Sebze ve meyve alışverişimi yıllardır pazardan yaparım. Perşembeleri semt pazarımız var. Cumartesi günü de organik pazara giderim vakit buldukça. Havalar soğuduğunda ise eve sipariş veririm. Pazardan aldığım/Eve sipariş ettiğim sebze ve meyveler de o hafta evimizde neler pişeceğini gösterir :)
Bakalım bu hafta pazarda neler vardı:
1. Ispanak (1-2 hafta yemeyince özlüyoruz)
2. Patates (Patates, soğan ve turp gibi yer altında yetişen kök bitkileri mutlaka ama mutlaka organik almanızı tavsiye ediyorum. Bu tür bitkiler toprağın tüm yararlı minerallerini aldıkları gibi toprağı zehirleyen her türlü maddeyi de emiyorlar.)
3. Soğan4. Havuç
5. Turp
6. Elma
7. Armut (Deveci armudu çıkmış. Yarısını kızım, yarısını da babası yiyor.)
8. Mandalina (Evdeki C vitamini canavarlarına 1 kg yetmiyor, 2 kg alıyorum)
9. Trabzon Hurması (Hastasıyımmmm!)
10. Kurutulmuş Adaçayı
Demek ki evimizde bu hafta ne pişecekmiş?! :)
Bu hafta hastayım. O nedenle yeşillik almadım, zira salata yapacak mecalim yok. Aynı nedenle fazla sebze de almadım, kuru bakliyatlarla özlem gidereceğiz. Sanılanın aksine hastayken alınan C vitamininin, hastalığı sonlandırıcı bir etkisi olmuyormuş. C vitamini, ancak hasta olunmadan alındığında bağışıklı sistemini güçlendirerek hasta olmayı önlüyormuş. Hasta olduğumuzda çoğumuz fark etmişizdir: Canımız yemek yemek istemez. Bunun nedeni vücudun sadece hastalık unsurlarını (virüsleri, bakterileri) yok etmeye odaklanması ve hazım gibi ciddi efor sarf ettiren bir işlemi gerçekleştirmek istememesidir. Ayrıca ateşi olan hastanın yemek yemesi, ateşini daha da arttırır. Doğada hiçbir hayvan, hastayken yemek yemez. Tüm bu nedenlerle hasta kişinin (çocuk veya yetişkin) kolay sindirilecek ve hastalık sebebiyle vücutta ortaya çıkabilecek su kaybını önleyecek sulu gıdalarla beslenmesi uygundur. Nedeni tıbbi olarak açıklanamamakla birlikte, tavuk suyuna çorbanın özellikle grip gibi hastalıkları iyileştirici etkisi olduğu bilinmektedir. Ayrıca bende her mevsim meyve ve sebzesinin, o mevsimde ortaya çıkan hastalığı iyileştirecek özelliğe sahip olduğu gibi bir hissiyat mevcut :) Bu nedenle özellikle pancar, kereviz, pırasa, lahana, yer elması gibi sebzeleri (geçen haftadan azar azar kalmıştı) yaptığım çorbaların içine az da olsa atıyorum. Bu kadar ön bilgiden sonra bu haftaki menümüz:
1. Çorbalar: Parça tavuk etli tavuk suyu çorbası, Borç Çorbası, Mercimek Çorbası (Soğan, sarımsak, havuç ve patates atarım içine zaten ve ayrıca diğer sebzeleri de azar azar koyabiliyorum, karıştırıcı (blender) ile karıştırdığımda fark edilmiyor bile), bilumum sebze ile yapılan sebze çorbaları
3. Makarna, pilav, kuskus (Kızım da hasta. Yemek yemesi için zorlamıyorum. Enerji ihtiyacını karbonhidrattan alabilir.)
4. Barbunya Pilaki (Zeytinyağlımız olmadan menü tamamlanmıyor.)
5. Etli nohut (Eşim hastasıdır.)
6. Bol bol havuç ve turp salatası (Farenjit olduğum için asitli yiyecekler yasak. Bu nedenle salataya limon ve sirke türevleri eklenmeyecek.)7. Bol bol sarımsak ve soğan yenecek
8. Komposto: Kuru üzüm ile pişirilecek, içine çubuk tarçın, karanfil ve ceviz atılan taze meyve kompostoları
9. Bol bol kuru yemiş yenecek (Kavrulmuş olmayacak. İştahımız olmadığı için az yiyorsak, vücudumuz için gereken kaloriyi kuru yemişlerden alabiliriz.)
Bu hafta da tatlı yok. Şekerin bağışıklık sistemini güçsüzleştirdiği artık tıbben ispatlandı.
Hafta sonu da açık havada dolaşılacak, tanıdıklarla görüşülmeyecek ki hastalığımızı başkalarına satmayalım. Dolayısıyla balık ve et hakkımı hafta sonu eşimin keyfine bağlamış bulunmaktayım :)
bizde ailecek sebze canavarıyız özellikle ben ee hal böyle olunca eşimde sebzekolik oldu:) takdir ettim sizi bravo sağlıklı beslenmek her zaman çok önemlidir:))
YanıtlaSilsevgiler...
@ REÇELİM: Ben de eşinizi tebrik ettim :) Zira erkeklerin çoğunluğu eşlerinin damak tadını kabullenmek yerine, kendi istedikleri yemekleri pişirtiyorlar evlerinde :)
YanıtlaSil