Öncelikle belirtmekte fayda görüyorum: 6 ay bitene kadar kızıma anne sütünden başka hiçbir şey vermedim ve kızımı 46 ay emzirdim, kendi isteği ile emmeyi sonlandırdı.
- İlk söylemem gereken şu: Hemen hemen her anne sütünün az olduğunu, gelmediğini ve bebeğini doyuramadığını düşünür :) Bence kesinlikle YANLIŞ bir düşünce. Fizyolojik bir bozukluk yoksa, her anne bebeğini doyurabilir. Öncelikle bu düşünceyi kafamızdan atarak işe başlıyoruz. Vre bismillah :)
- Doğurur doğurmaz hemen sütümüz şakır şukur akmaz. Bu da gayet normal. Zira bebek içeriden zaten tok karnına çıkıyor, ayrıca midesi çok küçük ve de bağırsakları henüz yeni işlevlerini yerine getirmeye başlıyorlar. Bebeği süte boğmak anlamsız olur ve bebeğin bünyesini de zorlar.
- Ayrıca ilk günlerde gelen kolostrum (ağız sütü) denen süt o kadar besleyici ki, 1 çay kaşığı kadarı bebeğe yettiğinden, ilk günler 1 çay kaşığı sütün gelmesi yeterli.
Doğum sonrası eve gelmiş ve bebeğini doğum kilosuna geri döndürmeye çalışan anne açısından olaya bakarsak:
- Hastahanedeki 2. gününüzde bebeğin doğum kilosuna geri dönmesi gerektiğini söylerler hemen. Araştırırsanız göreceksiniz ki bu hemen hemen imkansız. Zira özellikle sezaryen doğumda, bebeğin kaybettiği kilo aslında ciğerlerinden boşalan sudur (Normal doğumda bu suyun bir kısmı doğum sırasında atılıyormuş). E akıl var, fikir var: Bebeğin su olarak kaybettiği gramı, sadece 2 günde yağ olarak geri alması beklenebilir mi? Bebek ancak 2. haftasında doğum kilosuna geri ulaşacaktır. Sütüm yeterli değil diye panik yapmıyoruz. (Bana hastanemizdeki çocuk doktoru derhal formül süt vermem gerektiğini söylemişti. Tabii ki dinlemedim kendisini :) Kızımın yakınından bile geçmedi formül süt ve genetik olarak da iri bir bebek olduğundan kilosu ve boyu 6 ay boyunca %90 sınırlarında ilerledi.
- Bebek emdikçe sütünüz artacak. Bu durumu kabullenin. Hemen sütünüzün şakır şakır akmasını beklemeyin. İlk günlerde kızımı 11 saat boyunca emzirdiğimi bile hatırlıyorum. İlk 40 gün istedikçe memede tutun. O ne kadar size yakın durursa ve memenizi uyarırsa, beyninize o kadar çok "Süt üret, süt üret" komutu gidecek.
- Ve yine bu nedenle bebeğinize, olağanüstü bir durum yoksa, formül süt vermeyin. Çünkü onun karnı doydukça emme isteği azalacak, o emmedikçe de sizin sütünüz artmayacak. Bırakın karnı doymasa bile sizi emsin. En nihayetinde onun da karnı doyacaktır. Yorgun bir anne için bu söylediğimi yapmak zor biliyorum ama emzirmek bir kendini adama öyküsüdür. Bunu her geçen gün daha iyi anlayacaksınız.
- Ve yine aynı nedenle bol bol sütünüzü sağın. Zira sütünüz boşaldıkça, beyninize daha çok "Süt bitti, süt üret" komutu gidecek. Sağdığınız sütleri depolamanız da ayrıca moralinizi yüksek tutacaktır. Hasta bile olsanız, evden ayrılmanız bile gerekse bebeğinizin anne sütü ile beslenebileceğini bilmek sizi rahatlatacaktır.
- Doğum sonrası değişen hormonlar nedeniyle çok kolay ağlayıp, çok kolay moralimiz bozulur. Hemen aklımıza bebeğimizi getiriyoruz. Kötü ruh hali süt üretimini engelleyebilir.
- Aynı şekilde üzerimizdeki baskı da ruh halimizi kötü etkileyebilir. Kendi anneniz bile olsa "Sütün yetmiyor senin, doymuyor bu bebek" diyen hiç kimseyi dinlemeyin. İyi niyetli bile olsalar her hamilenin etrafında bu cümleyi kuran birileri bulunur ve lohusanın zaten laçkalaşmış sinirlerini iyice gererler. Böyle söylenenleri, "Ben bebeğimi aç bırakarak öldürmeye karar verdim, dağılın uleynnnn" diyerek korkutun, ağızlarını bir daha açamasınlar :)
- Moralimizi yüksek tuttuktan sonra düzenli besleniyoruz. Lohusalıkta zor, biliyorum. Ama bebeğiniz için düzenli beslenmeniz gerekiyor unutmayın. Öğünleri atlamayın. Hatta eşinizden rica edin, öğün saatlerinde sizi arayıp, yemeniz gerektiğini hatırlatsın. Ciddiyim, insan yemek yemeyi unutuyor lohusayken.
- Hamileyken aldığınız multivitamin ve besin desteklerine, emzirdiğiniz sürece de devam edin (Doktorunuza danışmadan kullanmayın yine de tabii ki).
"Keyfim gayet yerinde, bebeğimi bol bol emziriyorum, doğumdan sonra 1 hafta da geçti ama sütüm yetmiyor yine de galiba" diyen anneler açısından olaya bakarsak:
- Bol su içmekten başka çare yok.
- Su içebilmek için tok olmalısınız, yemek yemeyi unutmayın, aç karnına su içesiniz gelmez. Rahmetli babaannem, kendisine "Zayıflamanız gerek" diyen doktora "Su içsem yarıyor Doktor Bey" demişti. Doktor da kendisine cevaben "Aç karnına su içilmez Hanımefendi" demişti ki bugün bile hala aklımdadır bu cümle :)
- Yiyin 1 kilo tahin helvasını, baklavayı (yani bilumum tatlıyı) bakın nasıl su içesiniz gelecek. Hem böylece kafanızda "Sütün az senin" diye bıdı bıdı yapan aile büyüklerine de "Tatlı ye, sütün olur demiştim ben sana" diyerek kendilerini tatmin etme fırsatını da sunmuş olursunuz.
- Su, su bir yere kadar. Bir noktadan sonra işkence oluyor. Bu durumda biz de tatlandırılmış su içiyoruz. Komposto, limonata, lohusa şerbeti. Hatta üzümlü komposto filan yaparsanız şekeri de çok eklemeniz gerekmez, daha sağlıklı olur. Ihlamurun da sütü arttırdığı söyleniyor.
- Eğer moralinizi yükseltecekse bulgur, soğan vs yemek; malt, boza vs içmek yollarını da deneyebilirsiniz.
Son olarak: Doğumdan sonra 6 hafta bitene kadar sabredin, sütünüzün ne kadar arttığına kendiniz bile şaşıracaksınız.
Tüm emzirmeyi göze alan annelere sabır diliyorum. Emzirmenin verdiği mutluluk kıyas kabul etmiyor, inanın.