24 Nisan 2012 Salı

Çocuğunuz Klozete Oturmayı Red mi Ediyor? Moonstar Tuvalet Alıştırıcısı



Kızımı 9. ayından bu yana klozete oturtuyorum ve 12. ayından bu yana da kakasını bezine asla yapmadı. Buna rağmen 30. ayında klozete oturmayı reddetmeye başladı. Son dakikaya kadar çişini tutuyor, sonra da altına kaçırıyordu. Altına kaçırdığında da çok üzülüyor, çok geriliyordu. Ne yapmam gerektiğini kestiremiyordum. İki yaş krizi olduğunu zannetmiştim. 

Ama bir adım geri atıp çocuğu uzaktan izleyince sorunu anladım: Kızım artık büyümüştü ve benim yardımıma ihtiyaç duymak gururuna dokunuyordu. 

Ben de bu adaptörü aldım: MoonStar Tuvalet Alıştırıcısı.

Kızım şimdi koşa koşa tuvalete gidiyor, adaptörünü kendisi yerleştiriyor, pantolonunu kendisi çıkarıp, klozete kendisi oturuyor. Bu durum benim fıtıklı belime de çok iyi geldi doğrusunu söylemek gerekirse :)

Daha küçük bebekler için de uygun bir adaptör.

Klozetten önce oturağa oturtmayı tercih edenler içinse şu tür müzikli oturakların, tuvalet eğitiminde çok işe yaradığını çevremden sık sık duyuyorum:


15 Nisan 2012 Pazar

Nisan'ın 2. Haftası Pazarda Neler Var? Çocuklar İçin Sağlıklı Atıştırmalık: Kırmızı Lahana


Sebze ve meyve alışverişimi yıllardır pazardan yaparım. Perşembeleri semt pazarımız var. Cumartesi günü de organik pazara giderim vakit buldukça. Havalar soğuduğunda ise eve sipariş veririm. Pazardan aldığım/Eve sipariş ettiğim sebze ve meyveler de o hafta evimizde neler pişeceğini gösterir :)


Bakalım bu hafta pazarda neler vardı:

  1. Ayşekadın Fasulye
  2. Kırmızı Lahana
  3. Domates
  4. Salatalık
  5. Havuç
  6. Deveci Armudu
  7. Kırmızı Elma (tatlı)
  8. Muz
  9. Dil Peyniri
  10. Köy Peyniri
  11. Yumurta
  12. Tereyağı
  13. Kaymak
  14. Organik Sarı Somun Ekmeği
  15. Organik Pastörize Süt: Elta Ada marka
  16. Organik Tava Yoğurdu: Elta'nın yeni ürünü. Şiddetle tavsiye ederim!
  17. Organik Kıyma

Demek ki evimizde bu hafta ne pişecekmiş?! :)

  1. Zeytinyağlı taze fasulye: Benim için yazın müjdecisi... Nihayet pazardaki yerini aldı. İlk ürünler olduğundan, henüz tazecikler, çıt diye kırılıveriyorlar ve kılçıksızlar.
  2. Kapuska: Senin son kapuskası, geçen haftadan artan lahana ile yapılacak.
  3. Kıymalı Bezelye: Yaz geldi, biz hala derin dondurucudaki bezelyeleri bitiremedik :) 
  4. Domates ve salatalık: Yazın müjdecileri... Artık tatları yerinde, mis gibi kokuyorlar. Kızımı bıraksam gün boyu salatalık ile beslenebilir sanırım.
  5. Kırmızı lahana: Kızım bütün bir kışı kırmızı lahana kemirerek geçirdi. Açıkta bir kapta kırmızı lahana bulunduruyorum, kızım aklına estikçe gidip kemiriyor. Ağzı burnu mosmor oluyor :) Kahvaltıda da kış boyunca sebze olarak, havucun yanında kırmızı lahana eşlik etti kızıma. Artık kış bitmek üzere ve sanırım kırmızı lahanalar da sonuna yaklaşıyor.
Kızım her sabah kahvaltıda bu kadar kırmızı lahana yiyor.

9 Nisan 2012 Pazartesi

Çoraplarınız Çamaşır Makinesinde Kayıp Mı Oluyor?


Yalnız değilsiniz :) Benim önerim: Çamaşır yıkama ve koruma filesi kullanmak.

Ürün özelliklerini kısaca anlatayım: File şeklinde delikli ve polyesterden, yani sert ve deforme olmayan plastik ipten üretilmiş, ağzı büzülerek ya da fermuarla kapatılıyor ki böylece çamaşırların içinden düşmesi önlenmiş oluyor, fermuarlı olanların ayrıca koruma şeridi var ki böylece fermuarın makinedeki diğer çamaşırlara zarar vermesi engellenmiş oluyor.

Ürünü her yerde bulmak mümkün. Ben en son Tschibo'dan aldım.



Şu nedenlerden dolayı bu fileleri kullanıyorum:
  1. Çamaşır ve kurutma makinesinde çorapların kaybolmasını engelliyor.
  2. Hassas çamaşırların zarar görmesini ve yıpranmasını, aşınmasını engelliyor (baskılı tişört, ayakkabı ya da dantelli sütyen vb). Özellikle külotlu çorapları elde yıkamaya üşenenler için tavsiye derim :)
  3. Çamaşırları benden başka biri yıkayacaksa, onların iç çamaşırlarıma direkt temasını engelliyor (Onlar tiksinmediklerini söyleseler de ben bir başkasının iç çamaşırına dokunmak istemezdim şahsen.).
  4. Çorapları eşleştirme ve çamaşırları katlama konusunda zaman kazandırıyor.
  5. Kalabalık ailelerde çorapların birbirine karışmasını engelliyor.

Yatak odamızda 2 tane, çamaşır makinemizin yanında ise 1 tane file asılı. Yatak odasındaki filelerden birine iç çamaşırları, diğerine ise çorapları atıyorum. Çamaşır makinesinin yanındaki fileye ise kızımın çorapları atılıyor. Kızım büyüyünce odasına bir kirli sepeti ve bir de çorap filesi koyacağım ki kirlilerini atmayı öğrensin. Evimizde yatılı misafir varsa, bir tane de onlara file veriyorum.


Çorapların atıldığı filenin içerisinde bir de tenis topu var :) Zira kurutma sırasında filenin içerisindeki çoraplar sıkışıyorlar ve hafif nemli kalıyorlar. Tenis topu onları dağınık tutarak kurumalarını çabuklaştırıyor. 

Makineden çamaşırları boşaltırken fileyi olduğu gibi yatak odasına taşıyıp içindekileri hemen eşleştirip yerlerine yerleştiriyorum. 

Tüm çabalarınıza rağmen çoraplar kaybolmaya devam ediyorsa işte size eşlerini bekleyen bebek çorapları için harika bir fikir: Çorap Bekleme İstasyonu :)


Bir diğer fikrim de özellikle kış aylarında denenebilir. Waldorf yöntemini takip edenler için de harika bir deneme... Ayrıca eğer ben yaptıysam, herkes yapabilir :) Üç bebek çorabı, biraz pamuk ve bir de keçeli kaleme ihtiyacınız olacak: Bebek Çorabından Kardanadam







4 Nisan 2012 Çarşamba

Çocuktan "gelin" olur mu?



Çocuklar evlenmez, şeker yer, koşar eğlenir!

http://www.tazeanne.com/peri/cocuktan-gelin-olmaz/ 

http://www.facebook.com/events/271321352954954/

23 Nisan Çocuk Bayramı’nda elimizde şekerlerle Taksim Tramvay Durağında toplanıyor, “Çocuktan Gelin Olmaz” diyoruz!
“Vali Bey, o çocuklar sizin çocuklarınız.
Bu ülke bu çocukları size emanet etti. Şimdi eğer küçücük kız çocukları bayram kutlayamıyor, şeker yiyemiyor, sokakta rahat rahat oynayamıyorlarsa bunun sorumlusu sizsiniz! Lütfen bir şeyler yapın! Engel olun!..”

Neden 23 Nisan?
Çünkü 23 Nisan bütün çocukların bayramı…
Her yıl 23 Nisan’da bu ülkenin bütün çocukları coşar, eğlenir, şeker yer, şımartılırlar.
Ama bazıları hariç.

Bu ülkede bazı çocuklar şeker yemeden, bebekleriyle oynayamadan, 23 Nisan kutlayamadan erkenden büyütülürler.
Küçücük kız çocukları zorla çocuk yaşta evlendirilirler.

Ama artık biz onları yalnız bırakmıyoruz.
Ellerinden tutuyoruz, sahip çıkıyoruz.

Bu topraklarda çocuk yaşta evlendirilen bütün kız çocukları için, çocuk gelinler için 23 Nisan’da Taksim’de ellerimizde şekerlerimizle buluşuyoruz.
Getirdiğimiz bu şekerleri topluyor ve hepsini çocuk gelinlerin en yoğun olduğu illerin valiliklerine yolluyoruz. 

Ve Vali Bey’e diyoruz ki; "Vali Bey o çocuklar sizin çocuklarınız.
Bu ülke bu çocukları size emanet etti. Şimdi eğer küçücük kız çocukları bayram kutlayamıyor, şeker yiyemiyor, sokakta rahat rahat oynayamıyorlarsa bunun sorumlusu sizsiniz! Lütfen bir şeyler yapın! Engel olun!” diyoruz.

Eğer sen de 23 Nisan gerçek anlamını bulsun istiyorsan; çocuklar mutlu olsun, gelin olmasın diyorsan, şekerini al Taksim’e gel.

Biz 23 Nisan’da “çocuktan gelin olmaz” demek için şekerlerimizle birlikte saat 13:00 ‘de Taksim Tramvay Durağında’yız!

Perizad Demirez