ama çocuk o ayrılığa meme elleme isteği ile tepki verdi. Şimdi de kendi memesini elliyormuş. Artık büyüdü de, üzülüyormuş kendi haline, "istemeden oluyor anne" diyormuş.
SilO şekilde emzirmenin de hatalı olduğunu düşünüyorum, sadece bu örnekten dolayı, yoksa bir şey bildiğimden değil :) Bu konuda da yazayım bari, çünkü bence uzun emzirmek isteyen anneler için işin anahtarı kontrollü emzirmek. Ben 4. aydan sonra gece emirmeyi kestim. 1 yaşından sonra da kurallı emzirdim, öyle her istediğinde vermedim. O nedenle emzirme ile ilgili sorun yaşamadım, çok şükür.
Ama elbette, insanoğlu çok karmaşık bir varlık. Her iyi ya da her kötü özelliği tek bir olaya bağlanamaz. Bu yazım aceleye geldi, kendimi iyi ifade edemedim sanırım. Aslında anlatmak istediklerim hep tam tersi: Kızımın o iyi özellikleri emzirmekten kaynaklanmyor olabilir ama iddia edilen odur ki, emzirmek bu iyi özelliklerin oluşmasını engeller. Hani emzirirsen bağımlı olur, emzirirsen az yer filan derler ya? Onlar olmadı işte benim kızımda. Yoksa emzirdiğim için çok da yiyor iddiasında değilim kesinlikle.
Anlatmakta zorlanıyorum sanırım :) Netameli bir konuya girdim :)
hayır hayır, bence gayet faydalı ve seviyeli beyin fırtınası yapıyoruz, güzel güzel tartışıyoruz:))
Silsevgiler..gülcan
Faydalı bulduğunuza sevindim :) Bazen sanki tartımaya açık değilmişim de, tek doğru budur dermişim gibi anlaşılıyor. Kesinlikle öyle bir iddiam yok; fili tuttuğum yerden anlatıyorum sadece :)
SilÇok güzel bir yazı olmuş. Kendimi gördüm pek çok şeyde.Oglum haftaya 4 yaşını dolduracak.ben de hala emzirmeyi bırakmadm.oglum bana bağımlı değil, aile yakınlarıyla bensiz her ortama girebiliyor.Ewe döndüğünde meme diye bana saldırmıyor.Sebze baklagil, et balık her yemegı yiyor. Anaokuluna gidiyor bensiz 4 5 saat zaman geçiriyor. Özgüveni yüksek bir çocuk. Okuldan gelince meme aklına gelmiyor.sadece akşamları yemekten sonra emziriyorum.Ben teklif ediyorum.onun aklına gelmiyor.bu zamana kadr hiç hastalanmadi.okulda arkadaşları zatürre bile olurken oğlum hiç etkilenmedi.disleri çıkarken bile hiç sorun yaşamadım. Kendi kendine tamamlandı dişleri. Ama en yakınlarının ( babaanne hala teyze ) yeter artık kes memeden faydası yok demeleri beni delirttiyor. Wè daha çok hirslandiriyor.oglum her şeyi yiyor üstüne de anne sütü alıyor normal süte bile gerek yok diyorum.baskalari gibi UHT süt içirip oğlumu katkı maddeleriyle zehirlemiyorum. Daha çok taktir edeceklerine neredeyse oğlumu emzirdigim için aforoz edecekler benii.haftaya 4 yaşına girecek belki kendimi hazır hissedersem birakabilirim emzirmeyi. Ama oğlumun bir daha emmeyecegi fikri bile beni üzüyor ıcim bir tuhaf oluyor.
SilKimseye söylemek zorunda değilsinzi ki emzirdiğinizi? sorana "kestim" deyin geçin. Bu sizin oğlunuzla özeliniz.
SilEmzirmeyi kesen anne, hormonal değişiklik de yaşıyor, psikolojik boyutu da var tabii, hüzünlenebiliyor. Bebeğiniz kendi kendine bırakırsa öyle bir sorun yaşamazsınız. Hatta cevap vermekte geciktim, belki de bırakmıştır bile. Her koşulda bu kadar süre emzirebilmiş olmanızı takdir ediyorum, oğlunuz da ileride teşekkür edecektir size.
Bende birini tanoyorum 2,5yaşında memeden kara sürülerek kesilen bir çocuk teyzesinin anneannesinin uyuduğu sıradameme ucunu elliyor üstelik kekeleme sorunuda var. Benim oğlum 26 aylık bende emziriyorum ve onun bırakmasını doğru buluyorum ne kendimi üzerim çünkü mutluyum nede çocuğumu
SilBen Türkiyede yaşayan bir azerbaycanlıyım. Burada doğurdum çocuğumu, 4 yaşına kadar emzirdim.Hala da (5 yaş) banyo yaparken memelerimi görünce yapışır ve süt emmek ister. ama burda gördüğüm "mahalle baskısı"nı hiç bir yerde yaşamadım. "Kız çocuğu fazla emzirilmez" diyenler de oldu. garip bi durum...
YanıtlaSilAnneannem annemi ve dayımı nasıl uzur süre emzirdiyini anlatır, hatta yetmez, sütünü sağıp sütünden çocuklarına muhallebi, sütlü irmik tatlısı pişirdiğini anlatır. Ben bunları duyarak büyüdüyüm için bana doğal hatta çok güzel gelen şeyler, istanbulda garip karşılanabiliyor.
Amman diyeyim 5 yaşındaki kızınızın sizi banyoda çıplak gördüğünü de söylemeyin, onu da eleştirirler.
SilBiz eskiden böyle değildik. Köylerimizde hala teşvik edilir emzirmek ve sapık muamelesi görmez kadın, kız birlikte yıkananlar.
Ama şehirlerimiz maşallah birer küçük Amerika, çok modern (!), çok çağdaş (!) :)
Annenize hürmetler, selamlar... Ellerinden öperim.
Uzun sure emzirmeyen annelerin bebekleri sorunlu olura katilmiyorum benim de cevremde bir suru bebek-cocuk var 12 ay bile emmeyen gayet de saglikli, huzurlu,sorunsuzlar. Benim kizim 14 aylik hala emiyor emzirmeyi de seviyorum. Hedefim 18 ay emzirmek. Sonrasinda hala emmek isterse veririm ama 3-4 yasina kadar emzirmek istemem. Sevgiler Evrim
YanıtlaSilO bölümü çıartacağım sanırım :) Herkes yanlış anladığına göre, demek ben anlatamadım.
Silİnanın kastım az emen bebekler sorunlu olur değildi. Cümle o şekilde yazılmadı zaten. Bahsettiğim çocukların hiçbiri sorunlu filan değiller çok şükür sağlıklılar. Zaten aksini söylesem çok saçma olurdu. Doğduğu günden itibaren hiç emmemiş olan bebekler var. 2 ay emip mama ile beslenen bebekler zaten çoğunlukta. Bu mnatıkla tüm çevremizin sorunlu insanlarla çevrili olması gerekirdi... Yok yok, kastım kesinlikle bu değil.
Yukarıdaki yoruma da yazdığım gibi, o bebeklerde sadece memeyi bırakmaya müteakip meme ile bağlantılı tensel temala ilgili bir gariplik fark ettim. Tensel temasa ilişkin bir takıntı geliştirdiler. Dediğim gibi tamamen tesadüf de olabilir, memeyi bırakma ile alakalı olmayıp başka bir nedenden de kaynaklanmış olabilir. Bilemiyorum, emin değilim. Sadece bana memeyi bırakmakla ilgiymiş gibi geldi... Anneleri mesela bu hareketleri normal karşılamışlardı, kimse garipsemiyordu... Belki de sadece bana garip gelmiştir...
Oğlum 8 aylık emziriyorum ve istediği kadarda emzirmeyi düşünüyorum ama aynı baskıyı daha şimdiden yaşıyorum umurumda değil ne kadar emziriceğim kimseyi ilgilendirmez ama söyledikleriniz çok doğru sanki utanılacak bişey yapıyormuşum gibi saklanmak beni delirtiyor insanların size bir cinsel objeymiş gibi bakması iğrenç Moğolları ınsanlıklarından ötürü alkışlıyorum Türkler tırnakları bile olamaz
SilYalnız bana garip gelen, 2 nesil önce böyle değilmiş Türkiye insanı. Çaktırmadan ağız yoklayın, dayılardan amcalardan birilerinin 7-8 yaşına kadar emmediği bir aile görmedim henüz. Ne olduysa şehirleştikten sonra olmuş. Herhalde kadının uzun süre emzirmesi, iş hayatı için sakıncalı mı görüldü acaba? Ya da şehirleşen insan hayvani yanını yok saymaya mı zorlandı?
SilBurada köylü hanımlar pazara iniyorlar. Hepsi de üstlerine giydikleri penyeyi şalvarlarının içine sokup, onun üzerine de yelek giyiyorlar. Tahmin ediyorum iç çamaşırları da yok çünkü memeleri şehirli kadınların memelerinden daha aşağıda duruyor, ki normali de o demek ki... Hiçbirinde zoraki bir seksi ya da güzel olma çabası yok. Şehirlilere bakıyorum, sabahın kör saati çocuklarını kreşe getiriyorlar. Eller manikürlü, saçlar fönlü, giysiler "kombin" yapılmış pek bir uyumlu, makyajları gayet şık... Bir süre sonra herkes şehirleşecek, köylü kalmayacak diyorlar ya? Üzülüyorum...
Bu arada kızım şu anda 4,5 yaşında. 4 yaşına 2 ay kala filan emmeyi kendiliğinden bıraktı. Tam tarihi bilemiyorum çünkü ikimiz de pek fark edemedik ne zaman bıraktığını. Ancak anneannesi sorunca aklımıza geldi uzun süredir emmediği. Bunu da yazarım bir ara ayrıntılı. Gördüğüm kadarıyla var olma ihtimali olduğu söylenen sorunlardan hiçbiri yok henüz. Aşırı yeme, ağız yoluyla kendini tatmin etme, anneye aşırı bağımlılık gibi belirtiler göstermiyor, yaşıtlarıyla uyumşu gidiyor şimdilik. Darısı başınıza...
Tam 30 ay emzirdim kızımı, keşke daha çok emzirebilseydim ama çalışma temposu ve ev arasındaki yoğunlukta bile 30 ay emzirebildiğim için mutluyum. Bir çocuğum daha olursa onu da uzun süre emzirmek isterim, şu fikre bu fikre katılıyorum veya katılmıyorum diye ayırmak istemiyorum ben, sadece şunu söylemek isterim ki; anne sütü mucizedir, benim inancım bu yöndedir, çocuğumu da istediğim kadar emziririm, bu kimseyi bağlamaz.
YanıtlaSilYazıyı bir solukta okudum ve çok beğendim, paylaşım için teşekkürler...
Çalışırken emzirmek çok zor hakikaten, zira emirmek aynı zamanda fiziksel efor da gerektiriyor.
SilBen sadece kimse kimseyi az emzirdin, çok emzirdin diye yargılamasın; çocukları da "az emmiş, zekası geri kalacak; çok emmiş, sapık olacak" vs diye yaftalamasın istiyorum.
Emzirmek ya da emzirmemek gerçekten çok özel bir karar, kimse buna karışmasın istiyorum.
Beğendiğinize çok sevindim, vakit ayırıp yorum bıraktığınız için ben teşekkür ederim.
Merhaba. Ben de oğlumu 23 ay emzirdim. Kızım 10 aylık ve çok şükür emziriyorum. En fazla 3 yıl emzirmekten yanayım. Ayrıca insanın hayvan olduğu fikrini asla kabul etmiyorum. Sadece emzirme paydasıyla böyle düşünmek çok tuhaf geldi bana. Diğer yazılarını beğenerek takip ediyorum.
YanıtlaSilTeşekkürler..
Emzirmek o da özel bir eylem ki, herkes içinden geldiği gibi yapmalı. Ve inşallah herkes içinden geleni yapacak şansı da bulur.
Silİnsan aslında hayvandır deyince tuhaf geliyor, değil mi? İnsan da diğer memeliler gibi, memeli bir canlıdır. Bebeğini karnında taşır, doğurur ve emzirir. İçgüdüleri vardır. Üremek ister, hayatta kalmak ister, neslini sürdürmek ister. Köşeye sıkışınca, ya savaş ya da kaç komutu verir hormonları. vs vs. Çok ortak paydamız var aslında.
Ama işte diğer memelilerin sütünü içmekte beis görmeyen, ineğin memesinden tiksinmeyen insanoğlu, diğer bir insanın memesinden tiksinebiliyor. Bu da ilginç aslında düşününce :)
Ben teşekkür ederim vakit ayırıp yorum bıraktığınız için...
Resimlere bayıldım. Yazı da içinde yaşadığımız kültürün anneliğimizi nasıl şekillendirdiğini çok güzel anlatıyor. Ben ilk 6 ay çok zorluklarla emzirdim ve hep bir ay daha bir ay daha diye diye 19. ayı bitirdik. Eskiden 2 yaş diyordum ama şimdi hedef koymamaya karar verdim. Oğlum günde 2-3 kez emiyor. Gece emzirmesini bilinçli bir şekilde zamanında kesince ve gündüz emzirmelerini de bir rutine oturtunca daha uzun emzirmek mümkün diye düşünüyorum. Fakat ne yazık ki özellikle erkek çocuk emzirirken ayrı bir baskı var. Çocuğu sapık yapacağımız ima ediliyor. Bilimsellikten uzak bu laf sokmalara sinir oluyorum. Herkes istediği kadar emzirsin, ister hiç, ister 6 ay, ister 4 yaşına kadar, kime ne? En önemlisi anne ve bebeğin ne hissettiği. Oğlum süt, hammm deyip 3-4 dakika emiyor, ardından da nefis işareti yapıyor eliyle. Bundan başka ne isterim?
YanıtlaSilBende de öyle oldu. Hep ne zaman bitecek bu emzirme işi derken, gece emzirmesini kesip gündüz de disipline edince, günde 1-2 defa emzirmek zor gelmemeye başladı. Hatta memeyi bıraktırma yöntemleri gözümde büyüdü :)
SilÇocukta psikolojik sorunlar olacağı açıklaması bana gittiğim bir psikiyatrist tarafından yapıldı. Yazımın içinideki oral ve fallik dönemlerle ilgili bölümleri o nedenle girdim. Karşı komşumun ne dediğini pek takmam da, bir bilim adamından böyle laflar duyunca insan bir şüphe ediyor kendinden...
Benim kızım da annenin sütünün daha lezzetli olduğunu söylüyor. Aslında haklı. Herkes kendi annesinin yemeğini daha çok beğenmez mi? Elbette en tatlı süt, insanın kendi annesinin sütüdür.
Kızım emerken gözlerime bakıp "Aaa, anne, gözlerinde ben varım" diyor. Bu da bana yetiyor :)
İnsan bir hayvandır mevzuunda takılanlar için ufak bir bilgi paylaşımı :)
YanıtlaSilHayvan Arapça'da "canlı" anlamına gelir.. Biz sadece belli bir canlı grubunu karşılar şekilde kullandığımız için "hayvan" kelimesi hakaret gibi algılanıyor.. Felsefecilerin "insan düşünen/ konuşan bir hayvandır" cümlesindeki durum da aynı şekilde anlaşılmalıdır..
Ben kendimi bu kadar iyi anlatamazdım sanırım :)
Siloğlum 19 aylıkken ikinci gebeliğim sebebiyle bıraktım, yoksa memeden kesmek bana da çok zor bir süreç gibi görünüyordu, ama o kadar kolay oldu ki belki de oğlum da bu duruma hazırdı diye düşünüyorum, meme ellemek ya da herhangi bir farklılık olmadı hayatımızda sadece geceleri deliksiz uyumaya başladı:), keşke gece beslenmesini çok önceden kesseymişiz. memeden kesilen çevrenizdeki çocuklarla ilgili kısım gerçekten yanlış anlaşılmaya müsait olmuş, silmeseniz bile yorumları okumayanlar yanlış anlayabilir, yorumlardaki gibi bi açıklama ekleyebilirsin diye düşünüyorum. her bebek ve her anne bildiği gibi yaşıyor ama yaftalama bizde engellenemz durumda ne yazıkki hele de el gün değil de yakın çevremizden gelince çok zor, anneye hasta etmişin çocuğu denmesi kadar canımı sıkan da başka bişey yok demeden geçemeyeceğim, bari bizim jenerasyon herkesin işine karışmayı bıraksa da çocuklarımız rahat etse... neyse çok uzattım karıştırdım, yazılarınızı ilgiyle okuyorum, görüşmek üzere.. baisy
YanıtlaSilSizin adınıza çok sevindim. Umarım bizimki de böyle kolay olur.
SilAnne hamile kalınca sütün tadı değişiyormuş, o nedenle de bırakabiliyormuş çocuk. Ama ben mümkün olsa iki bebeğimi birlikte emzirmeyi çok isterim. Özel bir paylaşım olacağını düşünüyorum.
O bölümü dediğiniz gibi düzeltsem çok iyi olacak sanırım. Kastetmediğim bir şekilde yanlış anlaşılmak istemem.
"Bu çocuğu hasta etmişsin" diyenlere. "Kaçıncı yüzyılda yaşıyorsunuz siz?" diye soruyorum. "Pasteur hastalıkların mikroplardan kaynaklandığını ispat edeli 200 sene oldu, siz hala hastalıkların soğuktan, rüzgardan, terlemeden vs kaynaklandığını düşünüyorsunuz. Hastalıklar mikroplardan kaynaklanır ve ben ellerimle mikrop vermediğime göre bu çocuğa, belli ki başka bir insandan mikrop bulaştı. Belki de sizden bulaşmıştır, ne malum?" diyorum. Çocuğum ve anneliğim söz konusu olduğunda, acımasız olabiliyorum :)
Ben de yorumlarınızı hevesle bekliyorum :)
Çok güzel bir bilgilendirme yazısı olmuş, ellerine sağlık.
YanıtlaSilBizim oğlan hem emiyor hem de emerken eliyle diğer memeyi tutmak ve oynamak istiyor. Bu da ilginç bir durum. Belki güven alıyor böyle yaparak bilemiyorum. Zaman zaman çok rahatsız olsam da, her damlası şifadır diye düşünerek devam ediyorum emzirmeye.
Resimdeki annelerden biri de o konumda poz vermiş dikkat ettiysen :)) Benim kızım da saçlarımla oynardı. Bir arkadaşımın bebeği emerken annesinin dirsek derisi ile oynuyor, diğeri de annesinn alt dudağını çekiştiriyor. Bir diğeri de annesinin kulak memesi ile oynuyor.
SilDiğer ellerini oyalama ihtiyacı hissediyorlar sanırım. Ama eğer siz rahatsız oluyorsanız, o hareketin yerine başka bir şey koymaya çalışın muhakkak. Ya da hareketi yumuşatmaya filan çalışın. Yoksa uzun sürede rahatsızlık verebiliyor, sırf bu nedenle emzirmeyi kesenler var.
Bu noktada ben de araya girmek isterim :) Ben kızımı 31 ay, gece-gündüz sınırsız emzirdim. Şimdi 6 yaşında. Memeye çok düşkündü, çok sık emmek isterdi, ve memede keyif yapmayı severdi. Benim için yorucuydu ama her anından keyif aldım. Hatta daha çok emzirmek isterdim, ama çok zayıfladım ve çevrem çok baskı yaptı. Baskıyla mücadele etmek zor, psikolojik olarak gereksiz bir mücadeleye giriyorsunuz. Bunu anlayamıyorum işte... Neyse, kızım iri yapılı bir kız değil ama yemek seçmez ve yemek konusunda hiç sorun çıkarmaz. Kendine güveni olan, okulda, anne-babasının olmadığı herhangi bir ortamda son derece rahat bir kızdır. Bunlar elbette sadece uzun emmekle ilgili değil, davranışla da ilgili. Ama emzirmenin de olumlu ve mutlu bir çocuk olmasına katkısı büyük diye düşünüyorum ben.
YanıtlaSilSevgilerimle
Berna
Araya yorum yazmak istemiştim ama en sona çıkmış yorumum :) O nedenle giriş cümlem biraz tuhaf kaçmış :P
SilBir de şunu eklemek isterim, kızımı emzirirken göz göze bakışıp el ele temas halinde olma anlarımız hala sıcacık bir his bırakır bende. Eminim onda da böyledir :)
Fotoğraflardaki doğallık zaten emzirmenin nasıl bir durum olduğunu nefis bir şekilde anlatıyor ;)
Ben de kızımın ileride, meme emdiği anları hatırlamasını istiyorum. En kötü anlarında bile teskin edici bir anı olurmuş gibi geliyor...
Silberna hanim selamlar,
Silbenim de 23 aylik kizim gece gunduz emiyor,biraktirmayi dusunuyorum nasil bir yol izlemeliyiz?
tesekkurler
2 yaş civarı memeye bir düşkünlük oluyor ama 2,5 yaşına doğru birden bire çok çok azalıyor emme isteği.
SilEğer tamamen bıraktırmak istiyorsanız ya birden bire ya da azalta azalta kesebilirsiniz.
Ama eğer sadece azaltmak istiyorsanız, geceleri emzirmeyi kesebilirsiniz. Sanki memeden kesmişsiniz gibi düşünüp gece meme vermeyeceksiniz. Memeden kesseniz nasıl vir yöntem izleyecekseniz o şekilde uyutacaksınız. Artık aklı da başında, laf da anlar. Güneş çıkınca, ışık olunca meme emebilirsin. Gece olunca herkes uyur, anne uyur, baba uyur, güneş uyur, dede uyur vs vs memeler de uyur, ışık oluca, güneş doğunca, sabah olunca memeler uyanır, derseniz enind esonunda anlar.
Gündüz de azaltmak şstiyorsanız sınırlama getirin. Mesela sadece salondkai koltukta meme emebilirsin ya da sadece yatakta uzanarak emebilirsin. Gibi mekan sınırlaması yapabilirsiniz. Ya da sadece evde emilir, sokakta emilmez diyebilirsiniz. Ben arabada da emziriyordum çok istediğinde.
tek kelimeyle harika bir yazı olmuş.
YanıtlaSilgerçekten de uzun süre emzirenlere bir baskı var maalesef ama bu duruma zamanla getirildik dediğiniz gibi modernleşme adı altında.
görüşlerinize sonsuz katılıyorum sütü yeten herkes istediği kadar emzirsin ama sütü varken uzun süre emzirmek gerçekten özveri istiyor bu özveriyi de gösterdiğiniz için tebrik ediyorum. benim oğlum 1 yaşında umarım bende daha uzun süre emziririm.
ayşe
Beğendiğinize çok sevindim.
SilUzun emzirene de baskı var, az emzirene de... Mahalle baskısı çok yoğun yaşanıyor nedense bizim ülkemizde.
Çocuk büyütmek her şekilde özveri gerektiriyor. Ama hangi konuda, ne kadar özveride bulunacağı tamamen annenin kararı olmalı.
Umarım siz de dilediğiniz kadar emzirebilirsiniz.
oğlum şu an 14 aylık ve emiyor. başlarda hep bi korku vardı içimde ya emmek istemezse, ya sütüm az gelir de memeyi bırakırsa diye ve istisnasız her zaman kendimi dua ederken bulurdum. allahım ne olur sütüm yetsin ve bebeğim de emmek istesin en az 2 yaşına kadar emzirebileyim diye. daha azını düşünemiyordum bile. sizin yazınızın başında paylaşmış olduğunuz moğolistanla ilgili bölümü alıntı yaptığınız siteyi de takip ettiğim için bundan 6 ay öncesinde okumuştum. ve işte benim de yapmak istediğim bu demiştim kendime. eğer sağlıklıysa, sütü varsa ve bebeği de emmek istiyorsa bi anne daha ne isteyebilirdi ki.
YanıtlaSil2 hafta önce işe başladım. gerçekten stresli ve yoğun bir işim var. en dayanılmazı da ayda 2 defa tuttuğum gece nöbeti ve ben bunun için tüm şartları zorlayıp izin de alarak gece 1-2 saatliğine eve gelmeye ikna etmiş durumdayım müdürlerimi. sabah emzirip gidiyorum, öğlen eve gelip emziriyorum. yeter ki oğlum emsin.doğalı da bu değil mi?
doğum için de aynı şey geçerliydi benim için. hep normal doğum istedim. aklımdan sezeryan geçmiyordu bile. hatta sırf normal doğumdan korktuğu için sezeryan fikrine sıcak bakan arkadaşlarımı anlayamıyordum. normali buydu doğal olan buydu ama tıbbi nedenlerle normal olmadı o ayrı.
sizin anlatmak istediğinizi çok iyi anlıyorum. gayeniz emzirme konusundaki doğru bilinen yanlışlara dikkat çekmek, emzirmeyi teşvik ve aslında özümüze dönmemiz. atalarımızın yaptığı gibi. olayın aslı, özeti fotoğraflarda.birçok ilkel toplumlarda ve kabilelerde var olan ve bu noktada modern dünyaya göndermeler de gayet yerinde diye düşünüyorum.
çok uzun yazdım farkındayım ama ben de kendi tecrübelerimi ve düşüncemi paylaşmak istedim sadece. elleriniz dert görmesin. sevgiler...
Serap
Uzun yorumlara bayılıyorum :)
SilUmarım oğlunuzu dilediğiniz kadar emzirebilirsiniz.
Ne yalan söyleyeyim, ben doğumdan önce uzun emzirmeyi düşünmüyordum kesinlikle. Hatta yürüme çağında emen çocuklar bir garip geliyordu gözüme (hepi topu 1 tane görmüştüm böyle bir çocuk). Ben 11 ay emmişim. Bebeğimi de 6 ay emzirip, ek gıdalara geçince de azaltarak bıraktırmak niyetindeydim. Hatta doğumdan sonra bile 6 ay bitse diye gün sayıyordum. Ama emzirmenin çocuğu rahatlatmaktaki ve dolayısıyla annenin işini kolaylaştırmaktaki faydasını gördükçe, sırf tembelliğimden emzirmeye devam ettim. Şimdilik pişman değilim, ileride bir yan etkisini görür müyüm bilemiyorum.
Bu kadar yoğun çalışıp, yine de emzirebilen annelere de hayranım. Ben sanırım pes ederdim öyle bir durumda olsaydım. Umarım dilediğiniz kadar emzirmeye devam edersiniz.
Anlatmak istediğimin anlaşılmasına çok memnun oldum. Fotoğrafları özellikle dünyanın dört bir tarafından, değişik zaman dilimlerinden seçmeye çalıştım. Yoksa ileri yaştaki çocuğunu emziren Avrupalı ve Amerikalı anne fotoğrafları dolu nette, onları da kullanabilirdim. Ama ben emzirmenin doğallığını vurgulamak istedim. İnsanoğlu tarihin her diliminde ve her kültürüde, bizim şimdi "uzun" saydığımız süre boyunca emdi. Üstelik de bizim gibi gizlenip saklanarak dağil, bu eylemin doğallığının bilincinde olarak açıkta, utanmadan, saklanmadan emzirdi.
Vakit ayırıp, bu kadar ayrıntılı bir yorum biraktığınız için ben teşekkür ederim.
Sevgilerimle...
imrenerek okudum bazı yerlerde gözlerim dolu dolu oldu çünkü ben şu an ikibuçuk yaşında olan çocuğumu hiç emziremedim.yedi aylık hamileyken meme kanseri olduğumu öğrendim .erken doğum yapmak zorunda kaldım aynı günn meme koruyucu cerrahiyle ameliyat oldum.hemen sütümü kestiler ama sütüm okadar çoktuki verilen tüm ilaçlara rağmen kesilmedi.kemoterapi görmeye başlamıstım göğüslerim süt doluyor diye çok acıyordu.doktorum çareyi enjektörle sütü çekip dökmekte buldu.bu durum beni çok yıprattı.sütümün kesilmeme sebebi çocuğumu sevip sarılmammış bu şekilde vücudum otomatik olarak süt salgılıyormuş.oğlum meme emen bebekleri görünce anne bak bebek memeye bakıyor diyor çok üzülüyorum çünkü o bebeklerin memeyi koklayıp baktıklarını düşünüyor.sevgiler.
YanıtlaSilSiz üzüldüğünüz için ben de sizin adınıza üzüldüm. Ama bence üzülmeyin artık. Hep söylediğim gibi her insan kendi kaderini yaşıyor, kısmeti kadar yiyip içiyor. Emziremeyen annelerin içlerinde uhde kalıyor sanırım. Ama ben gönül rahatlığı ile söylüyorum ki, bu kadar uzun emzirmiş bir anne olarak, ikinci bebeğimi herhangi bir nedenle emziremeyecek olursam kesinlikle üzülmem. Mesela ben sezaryen ile doğum yaptım. Sezaryenle doğuran annelerde de benzer bir şekilde bebeklerine normal doğumu hediye edememiş olmanın burukluğu oluyor. Ama ben üzmedim kendimi hiç doğum şeklime kafayı takıp da. Ameliyattan dolayı bebeğime kumaş bez kullanacak gücü de bulamadım mesela. Kumaş bez kullanmayı da çok isterdim. Ama dedim ya, hepsi kısmet...
SilBebeğin ameliyatla anneden ayrılmış olması, hazır mama ile beslenmesi ya da hazır bezlerin kimyasallarına maruz kalarak büyümesi vs vs hepsi bir şekilde telafi edilebilir şeyler. Yeter ki annesi babası yanınd aolsun, sağlıklı olsun, mutlu olsun...
Zor günler geçirmişsiniz ama hastalığı yenmiş olmanızdan ötürü çok sevindim sizin adınıza... Oğlunuzla birlikte uzun ve mutlu bir hayat diliyorum size...
Kızım 22 aylık, gece emzirmeyi bırakırsam süt azalır ve artık emziremem korkusuyla gece beslenmelerini bırakmadım, şimdi işe başlayacağımda zorluk yaşayacağım sanırım. Ama siz iki yıldan uzundur günde bir iki defa emzirdiğinize göre ( bunu da aylardır okuduğum halde ikna olmayışıma ne demeli) sanırım yanılmışım.. :) Artık bundan vazgeçmek olur mu, deneyeceğim..
YanıtlaSilGündüzleri sadece uykuya geçecekse emiyor, "kurallı emziriyorum" sizin deyişinizle, ama gece uyandığında uykusu açılmasın diye emziriyorum, bir dakika sürmüyor yeniden uyuması. beslenmek değil, uykuya nasıl dalınacağını bilmemek kuzumun derdi. Neyse konuyu dağıttım. Bayıldım yazıya, diyeceğim o :)
Bazı çalışan anneler özellikle gece emzirmeyi tercih ediyorlar, gündüz birlikte olamamanın açığını kapatmak adına. Hatta annesi çalışan bebeklerin çoğu da geceleri meme talep etmeye başlıyorlarmış, öncesinde böyle bir alışkanlıkları olmasa bile.
SilAma Defne 22 aylık olmuş, 2 yaşında bir çocuk için anneden gün içinde ayrı kalmak çok da fark etmez sanırım. Ben kızım 28-34 ay arasındayken günde sadece yarım saat görecek şekilde yoğun çalışmak zorunda kalmıştım. Eve geldiğimde uyuyor oluyordu, bazen gece boyu hiç uyanmıyor bazen de uyanınca bir kere meme isteyip takrar geri uyuyordu.
Ben de konuyu biraz dağıttım ama diyeceğim o ki içinizden nasıl geçiyorsa öyle yapın. 2 yaşında bir çocuk gece boyu emmeden durabilir. Gün boyu çalışırken gece uykunuzun bölünmesi sizi rahatsız edecekse, gece beslenmesini kesebilirsiniz. Ama emdikten sonra 1-2 dakika içinde dalıyorsa ve gece uykunuzun bölünmesi sizi fazla da rahatsız etmiyorsa, emzirmeye de devam edebilirsiniz. Hatta gün oyu görüşmediğiniz için geceleri fazla mesai yapmak ruhunuza iyi bile gelebilir :)
Kalbinizin sesi size doğru yolu gösterecektir zaten. İşinizde başarılar, Defne'ye mutluluklar dilerim...
Kızım 12 aylıkken hamile kaldım. 3 ay daha emzirmeye devam ettim, sonra kasılmalarım olunca korktum biraz ve oğlum doğana kadar emzirmeye ara verdik. Kızım da anlayışla karşıladı henüz bebek olmasına rağmen.
YanıtlaSilOğlum doğunca tekrar başladı. 6 ay beraber emdiler. harika bir duygu. Sonra 30 aylık olduğunda çok kolay bıraktı. Oğlum 17 aylık ve hala emiyor gayet randımanlı şekilde çok şükür.
Hala ara ara kızım da gelir iki fırt çeker:) mmm sıcak, bitmemiş hala der:)
Emzirmek pek şahane, keşke herkes tadına varsa:)
Ben de çok isterim iki bebeğimi birlikte emzirmek. Bakalım, kısmet :) Çok kıskandım sizi :)
SilEllerine kalemine saglik. Uzun emzirmenin anneyi ve bebegi rahat ve mutlu ettigi surece dogru karar olduguna inaniyorum. Hatta etrafimdaki mahalle baskisi tabir ettigimiz yorumlari komik (hatta trajikomik) bulup etrafimi egitmeyi seviyorum. (Oglum neredeyse 27 aylik oldu gunde 2-3 defa emiyor.) Bunun uzerine bir de 33 haftalik hamileyim. Gebeligim boyunca da oglumu emzirdim, yeni bebek dogunca da devam edecegim. Kardes kiskancliginin onune gecmenin daha kolay bir yolunu tasavvur edemiyorum. Iki ayri yas grubundan bebeklerini emziren annelerin fotograflarina yer vermen ve iki bebegi beraber emzirmeye bu kadar acik bakman hele Turkiye'de beni cok mutlu etti. Olur da hamileyken emzirme durumunda kalirsan Adventures in Tandem Nursing mevcut tek kitap benim su an bulabildigim. Tabi bu durumda egitilmesi gerekenler cogaliyor. Uzun emzirmeleri meshur anneannelerimiz bile buna karsi cikiyorlar ama onlar da olmasa hayat sıkıcı olurdu degil mi? Ben sansima emzirmemde bir sakınca gormeyen bir kadın dogum doktoruyla calısıyorum. Cocuk doktorumuz oyle degil ama ona da artik sadece hasta olunca gidiyoruz zaten ki bu da cok cok nadir :) Yazilarini takip etmeye bu noktadan sonra basliyorum.
YanıtlaSilSima
Geçen ay 9 haftalık hamileyken kürtaj olmak zorunda kaldım. Bebek 6. haftasını büyümeyi durdurmuş. Sürekli kanamam oluyordu ama henüz küçük olduğu için durumu tespit edememişlerdi. Ama kanamam olduğundan düşük riskim olduğu söylendi. Ki zaten bebek büyümeyi durdurduğundan aslıdna 3 hafta boyunca vücut atmaya uğraşıyormuş. Ben bu arada kızımı emzirmeye devam ediyordum. Bebek tutunsun diye verdikleri progestan hapı da kullanmadım. Ona rağmen düşük yapmadım ve kürtaj oldum.
SilYani hamileyken ikincisin emzirirsen rahim hareketi nedeniyle yok ilk aylarda düşük riski, yok son aylarda erken doğum riski filan laflarına inanmamak için artık elimde bir tecrübem var...
Bu konuda da o makaleyi okumanizi öneririm
YanıtlaSilhttp://lllturkiye.org/Bilgiler/Sutten_kesme_zamani.html
Sevgiler
Charlotte,
La Leche League Antalya
LLL'nin bu yazısına ben de diğer bir yazımda yer vermiştim: http://sormabulmadunyasi.blogspot.com/2012/12/bebek-kac-aya-kadar-emzirilmelidir.html
SilMuh-te-şem-! Ellerinize sağlık, ben yazmış kadar rahatladım. Çok teşekkürler :)
YanıtlaSilSevgiler,
Billur
Yalnız olmadığımı görmek de beni çok rahatlatıyor. Çok teşekkürler :)
SilNe kadar güzel bir yazı olmuş, çocuk sahibi olmak bana çok uzak gelse de yazıyı büyük keyifle okudum parmaklarınıza sağlık :)
YanıtlaSil:) Çok teşekkür ederim.
Siluzun emzirmeye birde sirf anne sutu ile besleme fenomeni ekleyin de gorun bakalim mahalle baskisini:)
YanıtlaSilevet ben kendi tercihimle bebegim 18 aylik olana kadar sadece anne sutu verdim ; cevremin ve cocuk doktorumun yogun baskilari umrum olmadi tabiki ara ara acaba desemde beni cok destekleyen fikirlerine guvendigim bir baska doktorla zaman zaman iletisim kurmam bu acabalari yok etti kafamda Kozom su an 20 aylik aslinda hala sadece anne sutu aliyor diyebilirim kendi talep etmeden yiyecek vermem . Ben yerken muz istedi mesela merak etti verdim cok sevdi yada bol tahilli esmer simit ilgisini cekti onuda sever . Ayy bu cocuk cignemez diyenlere de kizim kendi yapistirdi lafi herseyide kendi yer ustelik hani birdr o var ya.. Birde yogurdu seviyor bunlar onun kendi talepleri alisma surecinin boyle olmasini istedim kendi isteyip baslasin gorsun 22 aylik gibi bir plan yaparim sanirim yavastan:)) Uzun emzirmekle de fikrim bu bebek yada o vakit cocuk olursa ne zaman isterse biraksin . Kural birinci sart ama mesela bebegim asla disarda emmeyi talep etmez evde bile bir odamiz odada yatagimiz var onun disinda emmeyi talep etmez cok istiyorsa beni oraya goturur , odada babasi disinda biri varsa ona kobarca el sallar ciksin diye:)baskalarinin varligini istemez tabiki tatillerde falan istisnalar oldu ama bu ana kurallari yikmadi yipratmadi neyseki..
Yalniz bu yogun emmeye muteakip bir gobek sevdasi var emmeye degil belki ama gobegime bagimli , meftun kendisi:) gelir yatar orada bazen dakikalarca( bu bi mucize cunku asla durmayan cok hareketli bir bebek:)) bu arada genelde baska gobekleride merak eder ama yatmaz onlara , sorar acan olursa sevinir niyeyse artik:) emerken tek el boslugunu doldurmaktada cok usta ama ben emerken diger gogsumu ellemesine hic izin vermedim o da bir iki talepten sonra vazgecti genelde diger elde bi sise kitap ayakkabi vb bisiler olur:)
Yaziniz ayrica muhtesem ellerinize , beyninize saglik..
Sizin yorumunuz da kesinlikle muhteşem!
Silİlk defa karşılaşıyorum sizin gibi bir anne ile. Çok çok merak ediyorum. Kızınızın gelişimini, ek gıdaya geçişini de paylaşır mısınız benimle ilerleyen zamanlarda?
Ben inanıyorum ki sizin plan yapmanıza gerek kalmadan kendi kendine yemeğe başlayacaktır. 24 aya kadar anne sütü ile doyabiliyormuş bebekler. 24. aydan sonra kendisi talep edecektir yemeyi.
Cevaplamanız mümkünse 2 soru sormak istiyorum:
1. Kızınız şimdie kadar hiç ek gıda talep etmedi mi? Benim kızım 4. aydan itibaren elimizdekilere atıldı ve tatmak istedi. 6. ayın sonuna kadar zor zaptettim ek gıda almasın diye. Siz nasıl başardınız hareket halindek çocuğu yiyeceklerden uzak tutmayı?
2. 6. aydan sonra ne kadar aralıklarla ve ne kadar süre ile emmeye devam etti. Yani 18 aylık bir çocuk sadece anne sütü ile ne kadar süre tok kalabiliyor?
Çok çok merak ettim. HArikasınız, cidden...
Lutfen bagislayin gec cevabim icin fakat yeni gordum cevabinizi.. Kizim su an 23 aylik olmak uzere evet dediginiz gibi bir plan yapamadan secimlerini belirledi:) menusunu her gecen gun genisletiyor et en sevdiklerinden oldu :)
SilKizim yaklasik 2-3 ayliktan beri soframiza oturur o zamanlar yerde ana kucagindaydi gerci ama hep yanimizdaydi ve evet diyebilirim ki hic talebi olmadi yiyecekler hic ilgi alanina girmedi belki ben hic teklif etmedim ve kimseye de ettirmedim , bu davranistan da etkilenmis olabilir bilemiyorum dedigim gibi talep etmesi nerdeyse 20 aylik olmasini buldu , yemek yemekten cok keyif aliyor su an :) yemekle her turlu sey icin kandirilabilir :)
Sorulariniza gelecek olursam
Sil1- biraz evvel yanitladim aslinada ama evet hic talebi olmadi 6.aya kadar oldukca kilo almisti yaklasik 12 kilo kadardi sonra bir yasina kadar hic almadi hatta bir donem verdi boyu uzadigi icin herkes ay cok zayiflamis nidalarindan kendini alamazdi o ayri:) ve yeniden kilo almaya 16.ay gibi basladi sanirim . Vucut kilo kaybederken yada alamazken bile yiyecek talebi yoktu vucudunun
2- 18 ay civari saniyorum araliklar 3 saat kadardi disardaysak bi yarim saat daha eklenebulirdi bu sureye , tabi bazen 2 saatte olabilirdi bu araliklar ama emme suresi cok kisa oldugundan sorun olmuyordu belki disardan yogun gorunebilir.
Bu arada uykuyada yine hep emerek daldi fakat buna ragmen gece uyanmazdi genellikle en cok 2 kere uyanmistir bir gecede ve yine 22 aylik gibi emerek uykuya gecmeyi kendiliginden birakti tekrar baslar mi bilemiyorum
Enim seruvenim simdilik boyle akisina biraktim kulaklaimi tikadim
Yazim hatalarindan dolayi uzgunum telefondan yazinca duzeltemedim
SilSevgiler..
Çok teşekkür ederim vakit ayırıp cevapladığınız için.
SilO kadar canım sıkkın ki,hatta ağlamaktan gözlerim şişti..Oğlum 1 ay sonra 3 yaşını dolduracak ve hala emiyor..yani gece ve gündüz uykusundan önce kısa bir süre emiyor ve huzur içinde dalıyor uykusuna..hiçbir sıkıntımız yok..iştahı yerinde,mutlu,uyumlu biir çocuk..ve ben o aptal mahalle baskıları yüzünden iki gecedir meme vermeden uyutmaya çalışıyorum,gündüz de uyutmuyorum ama o kadar zor uyuduki..neredeyse 2 saate yakın hikaye anlattık babasıyla sırayla,ayağımda salladım..sonunda sızdı..sabah karşı memiş memiş diye yapıştı tabii uykusunda..ve anneme kalırsa yarın da sabır taşı falan sürüp tamamen bitirmeliymişim bu işi..çok kötüyüm..ne yapacağımı bilemiyorum..zaten canı istemeyince berke abi oldu diyor ve emmiyor,isteyince de anne ,berke bebiş diyor,geliyor yanıma..yorumlarınızı bekliyorum çünkü tam da duymak istediğim şeyleri yazmışsınız..
YanıtlaSilNe diyebilirim bilemiyorum. Memeden kesen annelerin bu şekilde hissetmeleri çok yaygınmış. Ben memeden kesmemeye karar verdim ama bu kararımın doğru olduğunu iddia edeme. İçinizden nasıl geliyorsa, gönlünüz neyin doğru olduğunu hissediyorsa onu yapın. 3 sene emzirebildiğiniz için çok çok şanslısınız hem siz hem de bebeğiniz...
SilBen bir yıldır amerikadayım. Ancak gerek skype tan kayınvalidemin gerekse buradaki zaten sayısı az olan Türk arkadaşların baskısından bılmıştım. Ha birde kocamın. Oğlum 32 aylık ve ben sütten kesmek istemiyorum. Sanırım kendi isteğiyle ancak bırakmasına dayanabilirim. Altı üstü günde bir kez uyumadan önce emiyor. Annemle birgün skype ile görüşürken bizimki süt istedi ve annem hala süt içiyormu diye sordu. Bende bunalmıştım zaten ne yapacağıma kadar veremiyordum. Anne içiyor ne yapsamki kessem çok üzülür dedim. Annemin cevabı "amaan boşver kızım, bizim köyde çocuklar 7 yaşına kadar içiyorlardı." Oldu. Bir rahatladım anlatamam. Annemin köyü güneydoğuda isoleted( uygun kelime hatırlayamadım affola) bir köy. Herkese annem gibi bir destekçi diliyorum. Anlatacak güzel çok şey var ama kalem kağıtsız yazmak işkence gibi. Buarada meslektaşız.
YanıtlaSilCev in annesi
Sizin örneğinizde de olduğu gibi, herkes kendi tecrübe ettiğini "doğru" olark biliyor. Anneniz 7 yaşına kadar emen çocuklarla büyümüş, kayınvalideniz belki böyle bir duruma şahit olmamıştır. Herkes kendi doğrusunu, en doğru zannediyor doğal olarak. Ama işte siz, anne-oğul olarak kendi doğrunuzu bulacaksınız. Umarım kendi doğrunuzu yaşamanız için sizi rahat bırakır insanlar.
Silmerhaba,
YanıtlaSilharika bir yazı olmuş. mahalle baskısı altındaki anneler için ilaç gibi:)
benim oğlum şu anda 4,5 yaşında. 32 ay boyunca emdi. ilk 13 ay, beslenmesini tamamen anne sütü oluşturdu, uzanıp masadan kaptığı yiyecekler dışında:)
32. ayda, bir gün sohbet ederken "artık büyüdün, meme emmeyi bırakmak ister misin? " diye sordum, o anı bekliyormuş gibi "isterim" dedi ve bir daha hiç emmeye davranmadı:) sanırım vakti gelmişti.
uzun emzirme ve ek gıdalara geç başlama, bizde hiç sorun yaratmadığı gibi, aksine her şeyi çok kolaylaşmasına neden oldu. uzun zaman kendisini meme emerek teselli etti mesela, hiç yerlerde tepinip ağlamadı. hiç yemek sorunu olmadı, kimse onu yemeye zorlamadığı için kendi kendini beslemeyi öğrendi. hala iştah sorunu yoktur, yuvada iştahsız çocukları oğlumun yanına oturturlar yemekle barışsın diye.
yazınız için tekra tebrikler, teşekkürler.
Harikasınız! Ben de bu yazıya gelen yorumlardan cesaret aldım. İkinci bebeğimde kısmet olursa hiç ek gıdaya başlamayacağım. Kendisi neyi talep edip yerse yesin, ben özel olarak yemek pişirmekle uğraşmayacağım... İlkinde cesaret edememiştim, şimdi sizin yaşadıklarınız bana cesaret verdi. Çok teşekkür ederim.
SilYazıyı tek solukta ve büyük bir keyifle okudum. Sözlerinizde yanlış anlaşılacak bir durumda yok sanıyorum, emzirmeye meyilli anneler olarak üzerimizde kurulmaya çalışılan baskıda muhakkak. Ben de 25 aydır oğlumu emziriyorum ve Allah'ım ne kadar izin verirse o kadar da emzirmeyi düşünüyorum. Lakin yine de eşin dostun doktorların söyledikleri istemeden de olsa üzerimde bir tedirginliğe yol açtı, araştırma ihtiyacı duydum. Araştırmalarım neticesinde, TaM Gaz İleri.. Yelkenler Fora : )) tekrar söylüyorum yazı süper.. Bu arada profil olarak belirtilen hesaplara üye değilim o yüzden anonim olarak kaydedirum mesajımı. Sinem SALİHOĞLU/ANKARA
YanıtlaSilSinem Hanım, zor dönemi atlatmışsınız. 2 yaş civarında bir memeye düşkünlük dönemi oluyor ama sonra emme süresi ve sıklığı azalıyor, emzirmek bir keyfe dönüşüyor. Ayrıca emzirme ile doğrudan alakası var mı bilemiyorum, bu yönde bir çalışma ile karşılaşmadım ama kızımda 2 yaş sendromu yaşamadım, uzun dönem emziren bir kişi daha tanıyorum, o da kızında 2 yaş bunalımı yaşamadıklarını söylüyor. Umarım siz de aynısını tecrübe edersiniz.
SilMerhaba,yazıyı hazırlayan ve yorum yapan herkesin ellerine saglık.İcim aydınlandı diyebilirim.Ben 33yasimdayim bu yasıma kadar cocuk sahibi olmak istememiştim.Sanirim artık hazırım dediğim anda da hamile oldugumu öğrendim,ustelik doktorlar doğal yollarla hamile kalamayacagimi soylemisken !!! Hamileliğim sırasında da cok doktor değiştirdim ,normal dogum yapmamin imkansız olduğunu söyleyen doktorumu son hafta bırakıp yola başka doktorlar devam ettim.(bunları yazıyorum cunku tıpkı sizin emzirmeye destek verdiginiz gibi bende normal doguma dikkat çekmek istiyorum)Malesef dogum yaklaştığında bize sunulan tıbbi imkansızlıkların bı cogu büyük bı kandırmacadan ibaret sadece.Her gün yeni bir bahane üretiliyor,bana söylenen bebegin basinin cok büyük olduğu,dogum kanalına girmediği,basinin yan geldigiydi. Bu arada sezeryana karsı değilim,fakat bunun sadece dogum başladıktan sonra ve gerekli olduğu zaman yapılmasından yanayım.(dogum konusunda bilgilenmek,dogum korkularinizdan kurtulmak icin herkese hypnobirthing kitabını okumasını tavsiye ediyorum)Doğumum 24 saat sürdü ve inanın hiç acı yoktu.Suda başlayan doğumum Kara'da son buldu:)) kızımı gece 2:30da kucağıma aldım.henuz plesentam doğmamıştı ve kızımın göbek bağı kesilmemişti,yani tam bı cemberdik. Kızım doğar doğmaz memeye yaklaştı önce onu yalayip islatti ve sonra uzun uzun emdi.Gobek bağını hemen kesmedik,uzun bı yoldan gelmişti ve yorgundu önce dinlenip karnını doyurmasını bekledik.
YanıtlaSilBen 3ay esim 1ay emebilmisiz sadece,etrafımızda bizi cesaretlendirecek kimse yoktu,hatta bazı arkadaslarım emzirmenin cok acı verici olduğunu soylemislerdi.Ben gebeliğimde bebek bakımı kursuna gitmiştim ve orada göğüslerin doğumdan önce emzirmeye hazırlanmasını öğrendim.İlk günler göğüs uçları hassas olduğu icin 7.ayda lanolin ve kolonyayla hassasiyetin giderilmesi gerekmiş.Biliyor musunuz Anadolu'da kadinlar bu ısı soğan suyuyla yaparmış.Cok eskilerden beri bilinen bazı seyler Malesef unutulmuş.İlk günlerde bebeğini emzirirken göğüs uçları catladigi icin mamaya başlayan ya da emzirmekten soguyan kadınların hikayeleri canımı yakıyor.
Annelerimizin donemi mamalar cok revactaymis o donem annesutu tukaka olmuş.O yüzden hep duyarım o kuşaktan"kızım sen gene de biraz mama ver,doymuyor da ağlıyor"vidi vidilarini.
İnanın ne kadar okursanız okuyun ne kadar araştırırsanız araştırın ne kadar doğrusunun bu olduğunu bilirseniz bilin,emzirmek hicte kolay değil.Aslinda hem cok kolay hem değil.Malesef bu isi zor yapan annelerimiz,komşularımız,bebek sahibi arkadaslarımız.Cunku bize göre şişman bebek sevimlidir,bebek ağlıyorsa mutlaka actir ve mama yiyen tombul bebeklerin kilo gelişimleri itinaya göze sokulur.Gercekten büyük bı mahalle baskısı var.
Kızım su an 6 buçuk aylikşimdiye kadar sadece anne sutu aldı ve umarım almaya devam eder,yorumcuların arasındaki cogunluk bana fazlasıyla umut verdi,umarım sizler kadar emzirebilirim.
Yazıyı mutlulukla okudum ve aradaki fotograflara bayıldım,ben sutum yettiğince ve kızım talep ettikçe emzirmekten yanayım.Bunun ne kadar süreceğini hesaplamak plan yapmak istemiyorum.Hersey doğal ve kendi akışında olsun.
Özellikle ek gıdaya alisilmisin dısında geç başlayan annelerin yazılarını büyük heyecanla okudum.Doktorumuz 3ogun dese de ben tek ogun ve cok az yemek veriyorum cunku.Bu konuda yalnız olmadığımı ve bunun yapılabileceğini gormek beni sevindirdi.
Şimdi yolun basında biri olarak size sormak istediğim sorularım olacak.
1.si:Bebek dis çıkardığında memeyi ısırırsa nasıl tepki vermek gerek ve bundan nasıl vazgecirilir?
2.si:Bebeğimin talebiyle yemeği artırırsam emzirme sıklığım azalacak herhalde(su an o her istediğinde emziriyorum saymadım ama cok sık diyebilirim) bu durumda sut azalıyor mü ?
Teşekkür ediyorum.
Sütünüzle kalın.
Bu arada uzun süre emzirmeyi yadirgayanlara fotograflara dikkatle bakmalarını tavsiye ediyorum.Cocuklar huzurlu ve teslimkar annelerse gururlu görünüyorlar.Bence dunyanın en guzel resmi:))
YanıtlaSilUzun süreli emmeye karşı değilim, çocuğun ve annenin tercihlerine saygı duyulmalı. Ama bir doktor olarak ek besine geçmemenin çocuk sağlığı açısından ciddi zararları olabileceği konusunda uyarmak görevim. Burada yorum yazıp çocuğum sağlıklı diyen annelere bakılarak bu işe girilemez. Anne sütünün içeriği bellidir, çocuğun ihtiyaçları da. Hala içine sinen anne varsa risk aldığının farkında olmalıdır ve kimseye de tavsiye etmemelidir.
YanıtlaSilEğer miktar yeterliyse 2 sene sadece anne sütü ile bebeğin beslenilebileceğini söyleyen doktorlar da var?
Silhttp://www.anneoluncaanladim.com/3/bebegim-buyurken/1925/
Bir de artık bebeklere düzenli kan, idrar vs her türlü tahlil yapılıyor. Bebekte beslenmeden kaynaklı bir sağlık sorunu zaten tespit edilebilir, değil mi?
Merhaba,
YanıtlaSilNormal doğum konusunda çok haklısınız. Ben bir ara sezaryenin zorluklarını anlatan bir yazı yazayım dedim ama sonra insanları korkutmanın anlamı yok diye düşünerek vazgeçtim. Ne yazık ki normal doğum şansımız elimizden alınıyor, sezaryen de ciddi bir ameliyat...
Sorularınıza gelince:
1. Bebek ısırınca aşırı tepki vermeden memeyi ağzından çekmek gerekiyor. Aniden çekince meme acıyabilir. Serçe parmağı bebeğin dudaklarının birleştiği yerden azıcık sokup, vakumlamayı kesip, memeyi öyle çekiyordum ben. Her ısırmada memenin gideceğini fark edince ısırmaktan vazgeçti benimki kız. Her bebekte işe yarar mı bilemiyorum...
2. Süt kendisini bebeğin talebine göre ayarlıyor, hiç kafanıza takmayın.
Merhaba,
YanıtlaSilDönüp dönüp okuyorum ben bu yazıyı. Bu sefer de yeni hamile arkadasım erkek bebeklerin 1yasindan sonra sırf fantezi olsun diye emdiklerini söylemesi üzerine okudum. Bence büyük saçmalık ama bunu söyleyen ve savunanlar var. Kendi bebeğim yokken bana da yürüyen konuşan anlayan bi cocuğu emirmek saçma geliyordu ama simdi kızım 13aylik ve daha çok daha çok emsin istiyorum. Yeme konusunda 6.ayindan itibaren hep zorlu oldu Pelin ama emmeye de öyle çok düşkün olmadı hiç.
Bi ilk ek gıdaya birlikte 5ay Bakici baktı ve si an yeme problemi var. Hiç bir şey yemek istemiyor. Yani emdigi icin yememezlik değil:) dağıttım konuyu herneyse.
Emzirme konusunda ilham alıyorum senden.
Faydası artık hani tartışma konusu bile değil tabi ama neden onun icin olan sütten kızımı mahrum birakicam ki? Bana da simdi emzirmeyi bırak bak nasıl yemek yiyecek diyorlar ama yemediği zaman aman yemedi diyip emziriyirum ki ben. Sabah uyaninca uyurken bi de isten gelince emıyor. Kendi gelip zaten hiç yapışmaz. Ama vakti gelip kucağıma alınca him him yapıyor şimdilerde.
Ben de kızım uzun süre emsin istiyorum. Bu zamana kadar 2kere hastalandı. İkinci de antibiyotik kullandım. Biraz da esim ısrar etti ama ben emsin ki daha az hastalansın istiyorum mesela. Ama herkesin dediği gibi baskı çok can sıkıcı. Benim tek destekçim babam. Siz küçükken emzirmem kötü gibiydi hani parası olmayan emzirir gibiydi annen emziremedi baskıdan diyor ve emzirmem icin teşvik ediyor ama esim bile sıkılmış artık. ( Pelin dışarıda baskalarının yanında ya da çok değişik ortamlarda emmiyor, Zaten yemiyor aman emdin diye diye zaman zaman adamı delirttigim doğrudur :/ )
Çok dagitip gereksiz uzattım biliyorum ama keske senin gibi olup emzirme konusunda dan dan dan cevaplar verebilsem. Okuyorum biliyorum ama insanlara cevap veremiyorum kimi zaman. Bu yazı öyle guzel ki hani bas ucu yazım diyim ben sana :))
SlnKA
Yalan söyle! Ben sıkıştım mı yalan söylerim, yalanın gerektiğinde faydalı olduğunu düşünüyorum. Madem Pelin gündüz başkalarının yanında emmiyor, Pelin yanında yokken (yalan söylendiğini duymasın tabii) emziriyor musun diye soranlara "emzirmiyorum artık" de, geç! Hesap vermek zorunda değilsin ki! Ha, sonradan emzirdiğin ortaya çıkarsa "Bırakmıştı, tekrar başladı" dersin. Bırakıp tekrar başlayan çok bebek var...
SilBenim eşim de pek istekli değildi, marjinal görünmek istemiyordu. Ama çocuğu hasta olmadığını ve yaşıtlarına göre fiziksel olarak önde gittiğini gördükçe karışmamaya başladı. Hala hoşlanmıyor sanırım ama artık karşı çıkmıyor.
Ben sadece 1 bebek görmüştüm, yürüyerek gelip meme emen ve tabii çok garip gelmişti... Ben de aynen senin gibi kızım 1 yaşını ve 2 yaşını bitirdiğinde "Dünle bugün arasında ne fark var, kızım hala bebek" diye düşünüp emzirmeye devam ettim.
Şimdilik hiçbir zararını görmedim. Yararı da olmayabilir belki ama en azından meme emen bebeğe karşı daha sabırlı olmamı sağlıyor, bebeğe faydası olmasa da ruhsal anlamda bana faydası var yani...
Umarım dilediğin kadar emzirebilirsin...
Emzirmeyi tamamlamak isteyenler için anneler çocuklarını iki tam yıl emzirirler. Onların (annelerin) yiyeceği giyeceği bilinen (örf)e uygun olarak çocuk kendisinin olana (babaya) aittir. Kimseye güç yetireceğinin dışında (yük ve sorumluluk) teklif edilmez. Anne çocuğu çocuk kendisinin olan baba da çocuğu dolayısıyla zarara uğratılmasın; mirasçı üzerinde (ki sorumluluk ve görev) de bunun gibidir. Eğer (anne ve baba) aralarında rıza ile ve danışarak (çocuğu iki yıl tamamlanmadan) sütten ayırmayı isterlerse ikisi için de bir güçlük yoktur. Ve eğer çocuklarınızı (bir süt anneye) emzirtmek isterseniz vereceğinizi örfe uygun olarak ödedikten sonra size bir sorumluluk yoktur. Allah´tan korkup-sakının ve bilin ki Allah yaptıklarınızı görendir. (2/233)
YanıtlaSil2 yaşından önce memeden kesmek için anne ve bebeğin karşılıklı rızası aranır sanıyordum, sizin verdiğiniz çevirede anne ve babanın rızası aranır denmiş.
Silhttp://www.kuranmeali.org/2/bakara_suresi/233.ayet/kurani_kerim_mealleri.aspx
SilGozuken butun meallerine baktim hepsinde anne ve babanin anlasmasi yaziyor. Gerci bende bunu sizin yazinizi okuduktan sonra ogrendim maximum surenin 2 yil oldugunu biliyordum ama anne ve babanin konuda uzlasmasini gerektigini sayenizde ayeti ararken ogrendim. Biraz gec oldu 2 cocugumda buyudu ama :)
Ben de sayenizde öğrenmiş oldum. Bebeğin ve annenin karşılıklı rızası gerekli sanıyordum, demek babanın rızasıymış o...
SilYine de, sizin verdiğiniz çeviriden de anladığım 2 yıllık sürenin maksimum değil, minimum süre olduğu. Zira maksimum süre olsaydı, öncesinde kesmek için karşılıklı rıza gerekmezdi. Oysa en az 2 sene emzirmelisiniz ama yine de daha erken kesmek isterseniz, karşılıklı anlaşarak da kesebilirsiniz deniyor. Mesela 3 aydan küçük bebek memeden kesilmez, denmiyor. Yani anne ve baba karşılıklı anlaşırsa 2 aylık bebek de memeden kesilebilir. Misal annenin rahatsızlığı vardır vs. Oysa 2 yaşından büyük bebeği memeden kesmek için anne ve babanın karşılıklı rızası aranmaz, zaten minimum süre tamamlandığı için anne 2 yıldan sonra, istediği zaman sonlandırabilir emzirmeyi. Ben okuduğumu böyle anlıyorum en azından...
Aynen ben de bunu anlıyorum. Merve safa da bu konuda yazmıştı buraya not edelim. Her türlü kaynağı taradim maksimum değil bu ifade diyor. 2 yıldan sonra kesmek şartı hiç bir şekilde yok diyor. Yalnız benim kafamı tek bir şey karıştırıyor bu konuda, mahremiyet hususu. Acaba bilhassa da erkek çocukları için emdiğini hatırlayacak yasa kadar emmesi mahremiyet açısından bir sıkıntı yaratır mı diyorum. Ne dersin?
SilÇanakkalede ki çocuk doktorumuz, kızımın artık sütten kesilmesini çünkü anne sütünün tarhanadan bir farkı olmadıgını söylemişti...Bunu diyen bir çocuk doktoru, şok olmuştum..
YanıtlaSilEk gıdaya da 6. ayda başlamadım diye neredeyse beni terslemişti.Olmazmış, yoğurt, çorba falan vermem lazımmış..Ben akıl ettim de veriyorum dedim sonrasında:)
Kızım şuan 22 aylık ve hala emiyor.Ama yukarıda yorumlarda ki herkes ama herkes artık emzirmem gerektiğini söylüyor..Çok zayıflamışım, bitirmiş bu kız beni...
Kızımın yemek düzeni normal.Sevdiği şeyleri çok güzel yiyiyor.Ama çok çok iştahlı bir bebek olmadı hiç.Kilosu, boyu normal, olması gerektiği gibi..
Hem yazınız hem yorumları okumak büyük bir deneyim oldu..Ellerinize sağlık..
Çanakkel'den sevgiler
"He he" deyip geçeceksiniz eğer memeden kesmek istemiyorsanız. Kimsenin kimseye hiçbir konuda baskı yapmaya hakkı yok. Biraz sürüden ayrılınca hemen baskı görmeye başlıyor insan. Eğer bir önceki nesilde yaşıyor olsaydık, bebekleri erken memeden kesmememiz için baskı görüyor olacaktık bu sefer de... Mahalle baskısı, insanın içsesini duymasını engelliyor; en iyisi baskıcıların sesini duymamaya çalışmak.
SilKolaylıklar ve sabır dilerim, umarım her eşy gönülünüzce olur.
Ben bu yazıyı çok sevdim, ellerinize sağlık. Bebelerimin ikisinde de mongol lekesi var, moğolların yaklaşım tarzı o yüzden mi ilgimi çekti bilemiyorum ama bir güreşçi yetiştiremeyeceğim kesin :))
YanıtlaSilBen de emzirme aşığı bir anneyim. Ve bu konuda bayağa deneyimliyim. Çünkü 3 çocuğum var. Ve ilk oğlumu 3 yaşına kadar, ikinci oğlumu yaklaşık 4 yaşına kadar (onu emzirirken üçüncúye hamile idim ve doğurunca ikisini birlikte emzirdim), üçüncü oğlum şimdi 18 aylık. Daha yolun başındayım anlayacağınız. Ve bu bana çok büyük keyif veriyor...
YanıtlaSilAh, ne mutlu size. Ben emzirme aşığı bir anne değilim aslında, emzirirken bir hayli zorlanıyorum. Öyle bebeği kendi kendine emerken ütü yapabilenlere filan çok imreniyorum :) Ama emzirmenin sonuçlarına hayranım ben de... Kızım 4 yaşına iki ay kala kendiliğinden bıraktı emmeyi. Şimdi oğlumu emziriyorum, onu da istediği kadar emzirmek niyetindeyim, bakalım kısmet. Tandığım bir anne 2 kızını aynı anda emzirirken, üçüncüye hamileydi. Belki oğlumla üçüncü bebeğimi emzirmek kısmet olur bana da, belli mi olur? :)
SilBen de oğlumu 21. Ayda bir anda memeden kesenlerdenim ve su an 4yas 3 aylık. 9 aylık bir kardeşi de oldu kardeşi emdikce o da memeye dokunmak istiyor ben de çok rahatsız oluyorum bununla nasıl basedebilecegim konusunda bir fikriniz var mı. Onuda mı emzirmem gerekir Moğollar gibi. Gerçekten yapabilirmiyim bunu da bilmiyorum..
YanıtlaSilUmarım o rahatsız dönem sonra ermiştir çoktan. Oluyor böyle dönemler, ne yapacağımızı bilemediğimiz. Büyüdükçe hele daha da karmaşıklaşıyor ilişkiler.
SilNe güzel yazmissiniz! Ingilizce cok sayida olumlu yazi okudugum halde en son bugun halamdan (ki kendisi bir de tip doktoru!) "aaa ama bak 1.5 yasindan sonra cocuga zarari bile var, birakmalisin artik" seklinde bir yoruma muhatap oldum. Ve artik toplum baskisindan bunalip, Türkçe "uzun süre emzirilen çocuklarda psikolojik sorunlar" seklinde google'ladigimda kendimi blogunuzda buldum. Kizim birkaç gün sonra 3 yasini dolduracak olan kizimi emzirdigim icin o kadar elestirildim ki artik suç isliyormusum gibi hissetmeye baslamistim. Kendi istedigi zaman birakmasi fikrimin daha dogru olduguna tekrar inandim. Cok tesekkürler!
YanıtlaSilHalanıza "Bu kadar net konuştuğuna göre herhalde bilimsel bir kanıt bulundu zararına dair. Benimle de paylaşır mısın bu bilimsel kanıtı?" diye sorar mısınız? Varsa bir güncel gelişme biz de öğrenelim...
SilKızım şu anda 5 yaş 10 aylık. Hiçbir psikolojik sorunu yok çok şükür. Emmeyi kendi isteği ile sonlandırdı. Yatağını kendi isteği ile ayırdı. Kendi isteği ile bu yaz yüzme kursuna yalnız gitmeye başladı, haftada 3 gün kendisi servise binip yüzme kursuna gidiyor, sonra da servisle eve dönüyor, 4 saat evden uzakta yani. İstanbul'daki akrabalarımızın yanına, yalnız gitmek ve orada kalmak istiyor. Hatta son günlerde işe girmek istediğini söylüyor :) Bağlanma sorunu olmadı yani en azından.
Merhabalar...Şuan çok karışık duygular içindeyim aslinda..24ay,2 haftalik kizimi 3 gundur emzirmiyorum,önce geceleri kesmistim.Ona memelerin isi var,diğer bebeklere gidiyorlar diyordum.Sonra sabah da yoklar artik,sadece oglenleri ugrayacaklar demiştim ama birden hemen sabah hem de oglen emzirmesini kestim.Bu aksam itibariyla 80 saat olacak.Uyku eğitimi veremediğim için kizim hep emerek uyuyordu.Sabahları da cok erken saatlerden yataktan kalkma zamanimiza kadar surekli memede uyutuyordum,memeden çekince uyanıyordu.(Geceleri çalıştığım için sabah 8de ancak yataktan kalkabiliyordum) Öncelikle ona öğlen emzirmebileceğimi söylediğim halde sözümde durmamanın rahatsızlığıni yaşıyorum, yarın öğlen hadi memeler geldi desem yüzündeki mutluluğu tahmin edebiliyorum,ama bu sefer onu allak bulak etmekten korkuyorum.Ve sürekli ağlayacak gibi oluyorum,sanki onu yapayalnız bırakmışim gibi hissediyorum.Bu konuda içimdeki sesi dinlesem yarın öğlen hemen vereceğim diyorum ama dedigim gibi onun dengesini bozmaya korkuyorum.Acaba kendi duygularım bu noktada onun iyiliği için mi olacak, işin içinden çıkamadım. ...Sevgiler,Ebru
YanıtlaSilMemeden kesen annenin hormonları değişmeye başlıyor ve hormonal değişikliklerin insnaı ne hale getirdiğini hamilelikten, lohusalıktan biliyoruz. Hissettikleriniz çok normal. Hatta yabancılar buna bir isim bile takmışlar: "weaning blues" diyorlar.
SilMemeden kesildikten 1 sene sonra memeye geri döneni bile biliyorum ben. Eğer bebeğinizi mutlu edecekse ve siz de kendinizi devam etmeye hazır hissediyorsanız, bebeğinize zararı olmaz bence.
:)..Size yazarken sesli düşünme fırsatım olmuştu ve ertesi gün sadece öğlenleri için tekrar başladık, o da ben de çok mutluyuz:))
YanıtlaSilah ne kadar sevindim sizin adınıza ben de çok mutlu oldum :)
SilFotograflar da yazi da harika. Bebegim 2 gun sonra 1 yasini bitirecek. Sutu hep cok onemsedim, hala zirt pirt emziririm. Suyuma uykuya yediklerime dikkat ederim. Yalniz bir cumleye takildim, en ufak davranislarimiz bile karakterlerinde iz birakiyor ve ben zorla tv karsisinda falan 40 takla atarak emziriyorum zaten bir sey yemiyor emsin diye. Bu zorlamalarim ona ileride olumsuz kisilik ozellikleri katacak belki, bunu dusunmek canimi sikti. Blogu bastan asagi okuyacagim sanirim bu yaziyla kesfetttim :) sevgiler
YanıtlaSilBenim de oğlum, ikinci bebeğim 15 aylık şu anda. Gündüzleri çok az emiyor. Ben bebeğin isteklerine saygı göstermek gerektiğini düşünüyorum. Az emdiği gibi az da yiyor mesela. Hiç sorun etmiyorum. Büyümesi hep düzenli gitti şimdiye kadar. Bebekler kendi vücutları hakkında bizlerden daha çok bilgililer inanın. Eğer iç seslerini dinlemelerini baskılamazsak, kendi kendilerini sağlıklı büyütmek üzere programlı onlar.
SilSevgili cokbilmis, tesekkur ederim cevabin icin. Oglum buyun gun bir sey yemiyor zorlamazsam. Bu yaz tatile gittik yanima ne blender, ne kavanoz mama hic bir sey almadan gittim. 10 gun boyunca yemeye alistiracagim artik diye kararliydim ve serce tirnagi kadar bile bir sey yutmadi, tatil burnumdan geldi. Kilo verip donduk sadece emdi onu da dedigim gibi zorla. Ben de saygi duyarak buyutmek istiyorum ama bir yerde de bu cocugun organlari falan nasil saglikli gelisecek diye telaslanip zorluyorum. Boyle cocuk gormedik diyor gorenler, uzuluyorum caresizim. Umarim degisir ilerde cunku her emzirme, yemek vakti benim icin de onun izin de stres. Sevgiler
YanıtlaSilHiçbir canlı kendini aç bırakmaz. Eğer aç kalmayı tercih ediyorsa, yemek yerken mutsuz olduğu içindir. O mutsuzluğu ona yaşatmayın. Çocukluğunu hatırladığında güzel anıları olsun. Meme emiyorsa, iki yudum bile emse içiniz rahat olsun. Etrafa kulaklarınızı tıkayın. En önemlisi: BEBEĞİNİZE GÜVENİN. O mükemmel bir yaradılış şaheseri.
SilHarika bir yazi
YanıtlaSilMerhaba ben öncü,Ben ailenin 3. çocuğuyum 4 kardeşiz ailede en çok emen benim 5 yaşıma kadar emdim dün gibi hatırlarım, kucuk kardeşim 4 yaşına kadar emdi,ablam 3 yaşına kadar emdi,buyuk ablamda 1 yaşına kadar,Gerçekten çok yararı var.3.4 yaşımdaki olayları rahat hatırlıyorum yorulmak bilmiyorum çok enerjik atletik fit vucuda sahibim simetriğim çok düzgün üstelik çok düzensiz beslenirim bn diğer insanlara göre çok kuvvetli hızlı zihini acık çalışkan biriyim.Anne sutu 5 yaşına kadar verilmeli bence,annemde çok sağlıklı bu kadar emzirmesine rahmen çok sağlıklı,Ben 19 yaşındayım istanbulda yaşıyoruz.
YanıtlaSilO kadar emek vermiş anneniz, keşke düzenli beslenseniz de emeğinin karşılığını verseniz ;)
Silyazınıza uzun zaman önce rastlamıstım.oğlum o zaman 18 aylık falandı sanırım.şu an 28 aylık ve hala ilk gün ki gibi emiyor. ve ne zaman emzirme ile ilgili kafamda deli sorular oluşşa açıp bu yazıyı okuyorum.hatta ısrarla anlamayanlara,anlamak istemeyenlere linkinizi yolluyorum... ayrıca söylemeden gçemeyeceğim fotograflar harika.hele ki uzun süre emzirmiş olan anneler bu fotograflarda ki mutluluğu cok daha iyi anlarlar. bazen bıraktırsam mı diye düşünüyorum.ama sonra yeniden bu yazı aklıma geliyor?
YanıtlaSiloglum 27 aylık dediğim gibi.. ve şimdiye kadar hiç ilaç kullanmadı.doğru düzgün hasta olmadı.ve bi kaç kere nezle olur gibi olsa da cok hafif atlattı.bunları hep anne sütüne bağlıyorum.. benim tek sorunum var. o da meme de uyuması. onun haricinde dediğiniz gibi asla bana düşkün bir cocuk değil.kendine güveni yerinde. bensiz 5-6 saat durabiliyor.nedense son zamanlar da kendi kendine değil de meme de uyumasını problem olarak görmeye başladım.sizin de tecrübelerinize dayanarak sormak istiyorum.acaba bu gerçekten benm düşündüğüm kadar problem teskil eder mi? ayrıca denedim, memesiz uyutmayı da denedim. ama basarlı olamadım.belki cok üstüne düşmedim.belki de ağlıyor diye dayanamadım.ve maalesef benim hatam.zamanın da yapmam gerekiyoordu.bunun haricinde kesinlikle ne zaman isterse o zaman bıraksın diye düşünüyorum.
ayrıca emeğinize sağlık.dediğim gibi her zaman okuyorum yazınızı.. teşekkür ederim..
İkinci çocuğum şu an 19 aylık. O kadar çok emiyor ki 17 ay regl olmadım. Hala tam sürat emmeye devam ediyor. Dediğiniz gibi çok az hasta oluyor. Ayrıca psikolojik olarak rahatlamasını da sağlıyor meme emmek. İnanın bırakınca karşılaşılan sorunlardansa emzirmeyi tercih ediyorum. Kim uğraşmak ister ki 2 yaş sendromu ile?
SilMemede uyumasını neden sorun ettiniz? Kızım meme emerek uyurken yatağa koşa koşa giderdi. Ne zaman memeyi bıraktı, uykuya direnmeler de başladı. Bana sorarsanız hiç sorun değil emerek uyuması ama bilmiyorum belki benim aklıma gelmeyen bir sıkıntı mı yarattı sizde acaba?
25 aylik memede uyuyor gece uyaninca emmeye devam edip yine uyuyor ama artik esim de yataga donmek istiyor.cevre baskisi da neyse ama esimin cocukta bagimlilik olusmasi,ana kuzusu olmadi gibi kaygıları cok yuksek o nedenle en azından uyku-meme iliskisini ortadan kaldırayım günde 2 kez gündüz uyandiginda emzireyim diyoru m.sizde durum nedir su an..kafam.cok karışık :(
Sil25 aylik memede uyuyor gece uyaninca emmeye devam edip yine uyuyor ama artik esim de yataga donmek istiyor.cevre baskisi da neyse ama esimin cocukta bagimlilik olusmasi,ana kuzusu olmadi gibi kaygıları cok yuksek o nedenle en azından uyku-meme iliskisini ortadan kaldırayım günde 2 kez gündüz uyandiginda emzireyim diyoru m.sizde durum nedir su an..kafam.cok karışık :(
SilBu yazıyı okurken tarif edemediğim duygularla ağladım ağlıyorum!! Mutluluktan hem de!!! Ahh nasıl derdime derman bir araya getiremediğim kelimelere cümleler olmuşsunuz! Sizi görsem kucaklayıp sarılıp çığlık atardım inanın! Kızım 25 aylık hala büyük bir iştahla emiyor...
YanıtlaSilMerhaba. Benim.kızım 1 buçuk yasında. Hala emziriyorum. 2yasina kadar devam etmeyi düşünüyorum ancak kızım emmeye(memeye) aşırı düşkün. Şöyle.ki; tok.olmasına rağmen gece 20dk da bir kalkıp emmek ister. Emzik alıyor olmasına rağmen gece meme wmmeden ağzına surmez. Gündü de emziriyorum. Bebekliginden beri emerken sürekli elleri beni. Şimdi daha da arttı. Hatta emmenin dışında dolaşıp dolaşıp gelip elini tisortumun içine sokuyor. Bunun sebebi nedir bu durumda sizce ne yapmalıyım?
YanıtlaSilSelam, belki tüm yorumları okusam benzer bir soru bulabilirdim ama kendimi aynen anlatan bir yorum olmazdı sanırım. Umarım mesajımı görür ve bana dönersiniz. Yorumunuzu merak ediyorum
YanıtlaSilOğlum 11 aylık kadarken hamile kaldım. Ve 3 ay daha emzirip 14aylık olduğunda iki kadın doğum doktorunun görüşü ve çevre baskısıyla bıraktırıp inek sütüne ağırlık verdik. Ama tansel temas olayına geçti oğlum. Kimi görse boynuna elini atıyor. Yetmiyor göğsüne dokunmaya çalışıyor. Ben ne kadar rahatsız olsam da gece yatarken, gündüz yatarken hep izin verdim. Emmese de güven hissi aşsın diye. Ve bıraktırdığım için çok üzüldüm.
Şu an 36haftalık hamileyim doğumuma az kaldı. Kızım olacak inşallah. Bebeğimi emzirirken ne yapmam gerektiği konusunda çok kararsızım. Eltim oğlumu başka bir odaya abur cuburları da önüne koyarak bırakmamı, başka bir odada bebeği emzirmemi tavsiye etti. Hani görmez canı çekmez diye vs. Ama etrafta emziren anneleri görüyor. Yakınımızda halası var bebek emziren, beni de görecektir istemesem de. Çünkü yeni doğan bebek çok emer. Ve kendi zaten çok küçük daha 1.5 yaşında. Hep benimle olmak istiyor, buralardayız genelde
Emzirmeye devam etsem, küçük bebekle büyük bebeğin ihtiyacı farklı, yenidoğan bebeğe ağır mı gelir gelen süt diye korkuyorum. Bir de oğlumun bütün sütü içip bebeğe bırakmayacağını söylüyorlar. Ne yapabilirim bu konuda bilemiyorum. Bilgi, tecrübe sahibi herkesten yorum bekliyorum
Çok geç gördüm sorunuzu. Eminim annelik hisleriniz size oğlunuz için gerekli olanı göstermiştir.
SilMerhaba,25 aylik benim bebeğim. Gece emmesini kesip günde 2 ye düşürüp devam edeyim diyorum cunku su an cok cok sık emiyor. Sizin bebeğinizin günde 2 kez emdigi dönemlerde Sütünüz azalmadi mı?
YanıtlaSilSevgiler
Merhaba
YanıtlaSilOglum Deniz 3 yasinda bende hala emziriyorum sizin yazilariniz bana daha da cesaret verdi emme surecini tamamen ona biraktim kim nederse desin kafama takmiyorum dediginiz gibi uht ve katkili sut vermiyorum sonucta.suanda uykuya dalmak icin emiyor sadece..istanbulda yasiyoruz hava kirli toprak yok bahce yok ve tek dogal sey annesinin sütü onuda elinden almak istemedik.anneye bağımlı degil kreste 4 saat kalabiliyor disarda insanlarla diyalogu cok iyi. babasinin isyerinde vekit geciriyor tirnak yeme vurma isirma sac cekme uyku arkadasi yok emzik zaten yok o benim:) suana kadar bizde hic antibiyotik vermedik grip olsa en fazla 2 gun surer konusmasi cok ilerde genelde o bize masal anlatir evde bana cok yardimci yemek yaparken o sarimsak soyar domatesleri yikar ailece bizim sıkıntımız yok ama disarda insanlar aaa hala mi emiyor olmazki canim siz kotu yetistiriyorsunuz diyenlerde var.bende gulup geciyorum . 4.5.6 kac yasinda birakmak isterse kendi karar verecek.herkese sevgiler bol sutlu gunler
Merhaba 23 aylık oğluma 1 ay önce limon sürerek sütü bıraktırdım. Çok zorlandı. Hala talep ediyor ve elleri göğsümde uyuyor. Burada okuduklarımdan sonra yeniden başlasam mı diye düşünmeye başladım. Böyle bir tecrübesi yada bilgisi olan varsa yorumda bulunabilir mi ?
YanıtlaSilSevgiler
Teşekkürler çooook güzel bir yazı�� Kızım 25 aylık ve çalışan bir anneyim. Kızımı emzirmekten onunla başbaşa geçen bu zamandan inanılmaz huzur duyarken çevremdekilerin tembel anne olduğumdan bırakmadığımı söylemeleri beni inanılmaz bunaltıyor.
YanıtlaSilMemeden bebişlerini kesen annelere saygı duyuyorum ama lütfen memeden kesemeyen annelerede eleştiri yapılmasın.
Yazınız bana moral oldu �� Kızım ne zaman isterse o zaman bıraksın memeyi her psikolojik baskıda yazınızı okuyacağım.
Sevgiler
Oglum emmeyi bırakalı 5 ay oldu ama hala memeyi ellemek öpmek vs istiyor. Hatta arada emiyor bir iki ama hemen ben abi oldum deyip kapatıyor .bu yazıyı okuyunca çok pişman oldum bıraktığıma. Ama gece uykumuz falan hiç yoktu zaten 2 yaşında birakicam diye niyetlenmistim. Şimdi tekrar vermek istiyorum.ne yapsam ?
YanıtlaSil45. Aydan sevgiler
YanıtlaSil2 haftadır arada "anne bebekken emerken böyle olmuyordu. Şimdi niye oluyor" diye soruyor." Belki buyürünün için bebek iken olduğu gibi sindiremiyor olabilirsin diyorum. Sonra şaka yaptım diyip emmeye devam ediyör. Bırakma sinyali olabilir mi😊
Merhaba 5 yaşındaki oğlumu 25 ay emzirdim. Cok bile geliyordu o zaman.yavasca azaltıodum aydan aya sonra kendi kendine azalttı ve bıraktı 1 yaşında bir kızım var onu da emzırıyorum. Cocukları o kadar çok seviyorum ki ilerde bir bebegım daha olsun isterim. Kızınız 46 ay emmiş.merak ettiğim bu uzun emmesi onu ortanca cocuk sendromuna karsı korumuş olabilir mi acaba diye düşünüyorum. Tecrubenıze dayanarak yanıtlarsanız cok memnun olurum
YanıtlaSilBu yıl 2019 bana çok mutlu oldu çünkü Tanrı bana kocamın beni ihmal ettiği ve metresine geri döndüğü 3 ay kalbi kırıldıktan sonra tekrar mutlu yaşamak için bir neden verdi. Acı çektim ve her türlü duygusal işkenceye maruz kaldım, çünkü adamım bana yardım edebileceği konusunda tam bir güvence verdi. bana göre. Wealthy ile temasa geçtim ve sözlerini dinledim ve bana verdiği talimatları izledim. Kocamın kendisinin de söylediği gibi 12 ila 16 saat içinde eve döndüğüne inanır mısın, evliliğim geri döndü ve 3 ay sonra Dr. Wealthy'yi adamımı geri almak için Tanrı'ya çok minnettar, minnettar ve minnettarım bozuk evlilik. Dışarıda sevgilisine geri dönmek isteyen ya da herhangi bir yardıma ihtiyacı olan biri var mı? Ardından, şu anda Dr Wealthy ile E-posta ID'sini kullanarak temasa geçmenizi öneririm: wealthylovespell@gmail.com VEYA Daha fazla bilgi için +2348105150446 numaralı telefondan WhatsApp'ı da arayabilirsiniz. Tanrı sizi korusun efendim
YanıtlaSilMerhaba, yazınızı çok beğendim, ben de paralel düşünüyorum ve aynı baskıyı yaşıyorum şu an. Bir yorumaa cevap verirken kontrollü meme verdim demişsiniz, nasıl yaptınız biraz detaylandirmaniz mümkün mü acaba?🌟
YanıtlaSil