30 Kasım 2011 Çarşamba

Meme ucundan et kopması durumunda ne yapılabilir?

Resim çok şeker değil mi? Bir de bunu emzirirken acı çeken anneye sorun :)
Başıma geldiğinde nette araştırma yaptım ve bu konuyla ilgili hiçbir yazı yazılmadığını gördüm. Benden 1 ay önce doğum yapan bir arkadaşımın daha başına gelmemiş olsaydı, kendimi bu dünyada meme ucundan et parçası kopan tek kadın zannedebilirdim. Oysa bugün araştırdığımda görüyorum ki pek çok annenin başına gelmiş: Meme ucu kopması

Öncelikle ön bilgi vermek isterim: Annem beni 11 ay emzirmiş. Ben de bebeğimi emzirmekten başka bir yöntem asla düşünmedim. Süt oranımı asla kafaya takmadım, "Yeterli kilo alımı yok, mama vermeniz lazım." diyen hastane doktorunu dinlemedim ve kızımı 6 ay sadece anne sütü ile besledim. Kızım 36 aylık ve hala günde 1 ila 3 sefer emiyor.

Doğumdan önce meme ucumda ciddi rahatsızlık hissediyordum. Banyodan çıkınca bornoz bile giyemiyordum. Giydiğim elbiseler bile acı veriyordu. Bu durumda, bebeğin yukarıdaki resimde görülen vantuz hareketini yapmasının nasıl bir acı vereceğini düşünmeye davet ediyorum sizleri :)

Doğumdan önce nemlendiricilerle masaj yapmayı tavsiye edenler vardı. Ama kadın doğum uzmanları (ki doğumdan sonra emziren kadının göğüs ucu yaraları ile ilgili hiçbir bilgileri olmadığını fark ettim) hamileyken meme ucunun uyarılmasının, erken doğumu tetikleyeceği yönünde uyarılarda bulunuyorlardı. Ben de sadece vücuduma sürdüğüm yağları üstten sürüp asla masaj yapmayarak 41+1'de sezaryana girmek zorunda kaldım. Hiç değilse 38. haftadan sonra masaj yaparak rahmi uyarmış olmayı çok isterdim.

Doğumdan sonra hemen emzirmeye başladım. İlk başlarda hiç sorun yoktu. Sona göğüs uçlarım acımaya başladı. Ciddi anlamda çatlak ya da kanama olmadı ama deli gibi bir acı hissediyordum. Bebeğin ilk ağzına aldığı anda çığlığı basıyordum, sonra bebeğim emdikçe rahatlıyordum.
Çevremde benimle birlikte doğum yapan 7-8 arkadaşım vardı. Çoğunun 40 gün sonra acıları geçmişti. Benim acılarımın geçmesi ise 3 ay sürdü. Bu arada göğüs ucumdan (tabirimi mazur görün) döner eti gibi bir parça et ayrıldı. Bebek emerken yavaş yavaş bağlantı yeri incelmeye ve et sallanmaya başladı. En sonunda bebek eti yutmasın diye tırnağımın ucuyla sıkıştırıp boğmak suretiyle et parçasını kopardım.

Hani yara olan yerimiz kabuk bağlar ve kabuk düştükten sonra kabarık bir et parçası gibi yara izi kalır ya? İşte, göğüs ucumdaki etin düştüğü yerde de öyle bir yara izi kaldı. Bir göğüs ucumun tepesi dümdüz iken diğeri tepe şeklinde duruyor :) Anlatırken garip geliyor ama başına gelen beni anlıyordur, eminim :)

Bu dönemde ne yapabilirim diye doktorlara (kadın doğum, cerrahi, cildiye) gittim. Hiçbiri bu konuda bilgili değildi, öneride bulunamadı. İnternette araştırma yaptım, yazılı bir Türkçe kaynak bulamadım. O dönemde neler yaptığımı ve hangilerinden fayda gördüğümü yazmak istiyorum:

  • İkinci bebeğime hamile kalır kalmaz, çatlak kremi sürmeye başlayacağım gibi meme ucu kremi de sürmeye başlayacağım. Üstelik masaj yaparak süreceğim. Çünkü doğumdan sonra okuduklarımdan öğrendim ki, hamileyken emziren çok anne var. Hamileyken emzirmek rahmi uyararak doğumu tetiklemiyorsa, kremle meme ucuna nazikçe yapılan bir masaj asla tetikliyor olamaz. Doktorlara bu konuda inanmıyorum artık.
  • Meme ucu kremi olarak doğum çantama Lansinoh atmıştım. Bu kremi sorunsuz kullanan pek çok anne var. Ama ben içinde petrolden ya da yünden elde edilen garip maddelerin olduğu bir kremi henüz iki günlük bebeğimin yutacak olması fikrinden hiç hoşlanmadığımdan bu kremi gönül rahatlıyla kullanamadım (Gerçi sonra ayak kremi olarak çok işe yaradı.). Organik Bella B marka krem almıştım. Zorda kaldıkça onu kullandım, ama pütürlü bir yapısı olduğundan hem sürmekte zorlanıyordum hem de bebeğimin o pütürleri de yutmasını istemiyordum. Gerçi belki ikinci bebeğimde bu kadar pimpirikli davranmam, bilemiyorum.
Şimdi kremin arta kalanını kızım ve kendim için dudak koruyucu olarak kullanıyorum :)
  •  Krem kullanamadığım için sonraları doğal yağlar kullanmaya başladım. Badem yağı, zeytin yağı, susam yağı (tahine de bayılırım), kakao yağı vs yağları masaj yapa yapa sürdüm. Nasıl olsa bebeğe bir zararı olamaz diye düşündüm.
  • Ben de en işe yarayan: Her gün sıcak banyo yapmaktı. Sıcak banyo göğüs uçlarımı gevşetiyordu. Psikolojime de iyi geliyordu. Göğüs ucu sancılarımı ancak böyle dindiriyordum.
  • Banyodan çıktıktan sonra ve kızımın uyuduğu dönemlerde sık sık e vitamini kapsülleri kullandım. Kapsülü bir iğne ile delip doğrudan göğüs ucuma sıkıyor ve masaj yaparak yediriyordum.
  •  
Fotoğrafı aldığım sitedeki maske de meme ucu için denebilir: Avokado ve Susam Yağlı Maske

  • Acımı dindirmek için de önce Bepanten krem kullandım. Yaranın kapanmasını kolaylaştırdı ve mikrop kapmasını engelledi. Sonra Madecassol krem kullandım. Krem değil de jel şeklinde olduğundan sürünce bir ferahlık hissi veriyordu. Yalnız hatırlatmak isterim, bunlar mucize kremler değil. Sadece yaranın kapanmasını hızlandırıyorlar. Ama siz kremi sürdükten sonra tekrar emziriyorsunuz ve yara yeri tekrar açılıyor. Dolayısıyla kremin mucize yaratmasını beklememek lazım. Çok canım yandığı zamanlar Emla marka uyuşturucu krem de kullandım. Ama hormonlarım meme ucu derisinden kana karışıp, oradan da sütüme geçip bebeğime zararlı olur düşüncesine beni sürüklediği için fazla kullanamadım :)
  • Emzirmemek kesinlikle çare değil. Göğüs iyice şişiyor ve meme ucu daha da hassaslaşıyor. Sık sık emzirmek gerekiyor. Ama acı çekerken emzirmek de kolay değil. Ben öncelikle meme ucu koruyucu kullandım. 
  •  Meme ucu koruyucu ile rahat emzirebilenler varmış. Ama ben pek rahat olamadım. Ama yaranın kanadığı ve çok acıdığı dönemlerde işe yaramıştı. Koruyucuyu alırken küçük boy almıştım. Ama sonrasında asla yastıklı sütyen kullanmamış olan ben, küçük koruyucunun gerçekten de çok küçük kaldığını hayretle fark edip büyük boyunu almak zorunda kaldım. Yani hamileyken bir tane alıp çantaya atın diyemiyorum, sonrasında vücudunuzda olan değişimlere siz bile şaşıp kalabiliyorsunuz.
4 değişik tipte meme ucu formuna uygun koruyucu.
  •  
  • Göğüs kalkanı kullandım. En rahat ettiğim ve uzun süre kullandığım ürün buydu. Göğüs ucu içerlek olanlar için, göğüs ucu çıkarıcı olarak da kullanılıyormuş. Düşünün ki acımdan gecelik bile giyemiyor, neredeyse belimin üstü çıplak dolaşıyordum. Bu kalkanları aldıktan sonra her türlü giysiyi rahatlıkla giyip sokağa çıkar oldum. Psikolojim de rahatlamıştı. Ayrıca meme ucuna kendi sütünüzü sürmek de işe yarıyor. Bu kalkanlar ilk zamanlar damlayan sütlerinizi de içinde topluyor. Meme ucu da bir süre sonra sütün içinde kalıyor :) Hatta ben biriken sütleri gün boyu bir başka kaba aktarıp, sağmadan epey süt elde edebiliyordum. Hatta sokaktayken uygun bir yerde sütü biberona boşaltıp kızıma taze anne sütünü biberonda verebiliyordum :) Çok kullandım ben bu ürünü ve ikinci doğumumda hastane çantama atacağım ilk malzemelerden biridir.
  •  Bana doktorum suyun ya da gül suyunun içinde ayva çekirdeğini bekletip, oluşan jeli sürmemi önermişti. Yapmıştım. Aynen Madecassol krem gibi serinletici bir etkisi vardı. Belki yarayı iyileştirici etkisi de vardır. Ama ben emzirdikçe yara açılıyordu. Dolayısıyla bunun da pek fazla etkisini görmedim. Başka organik öneriler getirenler de var: Buz dolabında beklemiş soğuk lahana yaprağını yapıştırmak, lokumu yapıştırmak gibi önerileri olanlar da var. Bunlar meme ucu çatlaklarına belki iyi geliyordur ama etin kopmasından ve dolayısıyla açık yaradan bahsedince, bunlar ancak serinletmeye yardımcı olabiliyorlar.
  • Sonuç olarak gittiğim bir erkek cerrah en mantıklı özeti yaptı: Emzirdiğiniz sürece yaranız geçmeyecek. Yanmış deri gibi beyaz bir kabuk oluşacak ve orası hissizleşecek. Gerçekten de öyle oldu. Emzirmeyi azalttığım 6. ay sonrasında biraz daha rahatladım. Öncesinde de zorlandığım zamanlar 1-2 gün dinlenmeye aldım memeyi, diğer memeyi emzirip sorunlu olanı sadece sağarak idare ettim. Henüz emziriyorum, dolayısıyla hala yanık deri gibi olan yara yeri normal deri haline gelmedi. İleride durumda bir değişme olursa güncelleme yaparım :)

Özetle: Meme ucumdan et koptu. Yara yeri sezeryan kesisi gibi şiş biçimde kaldı, düzelmedi. Hiçbir krem fayda etmedi. Sadece acımı azaltmaya çalışarak emzirmeye devam ettim. 3 ay içinde acı hissi tamamen kayboldu. 39 aydır emziriyorum. Kızım bırakana kadar da emzirmeye niyetliyim. İkinci bebeğimi de emzirmek istiyorum. Yara sizi yıldırmasın. Pekçok kişinin başına geliyor. Ama emzirmenin faydaları karşısında, o kadar acıya razıyım. İkinci bebeğimde de olursa, yine aynı acıları çekerek emzirmeye razıyım.

EK: Emzirirken acı hissetmek normal değildir. Çoğunlukla yanlış emzirmeden kaynaklanır. Emzirirken acı hissetmenin olası nedenleri hakkında İngilizce bir kaynak için bkz. http://www.nbci.ca/index.php?option=com_content&view=article&id=48:sore-nipples&ca%3Cbr%20%3E%3C/a%3E%3Csmall%20class=

46 yorum:

  1. Çokbilmiş öncelikle seni tebrik ediyorum çünkü çok önemli bir konuya değinmişsin. Bilirsin ben kızımı sadece 1 buçuk ay emzirebildim ama o ilk meme ucu yaralarını, acılarının nasıl olduğunu çok iyi biliyorum ve etrafımda bu et kopması olayını yaşayan anneleri çok duydum.
    İkinci bebeğimi emzirebilmek en büyük dileğim ve bu dateylı bilgiler çok işime yarayacak ama inşallah et kopması olayını yaşamam.
    Ayrıca kızını hala emzirmenin sırlarıyla ilgili de bir yazı talep ediyorum senden. Yani gece emmeleri ya da sürekli emmek isteme durumları vs. türünde zorlayıcı bazen anneyi çok yorucu örnekler yaşadıysan da öğrenmek isterim.

    YanıtlaSil
  2. Sen iste yeter arkadaşım, biraz düşünüp toparlayayım, hemen yayınlayacağım istediğin yazıyı :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bende aynı aşamaları yaşadım emzirmeye devam ediyorum ancak meme başı kopma sonucu içe dönük bir hal aldı ultrason yaptirdım herhangibir sıkıntı yok çok şükür acaba benim durumumda olan varmıdır

      Sil
    2. İçe dönük biçimde emzirebiliyor musunuz?

      Sil
    3. 4:26
      slm batuhan ben istanbuldan numaram 05318801471ateşli azgın EVLİ BEKAR DUL BAYANLAR arayın tanısalım görüşelim gizlilik içinde buluşalım sınırsız sex yasayalım uzaklık ve yaşınız sorun degil sms watsap lina viber var mutsuz sana ara

      Sil
  3. yazınız çok bilgilendiri olmuş .Ben emziriken meme başında yarık olmuş ama şükü ki kopmadan atlatmıştım bu dönemi.Bende çok sorup ,araştırıp sonuç alamayınca çekmiştim.Hatta oğlum tam emmek için hamla yaptığı sırada elime ağzına değdirip ağzının tam açmasını sağlayarak meme uçundan ziyada kahverengi bölgeyi tamamen ağzına almasını sağlayarak acımı azaltmış ve zamanla yaramamın geçmesini sağlamıştım.pepanten kullanmıştım .Ama yine çocuğum olsa yine bende emzirirdim.23 ay emzirdim şimdi o kadar özlüyorum ki sırf o yüzden ikinci çocuğu çok istiyorum:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. 46 ay birinciyi emzirdim, 13 aydır ikinciyi emziriyorum. Yara olan yerim hala hassas ama dediğin gibi, emzirmek çok başka bir duygu...Belki de sezaryen yüzünden bebekler tam ememiyorlar diye düşünüyorum bu aralar.

      Sil
  4. yazıyı okurken bile içim sızladı desem yeridir. göğüs acısını çok çektim. hatta emzirmek doğum yapmaktan daha zor gelmeye başlamıştı. hoş ben 3 ay süreyle emzirebildim ama bu göğüs acısı doğum yapan anneler için bir çiledir.bende hemen hemen her ürünü kullandım ama bana da en iyi gelen göğüs kalkanı oldu.

    YanıtlaSil
  5. ne güzel bir yazı yazmışsın.ne çok dua alırsın artık.yeni doğum yapan arkadaşıma mail olarak atıryorum.

    YanıtlaSil
  6. @ sezobigo: Hatırlattığın iyi oldu: Parmak ucunu değdirip bebek bir sitekle ağzını açtıktan sonra tüm kahverengi kısmı ağzına sokmak gerçekten de o ilk çekişteki acıyı azaltıyor. Yoksa zaten acıyan yara yeri yavaş yavaş çekerek vantuz hareketi yapıyor ki, offf :) Umarım ikinci bebeğini de keyifle emzirirsin.

    @ Julyasia: Acıyı azaltan tek şey ısrarla emzirmek sanırım. Göğüs kalkanını da o kadar çok kullandım ki, ona da özel bir yazı yazmak istiyorum :)

    @ Sitare: Bu yazıyı okuyan 12 kişinin 4'ü yorum yaptı. Demek ki çoğunluğun canı yanmış epey :)

    YanıtlaSil
  7. İşte bu yüzden doğa, doğurganlık gücünü kadınlara vermiş. Kocam, emzirirken acıdan suratımın aldığı şekilleri görür ve her seferinde "bırak artık, boşver n'olur" diye resmen yalvarırdı. Hala söyler, "ben bu acıya değil aylarca, bir hafta bile katlanamazdım" diye...

    YanıtlaSil
  8. Benim de ilk bebekte her iki göğüs ucum da yarılmıştı. Parça falan kopmadı ama yarık göğüs uçlarıyla emzirmenin verdiği acıyı çok iyi bilirim. Ama iki çocuk annesi olarak şunu söyleyeyim ikinci bebekte hiç böyle şeyler yaşamıyor insan. Birincisi emzirme konusunda daha tecrübeli olduğun için ikinci bebeği doğru emziriyorsun ve de dolayısıyla çatlak veya yarılma olmuyor. Ayrıca tecrübeyle sabit olarak söyleyeyim, herşeyi denemiş biri olarak diyebilirim ki, göğüs çatlaklarına en iyi gelen şey ne vitaminler ne de kremler. En iyi ilaç anne sütü yani senin kendi sütün. Emzirme problemleri olan anneler emzirdikten sonra her iki göğüsten de sıkarak azıcık sütünü çıkarıp göğüs uçlarına sürerlerse emin olun hiç bir şikayetleri kalmayacak. Daha acımaya başladığı an sürmeye başlarsanız yarılmaları kesinlikle önlüyor.

    YanıtlaSil
  9. @ Selen: Anne sütünün çatlaklarda çok işe yaradığını hep söylüyorlar. Bende hiç çatlak ya da yarılma filan olmadı, o yüzden bilemiyorum. Ama herkes önerdiğine göre, herkeste olumlu sonuç veriyor demek ki...

    YanıtlaSil
  10. sevgili kader arkadaşım çokbilmiş;
    çok güzel bilgilenirici faydalı bir yazı hazırlmışsın.seni tebrik ediyorum ellerine sağlık,ellerin dert görmesin hayatım.bende senin yaşadıklarının kısmen aynısını yaşadım.bende göğüs kalkanı kullandım.en çok rahat ettiğim,faydasını gördüğüm ve uzun süre kullandığım ürün buydu.evet göğüs ucu küçük olanlar için, göğüs ucu çıkarıcı olarak da kullanılıyormuş.onu kullandıkca gerçekten göğüs ucum yeniden yapılanmaya başladı.Bu kalkanlar ilk zamanlar damlayan sütlerinizi de içinde topluyor. Meme ucu da bir süre sonra sütün içinde kalıyor ben de biriken sütleri biberona boşaltıp kızıma biberonla verebiliyordum işyerinde sütüm gösüsten sızıp kıyafetlerimi ıslarmamış oluyordu.bende herkeze taviye ederim.hatta böyle bir sıkıntısı olan bir arkadaşıma en güzel alınabilecek hediye olarak
    düşünüyorum.
    *çokbilmiş senden ricam bu yazını elinden geldiğince başka sitelerde vs.çok annenin okuyup faydalanabileceği yerlerde yayınlamanı rica ediyorum.çünkü sağlık kurum ve çalışanları yeterince bilgili değiller veye paylaşmak istemiyorlar bilgilerini iş bizlere düştü :)hatta bende başarabilirsem kopyalayıp yazdırıp bişeyler yapmaya çalışacağım.herşey gönlünüzce olsun...:))

    YanıtlaSil
  11. Okurken iki sene önce yaşadıklarımı tekrar yaşıyor hissine kapıldım.O kadar güzel anlatmışsınız ki.Ben sadece bu yüzden sadece üç ay emzirebildim.Emzirme konusunda nasıl bu kadar cahil olabildim,neden bebeğimi emziremedim diye hala kendimi suçlayıp durmaktan alamıyorum.İkinci bebeğimde alacağım ilk şey göğüs kalkanı ve madecassol ve garmestan olacak.Paylaşım için teşekkür ediyorum,ellerinize sağlık.Okuyan bütün annelere ve anne adaylarına bol sütlü günler diliyorum...

    YanıtlaSil
  12. @ haticegülhan: İyi dileklerin için çok teşekkür ederim. Şu aralar çok ihtiyacım olacak ellerimin sağlığına :) Göğüs kalkanı için ayrı bir yazı yazmayı düşünüyorum. Uzun süre ayrılmaz bir parçam olmuştu benim.
    Yazımı başka nerelerde paylaşabileceğimi bilemiyorum. Eğer bir önerin varsa, istediğin siteye gönderebilirim.
    Ayrıca tanıştığımıza memnun oldum, sevgilerimle...

    @ bilge: İkinci bebeklerini doğuran anneler, ilkinde karşılaştıkları göğüs sorunları ile karşılaşmadıklarını söylüyorlar. Umarım biz de karşılaşmayız. Ayrıca biz anneler her şey için kendimizi suçlamaya meyilliyiz. Boşuna kendini üzme. Meme verebileceğin zaman bir çocuğun hayatının sadece 1 yılı. Geriye kalan yıllar çok daha fazla.

    YanıtlaSil
  13. ben de emzirmede böyle sorunlar yaşayınca hamilelik ve doğum hakkında saatlerce konuştuğu halde, emzirmenin zorluklarından bahsetmeyen arkadaşlarıma bozulmuştum ama kimse benim kadar zorluk yaşamamış meğer. Sonra ben de senin gibi blogumda bu konuya yer verip, bari diğer insanlar faydalansın istemiştim. Gerçekten çok gerekli ve aydınlatılası konulardan.
    Ve ikinci çocukta yaşamayız diye umuyorum.

    YanıtlaSil
  14. @ ummuseyyaf: Benim arkadaşlarımın tümü benimle aynı dönem doğum yaptıklarından, onların da acıları olduğunu biliyordum ama neden olduğu ve nasıl geçirilebileceği hakkında hiçbirimizin fikri olmadığından kimse kimseye yardım edemiyordu :)) Yine de internette araştırdığımda et kopması olayına hiç rastlamadım. Az önce gene baktım, hala pek bir şey yazılmamış bu konuda. Çevremde de kimsede yoktu. Doktorların da bu konuda tamamen bilgisiz olduğunu görünce bir tek benim başıma geldi sanmıştım. Hiç değilse, basit bile olsa, ilk elden bir kaynak olsun diye yazdım bu yazıyı ama meğer ne kadar çok bu konudan muzdarip anne varmış...

    YanıtlaSil
  15. Sevgili Cokbilmis, yazi cok faydali kesinlikle, ellerine saglik. Ben de kizimda kopma noktasina kadar olmasa da, her seferinde neredeyse hungur hungur aglatacak kadar aci cekmistim. Bana Lansinoh, e vitamini ve ayva cekirdegi yardimci olmustu. Ama kesinlikle en cok ise yarayani anne sutuydu.

    Simdi kizim 26 aylik ve hala emziriyorum. Oglumsa 4 aylik oldu. Ogluma hamileykend de ilk 3 ay emzirmeye devam ettim ama sonrasinda kasilmalarimin artmasiyla beraber kizimi emzirmeye ara verdim. 6 aylik bir aradan sonra, tekrar emmek istedi ve ben de simdi ikisini beraber emziriyorum. Belki cok ara vermedigimden, belki de goguslerin zaten ilkinden dolayi hazirlikli olmalarindan dolayi ikinci bebegimde hic aci cekmedim.

    Esim ilk bebegimde cektigim aciya hayret eder, ben emzirirken bakamazdi. Ama insan emzirmenin ne muhtesem birsey oldugunu dusununce, o aciya da katlaniyor bir sekilde.

    Ayrica bebegin dogumdan sonra o ilk kez annenin gogsune gelip memeye yumulmasi, o ilk heyecan, hirs, istek ve keyifle memeyi cekmesi, azimle sutu getirmesi, o ilk sicaklik hissi ikinci de ayni:) Allah isteyene nasip etsin.

    YanıtlaSil
  16. Yazin beni anlatmis resmen ayni aciyi hala hergun cekiyorum vd hala mi diyenlere de sinir oluyorum hala diyorum canim tatli ya deyip gecistiriyoru

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Biraz uzun sürmüş gerçekten de ama... İyileştirmek için hangi yöntemi uyguluyorsan DÜZENLİ uygulamanı tavsiye ederim. Ben de ilk başlarda "Emzirmenin neresi zevkli ya? Deli bu insanlar" diyordum, şimdi acayip zevk alıyorum. Darısı başına :)

      Sil
  17. Yaşadıklarınız birebir yaşadıklarımı öyle güzel anlatmış ki, yalnız olmadığını bilmek insanı rahatlatıyor.
    Geçmeyeceği kati bir gerçek ise bende şu kalkanlarla bir tanışmalıyım öyle ise.
    YBeril

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Geçiyor elbette ama insanın canından da can gidiyor o arada :) Kızım 36 aylık ve hala emziriyorum, geçiyor yani :)

      Sil
  18. Emzirme süresi Kuranda iki yılla sinirlandirilmistir, bilginize.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Benim bildiğim ise aynen Dünya Sağlık Örgütü'nün tavsiyesi ile paralel şekilde Kuran'da da emzirme süresi olarak 2 yıl çocuğun hakkı olarak görülüyor, iki yıldan sonrasında ise kesme süresi ile ilgili bir sınırlandırma yok. Anne ve bebek hazır olduğunda kesilebilir deniyor. Yani iki sene azami bir sınırlama süresi olmayıp asgari bir sınırlandırma.

      Elbette konunun uzmanı değilim, ama yaptığım araştırmalarda bu sonuca varmıştım.

      Sil
    2. Emmeyi kesme yasi 2 diye oneeilir. Maksimum 3 yasta bitmelidir. Sonra ki donemde cocugun psikilojisi acisundan daglikli degildur, arkadaslar. Buna dikkat edin
      Sevgiler

      Sil
  19. ben emzirirken kan geliyor ve çocuk bir süre sonra o kanı kusuyor...emzirmeye devam etmelimiym yoksabirkaç gün bakımla birlikte dinlendirmelimiym..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Eğer bebek emdiği sütü kusuryorsa kan yüzünden, ben olsam ısrarcı olmazdım. Plastik meme ucu ile emzirmeyi denediniz mi? Ya da sağın, birkaç gün emzirmeyin, yaranız düzelsin, sonra tekrar emzirirsiniz... Ya da sadece bir memeyi emzirin, diğerini sağın. Birisi iyileşince, iyileşen ile emzirir, diğerini sağar ve dinlenmeye alırsınız?

      Acısını tahmın edebiliyorum. Ama inanın göz açıp kapayıncaya kadar bitiyor o zamanlar (yaşarken öyle gelmese bile)...

      Kolaylıklar ve sabır diliyorum....

      Sil
  20. merhaba, blogunuzu bir süre önce keşfettim, o günden beri didik didik okuyorum, daha şimdiye kadar kafama yatmayan bir fikrinize rastlamadım, çok önemli şeyler öğrendim, uyguladığım için etrafımdan ilginç tepkiler aldığım bazı prensipler için devam gücüm arttı. teşekkürler.
    göğüs ucu yarasına gelince, benimkisi de yarılmıştı, hala da yarık,izi var, adeta krater:) ancak şimdi oğlum 23 aylık, aktif bir şekilde emiyor, akşam 7 de evde oluyorum, sabah 7 de ayrılıyoruz, bu 12 saatin 3-4 saatini emerek geçiriyor desem inanır mısınız. özellikle de uykuda, devamlı ağzında, daha da acısı uyanık emişinde birini emerken diğerinin ucunu parmaklarıyla kıstırıyor, tam bir çin işkencesi, herkes yeter artık diyor ama özellikle uykudan uyandığında başka hiç bir surette sakinleşmediğinden nasıl azaltacağımı bile bilmiyorum. Size sormak istediğim kızınız belli bir yaşa geldikten sonra da her istediğinde verdiniz mi? günde 1-3 e nasıl düştü emme sayısı, kendiliğinden mi? onun irade eğitimi için de 2 yaşındna sonra "şu satte vereceğim" demek gerekiyormuş ancak benim oğlum o kadar istekli ve ısrarcı ki emme konusunda.. bir de çalışıyor olmanın verdiği hisle anne ihtiyacını bu şekilde tatmin ediyor gibi geliyor, gündüz ememediğini de gece emiyor diye düşünüyorum.

    YanıtlaSil
  21. Ben kızım 4 aylıkken gece beslenmesin kesmiştim.

    2 yaş döneminde memeye bir düşkünlük oluyor, sonra emme sayısı ve süresi kendiliğinden azalıyor. Şu anda en zor dönemi yaşıyorsunuz yani, sabır diliyorum.

    Bebekler genellikle diğer ellerini oyalamak istiyorlar emerken. Benim kızım saçımla oynuyor mesela. Saçlarım uzun olduğundan ben sorun etmedim. Ama bir arkadaşımın saçları kısaydı ve eğilmekten boynu ağrıyordu. O da saçlarını toplayıp bebeğe vermeyi reddetti. Başka bir tanıdığımın bebeği annesinin dirsek derisi ile oynuyor, diğeri de annesinin alt dudağını tutuyor.

    Anne rahatsız olmadığı sürece sorun yok. Ama bence, eğer rahatsız oluyorsanız yapmasına izin vermeyin. Çünkü emzirme sürecinin her iki taraf için de huzur verici olması lazım. Gergin bir şekilde emzirmek bebeği rahatlatmaz gibi geliyor bana. O nedenle siz nasıl rahat hissedecekseniz o şekilde emzirin.

    Eğer sadece gece emzirebiliyorsanız, sizin için çok zor olmalı. Kolaylıklar diliyorum. İnanın 2 yaşından sonra çok değişiyorlar.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. cevabınız için teşekkür ederim,
      göğüs ucuyle oynaması canımı acıttığı, yara yaptığı için kötü, zaten hep çatlaktı, oynayıp oynayıp gündüz tutar gibi olan kabukları akşam sökünce canım yanıyor:)
      inanın motivasyon için sizin gibi annelerin bloglarını ve bu konuda fikirlerine çok güvendiğim pedagog Adem Güneş'i çokça okuyorum, mutlu oluyorum, mahalle baskılarına dayanmak için şart:)
      içimden gelen ses, emzirmeye devam et, birdenbire tiksindirerek vs. kesme diyor, azalta azalta bıraksın diyor. ama eşimin, k.valdemin, dahası-onlara ne ise- iş yerindekilerin baskılarına ne kadar dayanacağım bilmiyorum:) eşim ve kayınvaldem ben acı çektiğimden, uykusuz kaldığımdan ötürü söylüyorlar, iş yerimse?? bilmem, neticede ben bir işgücüyüm, ondan mı? şehirdışı ve yurtdışı görevlere gitmek istemediğimden mi.. kim bilir..
      anne-babalık konusuna kafa yoran, çocuğa karşı duyarlı insanların çoğaldığını bilmek çok güzel.. iyi ki varsınız.

      Sil
  22. benim kızım 20 günlük ve göğsüm yarıldı.geceleri sütü sağıp veriyorum.sağdığım sütü doktorum kaıkla vermemi söyledi ama kızım genzi kaçırıyor bende korkuyrm.biberon veririsemde beni bırama ihtimalinden korkuyrm.sizler nasıl veriyorsunuz ......

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yenidoğanlara uygun biberonlar satılıyor, onlardan kullanırsanız meme emmeyi bırakmaz. Bebeklerin meme emmeyi bırakmalarının sebebi genellikle biberondan daha kolay süt çekmeleri oluyor. Yenidoğanlara özel biberonlarda ise emzik başındaki delik çok dar oluyor ve bebek onu emerken de zorlanıyor, o nedenle anne memesine tercih etmiyor. Ama biberonu asla kabul de etmeyebilir. Benim kızım plastik meme almadı mesela. Göğsüm yarayken emzirmeye devam etmiştim ben.

      Sil
  23. meme ucunda artı bir uc vardı ve şimdi su topladı nedir

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Muhtemelen meme ucu yaralarından biridir. Yanlış emzirmeden kaynaklanıyordur. Yine de jinekolog muayenesine gittiğinizde, meme ucunuzu da göstermeyi unutmayın. Yaralar ihmale gelmez, başka bir rahatsızlığın habercisi de olabilir. Eğer doktorunuz da yanlış emzirmeden kaynaklı bir yara olduğunu teyit ederse bu yazımda anlattıklarımı uygulayabilirsiniz. Zaman içinde geçecektir. Sabır dilerim.

      Sil
  24. Merhaba,ben de bebeğimi kendisi bırakana
    kadar emzirmeyi düşünüyorum.Benim de bildiğim
    kurandaki 2yıl çocuğun hakkı olması yani iki yılın altına
    düşünülmemesi gerekiyor.ama yazılanlar beni düşündürdü,
    gerçekten zararlı olabilir mi.bilgisi olan arkadaşlar
    yazabilir mi ve zararlı olduğunu söyleyenler neden zararlı
    biraz daha açıklama yapabilirler mi.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Dini yönünü bilmem ama fiziken zararlı değil yararlı olduğu artık ispatlandı. Kanser hastaları bile anne sütü arıyolar.

      Sil
  25. Ben de o ilk emme anını bir daha yaşamak için ve ama bu sefer her saniyesini yaşamak için de olsa ikincisini düşünebilirim ki ben çocuk sevmeyen ve ilk çocuğa istemeden sahip olan biri olarak.
    Ben özgürlüğümü ve hatta beni benden aldı diye çocuğa karşı çok sabırlı davranamıyorum.ama sen de gezmeyi ,tembellik yapmayı kitap okumayı çok sevdiğin halde bunları yapma fırsatı vermeyen bebeğe karşı her türlü fedakarlığı gösteriyorsun,bunu ilgiyle izliyorum.şunu merak ediyorum böyle davranmana sebep olan çocuk sevgin mi yoksa her şartta kendin için bir şeyler yapıyor olman ve rahatlamanla mi ilgili.
    Ve benim çocuğa karşı tahammülsüz halim kendime bir türlü zaman ayırmamaktan ve her an bunun stresini yaşamaktan mi kaynaklanıyor yoksa çocuk sevmiyor olmamdan ve istemedigim zamanda çocuk sahibi olmamdan mi kaynaklanıyor(2-3 yıl içinde kesinlikle düşünmüyordum hatta eşim kabul etse hicbir zaman düşünmüyordum).

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben bebeklerimle birlikte yaşıyorum. Afrikalı kadınlar gibi düşün. Her şeyi onlarla yapabiliyorum. Bana hiçbir konuda engel değiller. Fiziki olarak bakıma çok ihtiyaç duydukları dönemde de evlat nimeti için şükrediyorum, bir tür nefs terbiyesi olarak görüyorum.

      Sil
  26. Meraba bnde 34 haftalik gebeligim var gogus ucum kan toplamaya basladi ne yapmalıyım

    YanıtlaSil
  27. Göğüs kalkanının markası ne?

    YanıtlaSil
  28. Göğüs ucu olmayanlar ne yapmalı?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Süt kanallarının kısa olması ile ilgiliymiş sanırım göğüs ucunun içeri kaçık olması. Onun da dereceleri varmış. Kimisi hiç dışarı çıkmıyormuş, kimisi çıkıyormuş ama bırakınca geri içeri çıkıyormuş, kimisi de ittirince içeri kaçıyormuş. Emzireceğiniz zaman, hamileyken, doğumdan önce ne yapmanız gerektiğini öğrenirseniz, emzirirken sorun yaşamazsınız.
      Sizin kastettiğiniz göğüs ucunun küçük olması durumu ise merak etmeyin, hamilelik ve doğum ile birlikte göğüsler emzirmeye hazır hale geliyor.

      Sil
  29. Ve yaşım da küçük bekarım :(

    YanıtlaSil
  30. Meme başı çatlağı için Siaderm No1 krem kullanın. İçeriğinde sentetik bir madde olmaması nedeniyle güvenle kullanabilirsiniz.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Herhangi bir kremin içerisinde sentetik bir madde yoksa, çok çabuk bozulur ve küflenir. Siaderm No1'in üretim tarihi ile son kullanma tarihi arasında ne kadar süre var?

      Sil