Gün 24 saat ama yetmiyorsa, 24 saatin tamamını kullanmanızı tavsiye ediyorum :)
Bizim ev uykuda olduğumuz saatlerde de yaşar mesela. Çamaşır ve bulaşık makineleri ile yoğurt ve ekmek yapma makinelerini gece çalıştırıyorum. Bu nedenle evimizin tüm kapıları geceleri kapalı olur.
Çamaşır makinemizin başlangıcı ileri atma düğmesi var. Çamaşırları uygun bir anımda makineye doldururum. Sonra akşam yine uygun bir zamanda , kızımın en erken 7.00 gibi uyanacağını hesap ederek, başlama zamanını ileri atıp çamaşır makinesini çalıştırırım. Biz uyandığımızda çamaşırların yıkanması bitmiş olur. Hemen kurutma makinesine atarım. Evdeysem ben çıkartırım çamaşırları, evde değilsem yardımcım çıkartır.
Burada önemli olan nokta çamaşırları kurutma makinesinden çıkar çıkmaz katlayabilmek. Çamaşırların yıkanması bitse bile, ıslak beklemelerinde bir sakınca yok. Ama kurutma işlemi biter bitmez çamaşırların kurutucudan alınması lazım. Yoksa ütüyle uğraşmak zorunda kalırsınız.
Katlanan çamaşırlardan ütüye ihtiyacı olmayanlar hemen dolaba, yerlerine kaldırılırlar. Ütüye ihtiyacı olanlar sıralarını beklemek üzere, katlı bir şekilde kurutucunun üzerine konulurlar.
Elimde hiçbir şey yıkamam. Asla! Eğer "Bir parça bulaşık, elimde yıkayayım gitsin" derseniz, bulaşık makinesinin dolması uzun sürer. Bu arada makinenin içindeki bulaşıkların kalıntıları iyice kurur. Yıkandıktan sonra bile temizlenmezler. Ben makineye attığım hiçbir bulaşığı suyun altından geçirmem. Tencereleri bile içlerindeki yemek kalıntıları ile makineye atarım. Bunu gören herkes (annem de dahil) "Senin makinen iyi yıkıyor" der. Ben başka makine alırım ya da onların makinelerini de aynı şekilde yerleştirip çalıştırırım, sonuç gene aynı olur: Tertemiz bulaşıklar. Ama bizim Türk kadınımızı bulaşık makinesine giren bulaşıkların da tıpkı çamaşır makinesine giren çamaşırlar gibi kirli olmaları gerektiğine inandırabilmek mümkün değil. Bulaşık makinelerinin dibinde zaten bir süzgeçleri var. Süzgeçten geçemeyecek kadar iri olan parçalar orada toplanıyor. Ayda 1 kez süzgeci iyice yıkar, fırçalarım. Şimdiye kadar hiç sorun yaşamadım. Bulaşıklarım her daim pırıl pırıl çıkar. Ben bulaşıkları şöyle yıkıyorum:
- Elime geçen her şeyi, tencereler, tahta kaşıklar ve sadece 1 kez su içilmiş bardaklar da dahil bekletmeden makineye atıyorum.
- Makineye attığım hiçbir bulaşığı sudan geçirmiyorum, kirlerini fırçalamıyorum ya da süngerle temizlemiyorum.
- Makineyi asla ve asla ağzına kadar doldurmuyorum. Bulaşıkları üst üste koymuyorum. Makinenin içinde belirlenmiş olan yerleri kullanıyorum. Tabakları dik olarak diziyorum. Çatal kaşık için sepeti kullanıyorum. Tencereleri de dipleri alt yüzeye bakacak şekilde, kafa aşağı yerleştiriyorum. Eğer yer yoksa tencereleri de tabaklar gibi biraz dikleştiriyorum ama asla 90 derece eğimle, tabaklar gibi tamamen dik koymuyorum.
- Makineye tencere koymuşsam en sıcak programda çalıştırıyorum.
Sonuç her zaman mükemmeldir. Bulaşıkları yerleştirirken görenler, çıkışlarını görünce şaşırırlar. Olur da eğer tencerenin dibinde kalıntı kalmışsa, zaten yıkanmış ve temiz olan tenceredeki yumuşamış kalıntıyı hemen temiz bir süngerle ve sadece suyla yıkayıveririm. Deterjan da kullanmadığımdan hem ellerim yıpranmaz hem de "Kimyasal kalıntı kaldı mı acaba tencerede?" tedirginliği yaşamam.
Yoğurt yapma makinesini de aynı basitlikle kullanırım. Kızım babasıyla vakit geçirirken dolaptan çıkardığım sütü kavanozlara döker, yine dolaptan çıkardığım mayayı da ekler ve makineyi çalıştırırım. Hiçbirinin ısınmasını beklemem. Sabah kalktığımda yoğurdum hazır olur. Biraz sertleşmesi için hemen ağzını kapatıp dolaba kaldırırım. Eğer henüz sıcaksa kavanozların ağzını kapatmadan bir parça peçete koyup kapaklarını öyle kapatırım ki buharlaşma olduğunda su tekrar yoğurdun içine akıp, yoğurdumu sıvılaştırmasın. Olur da bir sebeple sabah kalktığımda yoğurt henüz olmamışsa, çalıştırma tuşuna bir daha basar. Dolaba kaldırma işlemini de akşama ertelerim.
Ekmek yapma makinesine de gereken malzemeleri koyar, başlamasını da ileri öteleyerek çalıştırırım. Toplam 4 saatte oluyor ekmek. Sabah 7'de hazır olmasını istiyorsam, sabah 3'te çalışmaya başlayacak şekilde ötelerim. Mutfağın kapısını da kapar öyle yatarım. Aksi takdirde ekmek makinesinin titreme sesi, gece çok yankılanıp insanı uyandırıyor. Sabah kapı kapalı olmasına rağmen, ekmeğin kokusu yatak odalarımıza kadar sızmış olur. Sabaha gülümseyerek uyanmak için güzel bir neden :)
Sizin gece çalıştırdığınız makineleriniz var mı?
pratik ve güzel bilgiler tesekkürler. Ben de ekmek yapma makinesini calistiriyorum. Camasir mak. koridorda oldugu icin uyurken calismasi pek hos olmuyor. bulasik makinesini de her an calistirabilirim, gece gunduz fark etmiyor.
YanıtlaSilBen teşekkür ederim :)
SilSenin çamaşır makinesi ultra sessiz çalışanlardan galiba.Yoksa komşuların mutlaka şikayetçi olurlardı. Tabi villada oturmuyorsan :)
YanıtlaSilBen de bulaşık makinesini genelde gece yatmadan çalıştırırım ve evet, ben de bulaşıklara aynı muameleyi yapıyor ve aynı tepkileri alıyorum :) Gerçi tencereleri falan sudan geçirdiğim olur ama o kadar. Dediğin gibi orada burada artık kalmış diye, bulaşık makinesine sokmadan süngerle temizlemek de abartı geliyor bana. İnsanlar ise tembellikten yaptıgımı düşünüyorlar, o ayrı :)
Ekmek makinem yok, çok istiyorum ama kendimi tutuyorum, olursa yapıp yapıp yumulurum ekmeklere, zira hiç dayanamadıgım koku ekmek kokusudur :)
Yoğurt makinem de yok, anneanneden kalma yöntemle mayalıyorum.
Makinem çok sessiz değil ama oturduğum sitedeki (TOKİ yapımı) apartmanların yalıtımı çok iyi. Ses de ısı da geçirmiyor. O konuda çok şanslıyız.
SilBulaşıkları benim gibi yıkayan ve memnun olduğunu söyleyen birilerini görmek ne kadar büyük mutluluk anlatamam. Sayımız fazlalaşırsa lafımız geçer belki :)
Ayrıca ben tembelim. Gerekmedikçe ekstra iş yüklenmem. Utanmıyorum, gururluyum :)
Ekmek makinesi dediğin gibi: Kilo yapıyor :)
Yoğurt makinesi de elzem değil ama zaman kazandırıyor.
Ben de hiç utanmam. İnsanın kendini bilmesi güzel bir şey canım! :))
YanıtlaSilAynıyız bulaşık makinesi konusunda yalnız olmadığımı bilmekte güzel.Annem de söylenir senin makinen böyle yıkıyor diye:)İkizlerle hayatı kolaylaştırmam gerek yoksa mümkün değil bana da yetmez 24 saat ,çam. makinemin zamanlama ayarı var seninki gibi Sanırım seninki de Bosh gece istediğim saate kuruyorum sabah hazır oluyor.
YanıtlaSil:))) Anneler hep aynı demek ki! Biz de yaşlanınca öyle mi olacağız acaba? :)) Benim makine de Bosch.
Silbenim çamaşır makinesi yatak odası tarafındaki kapalı balkonda olduğu için çalıştırmam.Bazen bulaşık makinesini gece çalıştırdığım olur, mesela misafirler geç gitmişse filan. Yoğurt makinesi olarak da kendimi takdim edeyim :) Yatmadan yoğurdu mayalarım, onun zaten 4-5 saat sonra açılması gerektiği için saatimi kurar, gece kalkar açarım. hoş kurmasam da, bu hamile halimle gece elli kere tuvalete kalkıyorum zaten:)
YanıtlaSilBen tembel olduğum kadar da uykucuyumdur. Mümkün değil bir tas yoğurt için saati kurup da gece sıcacık yatağımdan çıkamam. Kayınpederim "Eşinden sonra uyanan kadından hayır gelmez" derdi. Ahh ah :)
Silheeey bende bulaşık makinesine bulaşıkları olduğu gibi dolduranlardanım:) işin ilginç tarafı benim etrafımda herkes o bulaşıkları tek tek fırçalar sudan geçirir ve tertemiz koyar makineye hatta bunu bulaşık deterjanıyla tatbik edeni bile gördüm eeee o zaman makineye niye koyuyorlar zaten tertemiz oldu bulaşıklar o kısmı hiç anlamıyorum:))
YanıtlaSilBen de burda konuşuyorum bık bıkbık, bilmiş bilmiş. Meğer tüm yollar Roma'ya çıkıyormuş, herkes benim gibi yapıyormuş :)
SilAynı eltım
Silsizce bulaşık makinası elden daha mı iyi yıkar bazı arkadaşlarım bebeklerinin çocuklarının bulaşıklarını atmıyor. deterjan kalıyor diye iyi durulanmıyor tekrar durulama yaptırıyoruz ya da çıkınca bir daha yıkıyoruz diyorlar
YanıtlaSilsizce?
serpil
Bulaşık makinesi elden daha iyi yıkar. İddialıyım bu konuda :) Açıklaması da basit: Bir insanın eli ancak 40 dereceye kadar sıcaklığa dayanabilir. Benim bulaşık makinem 60 derecede yıkıyor. Daha temiz olmaması mümkün mü? Ayrıca bence elde durulanan bulaşıkta da deterjan artığı kalıyor. Deterjan artığı kalmasın diye uğraşırsan litrelerce su harcaman lazım. Ben o stresi yaşamamak için bulaşık makinesine organik deterjan koyuyorum. Organik deterjan yoksa arap sabunu ya da kendi hazırladığım sabun cevizi sıvısını koyuyorum. İyi durulanmasa da bir zararı olmuyor. Benim de içim rahat ediyor.
Silben de çamaşır ve bulaşık makinesini gece açıyorum ama zamansızlıktan değil, saat 10dan sonra elektrik çok çok daha ucuz olduğu için:)
YanıtlaSilbu arada ben bulaşıkları iyice akıtıp makineye dolduranlardanım, o yüzden bu yazıyı yazdığınız iyi oldu, bi de öyle deneyeyim..
Akıllı sayaçlarda gece daha ucuz biliyorum ama normal sayaçlarda da öyle mi? Gerçi ben zamansızlıktan mecburen gece çalıştırıyorum zaten ama ev ekonomisine katkısı varsa, artı kazançtır.
SilHah, nihayet bulaşıkları temizledikten sonra makineye dolduran biri geldi yazımı okumaya :) Birinin de işine yarayayım bari, di mi ama? :) Mutlaka dene, olmazsa gelip bize kızarsın "Siz ne pis kadınlarsınız kardeşim" diye :)
Çokbilmiş bende senin gibi makineleri gece çalıştırırım.Bulaşık makinesinin her şartta doldurur elime ne gelirse içine atar asla elimde birşey yıkamam.Hatta çamaşırlarda da prensibim budur iki parça bile olsa en kısa programda çalıştır yine de elimde yıkamam.Kurutma makinesini bir kaç defa gece çalıştırma gafletinde bulundum aynen dediğin gibi ütülenecek çok şey çıktı.ama kurutma makinesi velinimettir :) Her eve lazımdır bence...
YanıtlaSilEkmek yapma makinesi alma konusunda kararsızım evde elektronik eşya sayısını arttırmak istemiyorum ama bir yandan da dışarıdan aldığım ekmeklere pek güvenemiyorum.
Zaman planlama yazılarının devamını bekliyorum
Sevgiler
Benim çamaşır makinem de o konuda iyi. En kısa programı 15 dakikalık. Su miktarını da çamaşır miktarına göre ayarlıyor. İlk başlarda deterjan kalıntısı olur diye tedirgindim, sabun cevizi sıvısı kullanıyorum artık içim de rahat, atıyorum 15 dakikada yıkanıyor mesela kızımın çiş kaçırdığı çamaşırları :)
SilEkmek yapma makinesinin tek kötü tarafı var: İçi teflon kaplama. Hepsi öyle. Bu nedenle çalıştırırken tedirgin oluyorum bazen. Vaktim oldukça makinesiz yapmaya çalışıyorum ekmeği.
Bizim evimiz pek bir sessizmis
YanıtlaSilAslında en iyisi evin sessiz ve hatta elektrikli aygıtlardan arınmış olması ama işte şehir hayatında zaman kazanmak gerekiyor :(
SilSabun Cevizi sıvısını ilk kez okudum merak ettim, baktım netten.Neler biliyorsun Maşallah keyifle okuyorum bloğunu ve çok şeyler öğreniyorum :)))
YanıtlaSilTeşekkür ederim. Sabun cevizi hakkında da yazayım bari :)
SilSitenize alacağım kurutma makinesi için araştırma yaparken keşfettim. Ve tüm yazılarınızı severek okudum. Elektrik süpürgesiyle ilgili bir paylaşımınız olacak mı? İstediğim süpürgeye hala ulaşamadım :(
YanıtlaSilSevgiler....
Firmamız sizin için İstanbul'da teflon ve endüstriyel kaplama konusunda en güvenilir adrestir. Teflon ve endüstriyel kaplamada istanbul lideri! www.teflonkaplama.com
SilKullandığım süpürgeyi de yazayım o zaman...
SilSevgili Adsız, bu şekilde kaçak reklam hoş olmamış ama verdiğin internet sayfası açılmadığından :) ve sonuç olarak teflonun tekrar kaplanabileceğine ilişkin yararlı bir bilgi verdiğinden silmiyorum. Bilgine...
Silbende bir güzel frosch la yıkar(organikmiş)sonra da makineye koyarım:P sonra deterjan kalmıştır diye bazılarını tekrar durularım:)))))))bir de tahtalar ve plastiklerin makineye konulmaması gerektiğini duymuştum deterjanı emiyorlarmış? kızınkiler zaten hep plastik..ellerim egzama:))
YanıtlaSilOffff! Okurken yoruldum yemin ederim :) Benim eller de sürekli kalem tutup, klavye kullanmaktan mütevellit kemik çıkıklıkları ve nasırımsı deri kalınlaşmaları ile dolu. Yaşanmışlığı eller gösteriyor demek ki... Ben şikayetçi değilim :) Kızımın cildi de egzamaya müsait. Plastik kaşığa tepki veriyor. Özellikle yoğurdu her zaman tahta kaşıkla yemeyi tercih ediyor. Plastiktense tahtayı denemenizi öneririm.
Silteyzeme gelen bulaşık makinesi servis elemanı bizim bulaşıkları temizledikten sonra makineye dizmemizden dert yanmış :) bu makinenin görevi bulaşık yıkamaksa bırakın o yıkasın,siz sakın çeşmenin altında tabakların pisliğini akıtmayın demiş. adam haklı
YanıtlaSilKadın beyniyle erkek beyni farklı çalışır derler ya? Bilimsel açıklaması var mı bilmiyorum ama ben sürekli "erkek beyinli" olmakla suçlanan kadınlardanım. O nedenle servis elemanı ile aynı düşünüyorum sanırım :)
SilEkmek makinenizin markası nedir ?
YanıtlaSilTürkiye'de bulunmayan Hitachi marka, 10 yıllık filan sanırım. Eğer tavsiye soruyorsanız duyduğum kadarıyla herkes Sinbo'dan memnun. Eğer teflon kaplama olmayanlar çıkarsa (ki çıkacakmış sanırım) o zaman onlardan lacağım.
SilÇokbilmiş özelden sana mail atıyorum ama sanırım ulaşmıyor.özelden nasıl ulaşabilirim.
SilBir yazında bebeğine kan ilacı vermediğini yazmıştın,ikinci çocuğa veriyor musun.ilk çocuğunda demir ihtiyacını karşılaması için neye dikkat ediyordun.çünkü yiyeceklerle günlük demir ihtiyacını tamamlamak çok zor zaten az yiyorlar.
e-postamı çok sık kontrol edemiyorum doğrusu. cokbilmis2010@gmail.com adresim.
Silİlk çocuğuma her gün et türevi yediriyordum. Başka da özel bir uygulama yamadım. Zaten çok yiyen bir çocuktu.
İkinci çocuğuma da demir ilacı vermedim. 15. ayında kandaki demir depolarının eksik olabileceğini, bir ay kadar demir ilacı verip, bir ay sonra ölçüm yapmak istediklerini söylediler. Bu ara babası birkaç günde bir veriyor ama ben bu konuda da şüpheliyim. Bebekler 2 yaşına kadar sadece anne sütü ile beslenebilir şekilde doğuyorlar. Anne sütünde, bilimin olması gerektiğini düşündüğü sınırdan daha az demir var. İnsan ırkını kökü kurumadan bu raddede demir ile geldiyse, belki de bilim yanılıyordur? Belki de bilimin olmasını beklediği demir sınırı bebek için çok yüksektir? Kafamın dikine gidiyorum anlayacağınız :)
Benim bebek 11 aylık oldu. 7.aydan itibaren kanına kontrol ediyorum.hep 10 çıkıyor.kan ilacı verdiğim aylarda da vermediğim aylarda da hep aynı çıkıyor.şimdiye kadar hep iki kez beşer damla önerdi doktor(bebek iştahsız olduğu dönemlerde verdim sadece kan ilacını).bebek 11.ayını bitirince bir daha ölçtüm yine 10 çıktı herzamanki gibi ama doktor bu sefer günde iki kere bir tatlı kaşığı şurup şeklinde vermemizi istedi.herzaman aynı çıkan değere neden bu kadar çok ilaç vermemi istedi ki.ne yapacağımi şaşırdım.sen kanlarına baktın mı hiç olması gereken değerin altında olduğu halde kan ilacı vermediğin oldu mu
SilBu konuda kendiniz araştırıp, kendiniz ikna olup ona göre davranmanız bence daha uygun olur.
Silselam,makinaya sudan geçirmeden koyduğunuzda eğer hemen çalıştırmıyorsanız artık yemekler koku yapmıyor mu?(ve de bakteri üretmez mi?)
YanıtlaSilKimyasal deterjan kullanırken hiç sudan geçirmiyordum. Ama tabii bu nedenle elime geçen her alet edavatı makineye atıp fazla bekletmeden yıkama yapıyordum. Hemen her gün çalışır bulaşık makinem. En fazla günaşırı beklerim. Tek başına yaşayanalr için bu kadar sık yıkama gerekmiyor olabilir elbette. AMa öyle bile olsa sadece üst rafı doldurup, sadece üst raf yıkaması yapardım sanırım. Çok tembelim :)
SilEğer uzun beklerse elbette bakteri ürer ama yıkandıktan sonra o bakterinin çatal bıçakta yapışık kalacağını sanmam. Makinenin nemli ortamında üreyebilir. Bunu engellemek için de sık aralıklarla limontozu ile makineyi boş olarak çalıştırıp temizliyordum.
Şimdi zaten kimyasal deterjan kullanmadığımdan sudan geçirmeden koymuyorum bulaşıkları.
Merhaba çok bilmiş,ekmek yapma makinası ekmeği nasıl yapıyor biraz anlatabilir misin,teflon olmayanı çıktı mi acaba.benim bebeğim var ona ekmek yapmayı düşünüyordum,bu konuda biraz araştırma yapacaktım ama zamanla ilgili yazının içinde karşılaşınca şaşırdım,bunu da senden öğreneceğim varmış.Sen unu marketten mi alıyorsun ayrıca unun içine daha besleyici olması için bir şeyler koyuyor musun.ekmek yapma makinasını en kısa zamanda almalıyım ama önce bu konuda senin fikrini almalıyım:) bu konuda bir yazın var mi ya da yazmayı düşündür musun.
SilEkmek yapma makinesine unu, mayayı, suyu atıyorsunuz. Makine sizin yerinize yoğuruyor, ısıtarak mayalanmayı sağlıyor, tekrar yoğuruyor ve ısıyı arttırarak pişiriyor. Fakat ne yazık ki teflon olmayanı yok. Başlangıç için ucuz bir marka alabilirsiniz. Ben makinde yapa yapa ekmek yapma mantığını kaptım, artık kendim fırında yapıyorum ekmeğimi.
Silİstanbul Halk EKmek'in organik ununu kullanıyorum çoğunlukla. Burada toptan un satışı yapan bir uncumuz var. Ondan tam buğday unu ve darı unu alıyorum. Organik yulaf ununu marketten aketli alıyorum, açığını bulamadım. Mısır ununu da yerel bir üreticiden alıyorum, atalık tohumlardan yetiştirdiği mısırlarından yapıyor unu.
Tahıl unlarını bu şekilde karıştırmaya gayret ediyorum. Buğday ruşeymi ve yulaf kepeği ya da yulaf ezmesi de koyuyorum. Keten tohumu da ekliyorum çoğu zaman.
Hamuru kendin mi yoğuruyorsun.
SilBen annemin evinde yaşadığım zamanlarda hamuru yoğurur fırında pişirirdim.aynı şeyi yapmak istemiyorum,o ekmekler oldu mu yandı mi diye fırını ziyaret etmekten bıktım zamanında.makina yapsın ben de oturayım istiyorum.o kadar çok unu bulmakla nasıl uğraşıyorsun ,istanbulda mı yaşıyorsun.
Hamuru makinede yoğuruyorum. Kitchen aid benzeri fakir marka makinem var, ona atıyorum tüm malzemeyi.
SilAilem İstanbul'da yaşıyor, onlar kargoluyorlar.
Yazinizdaki bazi seyleri dogru yaptigimi anlayinca pek sevindim :)))
YanıtlaSilBaşka doğru yaptıklarınız da vardır muhakkak da ben onları akıl edememişimdir...
SilMerhaba bentonit kil hakkında bilgin var mı.çocuklar için hangi diş macunu kullanıyorsun.
Sil